GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:83
Tarih:21.04.2022

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Derinleşen yoksullukla, işsizlikle, açlıkla, sefaletle mücadele eden değerli halklarımızı saygıyla selamlıyorum.

Yollar, özelleştirmeler, köprüler, tüneller ve elbette spor; hepsi sermayeye kaynak için düşünülüyor, konuşuluyor. Tek adam demek sermayeye kaynakları peşkeş çekmek demektir ve öyle de yapılıyor. Emeklilere, kadınlara damla bile gelir artışı yapmayanlar, dövize endeksli mevduat için birkaç ayda 25 milyar lirayı ayırdılar bile.

Bir de beka için sürdürülen bir savaş var sayın vekiller. Ukrayna'da ihtilafların müzakere yoluyla çözülmesi için gayret edenler, sıra Kürtlere geldiğinde savaş politikalarına sarılıyor. Neredeyse ömrümüz, Türkiye'de yürütülen operasyonların, savaş politikalarının faydasızlığını, yanlışlığını anlatmakla geçti. Yazık değil mi bu canlara? Yazık değil mi bu kaynağa? Kırk yıldır, 400 milyar dolara yakın zenginliğimiz komşularımızın topraklarına bomba, mermi, mühimmat olarak atılıyor. Türkiye halklarına düşen ise sürekli yoksulluk, sürekli ekonomik kriz, siyasi krizler. Halkımız ekmek bulamayacak duruma geldi, peki bundan haberiniz var mı diyorum ama sıralarda kimse yok. Büyüyen ve kalıcılaşan işsizlik, çocuklarımızın beslenememesi, kadınların pazar artıklarını toplamaya çalışması, açlık ve sefalet.

Erdoğan diyor ki: "Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü ve onurlu geri dönüşleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz." Çünkü toplumda sanki göçmenler suçlu gibi bir algı var. Komşularımızın topraklarında sürdürülen savaş ve çatışma iklimi bitmeden sığınmacı, mülteci ya da göçmenlerin ülkelerine dönmelerini beklemek hayalcilik değil midir ya da halkımızdan gerçeği gizlemek için söylenen, sözden ibaret şeyler değil midir bunlar? Halkımıza gerçeği söylememek, olmayacak beklentilere sokmak toplumu daha çok kutuplaştırır; sığınmacılara, göçmenlere, mültecilere karşı nefret söylemini, ırkçılığı körükler, ayrıca çözümsüzlüğü de getirir. Siyasi iktidar bu tehlikeli söylemden vazgeçmelidir.

HDP, tüm halkların eşitliğini, kardeşliğini savunan bir partidir. Her zaman söylüyoruz, bir kez daha ifade etmek istiyoruz: Yurttaşlarımızın işsiz kalmasının, geçinememesinin, emeğin bu kadar ucuzlaşmasının, enflasyonun, pahalılığın, zamların sebebi sığınmacılar, göçmenler, Suriyeliler, mülteciler değil; AKP-MHP iktidarıdır. Sığınmacılar, hiç kimsenin çalışmak istemediği en kirli, en tehlikeli, en güvencesiz, en kötü koşullara sahip, en düşük ücretli işlerde asgari ücretin dahi altında çalıştırılıyorlar. Gidin imalat sanayisine, gidin geri dönüşüm sanayisine, gidin inşaatlara, mevsimlik tarım işçiliğine, hepsinde Suriyeli, Afganistanlı ya da başka ülkelerden işçiler kölelik koşullarında çalışıyorlar. Bizler göçmenleri, sığınmacıları, mültecileri değil, ucuz emek rejimini ve bu vahşi kapitalist sermaye düzenini göndermeliyiz, bu düzeni değiştirmeliyiz.

Yine, Erdoğan dedi ki: "Şubat ayı itibarıyla yıllık Sanayi Üretim Endeksi yüzde 13,3 oranında artarak üretim temelli büyüme sürdü." Ve yine şöyle söyledi: "Bu tablonun değerini sanayici, nakliyeci ve ihracatçı bilir." Bakın, aynı günlerde tekstil işçisi Betül, metal işçisi Selma fabrikalarında tam kapasite üretim sürerken hayatlarındaki küçülmeyi anlatmışlar Evrensel gazetesinde, diyorlar ki: "Sosyal hayatımız yok, sürekli borçluyuz. Eve istediğimi alamıyorum, maaşın çoğu taksitlere gidiyor. Et alıyor muyum? Yok. Gezmeye gidiyor muyum? Yok. Kendime bir ped alırken bile zorlanıyorum. Serviste konuştuğumuz şey sürekli olarak, yumurta bu kadar oldu, ekmek şu kadar oldu." Peki, Türkiye büyüdüyse emekçilerin durumu neden böyle? Bu obez büyümeyi alın başınıza çalın diyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Başkan, 3 kişi var vallahi, oylamaya sunmayın bunu.

FEHMİ ALPAY ÖZALAN (İzmir) - 2 kişi kaldı.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - 2 kişinin oyu bize bedel olamaz efendim.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Ya, siz de destek veriyorsunuz.

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

SERPİL KEMAL PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Yoldaşımız Deniz Poyraz'ın duruşması var, bunu duyurmak istiyorum. Üçüncü duruşması 29 Nisanda İzmir Adliyesinde gerçekleşecek, başta kadın hareketi olmak üzere demokratik kamuoyunu ilk günkü gibi davaya güç vermeye davet ediyorum. Deniz Poyraz onurumuzdur, mücadelemizde yaşayacak.

Yine, rehin tuttuğunuz Osman Kavala'yı tahliye etmediğiniz gibi, Mücella Yapıcı ve arkadaşlarını da mahkûm etmek istiyorsunuz. Bir değil iki değil, bu üçüncü mükerrer yargılamaların net bir şekilde hukuksuz ve siyasal olduğunu görüyoruz.

Gezi; işçilerin, öğrencilerin, kadınların, doğanın, zulme karşı direnen halkların, ağacımıza, suyumuza, toprağımıza, emeğimize, birbirimize sahip çıktığımız için bizimdir; en güzel mücadelemizdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Yarın Gezi davasında olacağımı da buradan duyurmak istiyorum.

Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)