| Konu: | Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 22.04.2022 |
GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Aslında bugün görüşülen konu Türkiye açısından çok önemli bir konu; özellikle gençlerimizi, şehirlerimizi, illerimizi, kulüplerimizi ilgilendiren bir sorun. Elâzığspor'umuzun da ekonomik anlamında inanılmaz sıkıntıları ve sorunları var. Kaynak yaratmada ve kaynak bulmada spor kulüpleri gerçekten sıkıntı yaşıyorlar ve her ilin spor kulübü o kentin bir değeri, bir marka değeri. Bu anlamda spor kulüplerinin desteklenmesi, onların gelecekle ilgili, yeniden planlamalarıyla ilgili, gençlerin spora katılmasıyla ilgili sürecin planlanması gerçekten önemli.
Ama ben bugün aslında bu konuyla ilgili değil, bu Genel Kurulda bu kürsüden daha önce üç dört defa yaptığım bir konuşmayla -bugün üzülerek söylüyorum- ne yazık ki haklı bir çıktığım bir konuyla ilgili Genel Kurulu bilgilendirmek için karşınızdayım. AK PARTİ Grup Başkan Vekilimiz de karşımızda, burada bir konuşma yaptığımda kendisine de o süreçle ilgili bir dosya vermiştim. Konu Elâzığ Maden'deki bakır sahasının ihalesi. Yaklaşık 30 milyar dolarlık -en az- bir ihale. Bu ihaleyle ilgili bir süreci anlatmıştım. Neler olabileceğini, ihaleyle kimin ilgilendiğini ve kimin alacağı konusunda isim vermeden, firma ismi vermeden dosyaya yazdım, bir örneğini kendi Grup Başkan Vekilime, bir örneğini de AK PARTİ Grup Başkan Vekiline verdim. Ne yazık ki dediğimiz oldu, tahminlerimiz, yorumlarımız bizi haklı çıkardı, rekabet sağlanmadı. Yani biz aslında daha fazla rekabetin olabileceğini beklerken 2 firma katıldı çünkü şartlar çok ağırdı, o şartlarda normal bir rekabetin olması mümkün değildi. Bu süreçte o ihale 2 defa ertelendi. En son dün ihale gerçekleşti ve gerçekten inanılmaz bir kamu zararı var, inanılmaz bir devlet zararı var, inanılmaz bir mağduriyet var kamu adına. Düşünün ki teminat mektubu miktarı 150 milyon dolar, teminat mektubu miktarı 150 milyon dolar. Oradan çıkacak rezerv alanda yapılan hesaplamalar, teknik elemanların hesaplamaları yaklaşık 30 milyar dolarlık bir rezerv alanın olduğunu söylüyor, daha da üstüne çıkabilir. Cumhuriyet tarihimizin en büyük maden rezerv alanı tespit edildi. Ayrıca MTA Genel Müdürlüğüne de teşekkür ederiz böyle bir rezerv alanını tespit ettiklerinden ve sondaj çalışmalarıyla buldukları bu rezerv alandan dolayı. Ama bu kamu yararına kullanılmadı, yine klasik yöntemlerle peşkeş çekildi.
Düşünün ki Sayın Cumhurbaşkanımız 1 milyar, 2 milyar dolar, 3 milyar dolar bulmak için Birleşik Arap Emirlikleri'ne gidiyor. Burada yargılanması gereken hukuk dosyalarımız diğer ülkelere veriliyor para bulmak adına, krizin çözülmesi anlamında, kaynak yaratılması anlamında ama 30 milyar dolarlık bir ihale dün -ne yazık ki üzülerek söylüyorum- rekabet ortamı sağlanmadan, çoğunluk sağlanmadan, şeffaf yapılmadan, katılım yüksek tutulmadan 2 firmanın teklif vermesiyle sonuçlandı ve bu sonuçlanma Elâzığ'ı hiçbir şekilde mutlu etmedi, bizi tatmin etmedi çünkü burada kamu zararı var. 150 milyon teminat mektubu olan yer... 30 milyar dolarlık alan 150 milyon dolara satıldı, toplam 150 milyon dolar. Yani 30 milyar dolarlık bir rezerv alanı 150 milyon dolara satıldı. 150 milyon dolar ne demek biliyor musunuz? Öyle bir işletmenin bir haftalık geliri. Yani bir haftalık geliri. Yani bir haftalık gelirle siz o alanı resmen kamu adına kullanmak adına yine özel şirketlere verdiniz.
AK PARTİ Grup Başkan Vekilinin samimiyetine inanarak söylüyorum, dosyayı açmış okumuşsunuzdur, dün ihaleyi kimin aldığını da biliyorsunuzdur, internetten girip bakabilirsiniz. Ben burada, bir iddianın gerçekleştiğini bu Genel Kurulda kanıtlamak için huzurunuzdayım. Yani şeffaf bir ihale olmadı. İhaleyi kimin alacağı önceden bilindiği hâlde bunu kanıtlamış olduk ve bundan da üzgünüm. Keşke şeffaf bir ihale olsaydı, herkes katılsaydı, katılım yüksek olsaydı. 30 milyar dolar gibi, ülke ekonomisini etkileyecek, ülke ekonomisine katkı verecek, belki krizin çözümüyle ilgili yeni bir süreci başlatacak bir kaynak ne yazık ki kamu yararına kullanılmamıştır, belli şirketlere tekrar peşkeş çekilmiştir. Bu doğru bir yaklaşım değil. Elâzığ bu konuda son derece huzursuz ve buna bütün milletvekillerimizin duyarlı olmasını rica ediyorum. Bu önemli bir kaynak, bu bir millî servet; bu, yalnızca Elâzığ'ın millî serveti değil; bu, ülkemizin millî serveti. Yani Edirne'de, Hakkâri'de, Trabzon'da, Antalya'da, Türkiye'nin 81 ilinde yaşayan yurttaşlarımızın ve vatandaşlarımızın hakkı var burada. Bu bir millî servet, bu ülkenin bir değeri ama bu değer doğru kullanılmadı, bunu buradan ifade etmek isterim. Ve AK PARTİ Grup Başkan Vekilimizden de bu tespitimizle ilgili kendisine verdiğimiz bilgi notunu kamuoyuna açıklamasını rica ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)