| Konu: | Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 22.04.2022 |
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.
Günlerdir görüştüğümüz kanun teklifiyle spor kulüplerinin dernek vasfını sonlandırıyoruz. Kulüplerin, Gençlik ve Spor Bakanlığına tescilleriyle tüzel kişilik kazanmaları düzenleniyor. Ayrıca, kulüplerin idari ve mali faaliyetlerinin Bakanlık tarafından denetlenmesi de öngörülüyor. Parti tahakkümlü belediye takımları alışkanlığı, parti tahakkümlü kulüpler ve ligler statüsüne devşiriliyor, Türkiye'mizde sporun tadı da böyle böyle maalesef kaçıyor.
Teklifin geneline bakıldığında Bakanlığın karar alıcı olarak konumlandırıldığı anlaşılıyor. Bakanlığa verilen yetkiler mali konuların oldukça ötesinde. Bu durum, teklifin gerekçesinde belirtilen amacı bir hayli aşıyor. Sporun özerkliği üzerine gölge düşürülüyor, hâlbuki federasyonların özerkliği ve bağımsızlığı teşvik edilmeliydi. Örneğin, Bakanlığa federasyon yönetimini yeterli bulmadığı durumlarda olağanüstü genel kurul toplama yetkisi veriliyor. Bu yetki, Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu görüşüne bağlansa da Kurul üyeleri Bakanlık tarafından belirlenmekte. Spor federasyonlarının genel kurullarında Bakanlık için öngörülen yüzde 10'luk delege oranı, ülkemizdeki spor faaliyetlerinin siyasetüstü bir yapıya kavuşturulmasına engel olur. Bu nedenle, oranın yüzde 5 olarak değiştirilmesi yönünde Komisyonda verdiğimiz önerge maalesef reddedildi.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'de spor faaliyetleri hem Anayasa'mız gereği hem de toplum sağlığı ve eğitime katkı nedeniyle kamu hizmeti sayılıyor. Anayasa'mızın 59'uncu maddesi "Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır." hükmünü içerir fakat ülkemizin spor alanında eksiklerinin bulunduğu da tartışılmaz. Eksikleri gidermeye, çocuklarımızın bedensel yeteneklerinin gelişebilmesi için spora ve spor eğitimine gerekli önem ve özeni göstererek başlayabiliriz.
Spor, çocukların sağlıklı bir bedene sahip olmasını sağlamakla beraber, analitik düşünce ve efor esnasında hızlı karar alabilme yeteneğini de geliştiriyor. İlköğretim kurumlarımızdan başlayarak çocuklarımızın sportif yeteneklerinin keşfedilmesini amaçlayan bir kanun teklifimin bulunduğunu dikkatlerinize sunmak isterim. Üstelik, bu sayede sporcu geleceğimizin ana kaynağını da sağlamış oluruz. Ayrıca, ülkemizin spor altyapı haritası da oluşturulmalı. İllerde ve coğrafi bölgelerimizde hangi spor dallarının baskın olduğu, taramaya katılan çocuklarımızın hangi sporlara yeteneklerinin bulunduğu tespit edilmeli. Örneğin, memleketim Erzurum'da bütün kış sporları yapılabiliyor. Karla iç içe geçen bir yaşam nedeniyle doğal bir yeteneğe kavuşmuş, potansiyeli oldukça fazla genç bir nüfusa sahibiz. Yapılan tesisler, boş binalar olmaktan öteye geçirilmeliler. Anayasa'mızda belirtildiği üzere, sporun kitlelere yayılmasını teşvik etmeli, başarılı sporcuları korumalıyız. Tesislere ruh kazandırmalı, sporun özünü yaşatmalıyız. Engelli çocuklarımız dâhil olmak üzere ilköğretim çağında bulunan öğrencilerimizi sporla tanıştırmalıyız. Spora başlama yaşlarında olan yetenekli çocukları tespit edip ilgili spor dallarına yönlendirmek, üst düzey sporcu yetiştirilmesini sağlamak, yasa yapıcı olarak Meclisimizin de görevi olmalı.
İnsanlar hayatları boyunca doğayla karşılıklı bir etkileşim içinde bulunuyorlar, yaşam ve çevre birbirlerine bağlı ve bir denge içinde. Öğrencilerimize genç yaşlarından itibaren içinde yaşadığımız çevrenin bir parçası oldukları da öğretilmeli.
Değerli milletvekilleri, ayrıca, gündeme getirmek istediğim bir başka konuyu burada ifade etmek isterim. Çocuklarımız için oldukça cazip görünen gölet, sulama kanalı ve süs havuzlarındaki boğulma vakaları içimizi derinden yakıyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına göre her yıl, yaklaşık 900 kişi boğulma sonucu hayatını kaybediyor. Boğulma vakaları sahil kentlerinden ziyade en çok iç bölgelerimizde görülüyor. Suda boğulmalar önlenebilir kazalar sınıfında tanımlanır, çocuklarımızın kendi hayatlarını idame ettirebilecek şekilde yetişmelerini sağlamamız lazım. Bu bağlamda, çocuklarımıza temel yüzme eğitimi verilmesini de biraz önce bahsettiğim kanun teklifimde önermiştim. Avrupa Birliğine üye devletlerdeki eğitim sistemi incelendiğinde yüzme bilmeyen ilköğretim öğrencisinin olmadığı, yüzmenin zorunlu veya seçmeli dersler arasında yer aldığı görülüyor. Bu çerçevede, beden eğitimi ders saatlerinde yüzme dersi en azından seçmeli hâle getirilmeli. Çocuklarımızın hem sağlıklı bireyler olarak yetişmesi hem de yüzme bilmeyip boğulmalarının önüne geçilmesi lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz, efendim.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Teşekkür ederim.
Bu vesileyle, üyesi olmaktan onur duyduğum Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 102'nci yıl dönümünde ilk Meclis Başkanımız, büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve kurucu iradeyi rahmetle, minnetle anıyorum.
Aziz milletimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlar, Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)