| Konu: | Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 102'nci yıl dönümünün ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın kutlanması ile günün anlam ve öneminin belirtilmesi görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 85 |
| Tarih: | 23.04.2022 |
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ GRUP BAŞKAN VEKİLİ ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 102'nci kuruluş yıl dönümü münasebetiyle toplanmış bulunuyoruz. Aziz milletimizi ve muhterem heyetinizi Milliyetçi Hareket Partisi adına saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, son iki bin yıl içinde nice büyük devletler kurduk; üç kıtada, yedi iklimde hüküm sürdük. Bütün insanlığı kucaklayan yönetimler ve medeniyetler inşa ettik; nice saadetli, şanlı, güçlü dönemler yaşadık; çağ açıp çağ kapadık fakat son iki yüzyılda çeşitli felaketlerle, vatan kayıplarıyla, beka tehditleriyle karşı karşıya kaldık. Türk milleti tarihin sayfaları 19'uncu yüzyıldan 20'nci yüzyıla çevrilirken işgallere, katliamlara ve acılı göçlere maruz bırakılarak ateşle imtihan edilmiştir.
Yüz dört yıl önce ülkemiz, İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan tarafından işgal edilmişti; ordularımız dağıtılmış, silahlarımız elimizden alınmıştı. Emperyalist devletler vatanımızı sırtlanlar gibi paylaşmıştı. Uzun savaş yıllarında nüfusumuz erimiş, milletimiz yoksul ve bitap düşmüştü; memleketimiz harap olmuş, ekonomi çökertilmişti. Türk milleti öz vatanında boğulmak isteniyordu. Bu vahim ortamda yürütülen kurtuluş faaliyetleri içeriden baltalanmaya çalışıldı. Yerli iş birlikçiler işgalcilerin telkinleriyle Kuvayımilliye'ye karşı beşinci kol faaliyeti yürütmüş, isyanlar çıkarmıştı. İşgalcilerle iş birliği yapan bazı sefil siyasetçiler, bir kısım Babıali bürokratları müstevliden himaye dilenerek iktidarı ele geçirebileceklerini ummuşlardı, tıpkı bugün yabancı devletlerden destek ve yardım bekleyenlerin, yabancı büyükelçilerle içli dışlı olanların yaptığı gibi.
Bu ağır koşullar altında Hatay'da Kara Mehmet Çavuş, İzmir'de Hasan Tahsin, Ayvalık'ta Yarbay Ali Çetinkaya, Maraş'ta Sütçü İmam tarafından işgalcilere karşı atılan ilk kurşunlar Kurtuluş Savaşı'nın işaret fişekleri olmuştur. Aynı istikamette, Atatürk, bağımsızlık mücadelesinin vatan sathına yayılması için Samsun'da ilk adımı attı. Amasya'da vatanın bütünlüğüyle milletin bağımsızlığının tehlikede olduğu, milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığının kurtaracağı ilan edildi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Erzurum Kongresi'nde "Millî sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz." kararı bütün dünyaya duyuruldu. Balıkesir'de, Nazilli'de, Alaşehir'de toplanan kongrelerle Kuvayımilliye düzenli istiklal ordusuna dönüştürülerek cepheler kuruldu. Sivas Kongresinde manda ve himaye reddedildi. Millî iradenin bütün vatan topraklarında hâkim kılınacağı kararı "Ya istiklal, ya ölüm!" parolasıyla ilan edildi. İngiliz kuvvetleri 16 Mart 1920'de İstanbul'u işgal ederek vatanın bütünlüğüne kastetmiş, Meclis-i Mebusanı dağıtarak millet iradesine el uzatmıştı. Bu ağır şartlar, Ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir Meclisin toplanmasını zorunlu kılmıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisi yüz iki yıl önce, memleketin dört bir yanından gelen kahramanların dualarıyla, azim ve iradesiyle açıldı. O kahramanlar ki kaosa sürüklenen vatanda umutlu günlerin taze filizlerini yeşerttiler, ümitleri boğan felaketlerden göz kamaştıran zaferler çıkardılar. O kahramanlar, Ulus'taki mütevazı binada, okullardan getirilen tahta sıralarda, isli gaz lambaları altında, Polatlı'dan gelen top sesleri içinde bağımsızlığa inanmış bir milletin neleri başarabileceğini tüm dünyaya ispat ettiler. İşgalciler Anadolu'yu paylaşırken o kahramanlar millî egemenliği hâkim kılarak teslimiyet belgelerini yırtıp attılar. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Milletimiz 23 Nisanda etnik köken, dil, din, mezhep, yöre ayrımı yapmaksızın millî devlet ülküsünde birleşmiş, bağımsız yaşama iradesini ortaya koymuştur. Bu yüce Meclis, İstiklal Savaşı'mızı yöneten Gazi Meclistir. Bu Meclis, Türk milletinin kendini yönetme şuurunun belgesidir. Ülkemizin kalkınma ve gelişme hamleleri bu çatı altında biçimlenmiştir. Demokrasi bu sıralarda gelişmiş, memlekete yayılmıştır.
Gazi Meclisimiz yoklukları aştı, zorlukları yendi, işgal ve esareti yok etti ve zaferini 29 Ekim 1923'te cumhuriyetle taçlandırdı. 23 Nisan, baharın müjdesini veren kiraz çiçekleri misali, milletimizin geleceği olan çocuklarımıza ve dünyadaki tüm çocuklara armağan edilen ilk ve tek bayramdır.
Muhterem milletvekilleri, son altmış yıl içinde vesayet ve darbe girişimlerine maruz kalan bu yüce çatı 15 Temmuz 2016 gecesi FETÖ'cü hainler tarafından bombalandı. Alçak darbe girişimi millî iradeyi boğma, vatanı parçalama, ülkeyi emperyalistlere teslim etme girişimiydi. Bizler o gece bu çatı altında toplanarak millet iradesine, Meclisimize sahip çıktık. Aziz milletimiz tıpkı yüz iki yıl önce olduğu gibi işgalcilere ve onların iş birlikçilerine gereken cevabı vermiş ve Meclisimiz "Gazi" unvanını yeniden kazanmıştır.
Yabancı ülkelerden himaye dilenen mandacı ve bölücülere "İktidar değişsin de nasıl değişirse değişsin." diyen gafillere ve iş birlikçilere karşı her daim teyakkuzda olmak millî bir vazifedir. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Saygıdeğer milletvekilleri, 102'nci yaşını kutladığımız Türkiye Büyük Millet Meclisi, bugün kuruluş felsefesine bağlı olarak yeni bir vizyona sahiptir. Türkiye, içinden geçtiğimiz tüm sıkıntılı dönemlere rağmen, çok partili demokratik siyasi hayatı kökleştirmiş ve kurumsallaştırmıştır, millî irade hâkim kılınmıştır. 16 Nisan 2017 Anayasa referandumuyla, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi milletimizin yüksek takdiriyle kabul edilmiştir. Bu yeni sistemde, yürütmede yüzde 50'den fazla yüksek bir temsiliyet sağlanarak millî irade güçlü bir şekilde tahkim edilmiştir. Gazi Meclisimiz, yüzde 99 nispetinde çok yüksek bir temsiliyete kavuşmuştur. Meclisimiz 14 parti, 5 grup ve 7 bağımsız milletvekiliyle çoğulculuğa, temsilde adalete ve sandalye dağılımları itibarıyla uzlaşmacı bir yapıya sahiptir. Meclisimiz, kuvvetler ayrılığına sahip, güçlü, fonksiyonel ve daha demokratik bir yapıya kavuşmuştur. Mühür vurulmuş, vesayet odakları, darbeler ve hükûmet krizleriyle yaşanan istikrarsızlıklar tarihin tozlu raflarına kaldırılmıştır. Bu sistemle, Türkiye'nin iç ve dış politikadaki atılımlarının yolu açılmıştır. Türkiye, "Yurtta barış, dünyada barış." parolasıyla sorunlara mahkûm değil, hâkim bir şekilde küresel ve bölgesel istikrarın garantörü konumuna gelmiştir. Türkiye, yaklaşık altı yıldır, kaybolan yıllarını telafi etmektedir. Eski sisteme dönme arzusu siyasi gericiliktir. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Polemiklerle, kısır çekişmelerle kaybedecek vaktimiz yok. "Sen, ben; öteki, beriki" demenin kimseye faydası yok. Temel millî konularda, Türkiye'ye yönelik tehdit ve tehlikelere karşı kenetlenerek büyük hedeflere doğru omuz omuza yürümeliyiz.
Bu vesileyle, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyor, başta istiklal mücadelemizin Büyük Önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi, Millî Mücadele kahramanlarımızı rahmetle, şükranla ve minnetle anıyorum.
Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)