GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çanakkale Kara Savaşı Zaferi'nin 107'nci yıl dönümüne, dün Bursa'da meydana gelen uçak kazasına, Erol Güngör'ün vefatının 39'uncu yıl dönümüne, 26 Nisan Dünya Pilotlar Günü'ne, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 39'uncu Hükûmetine başarılar dilediğine, HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'ın sözde Ermeni soykırımının tanınmasına ilişkin verdiği kanun teklifine, ABD Başkanı Biden'ın sözde soykırım açıklamasına, Gezi davasında verilen karara ve Spor Toto, Süper Lig ve TFF 1. Lig'in yeni sezon yayın hakkı için Türkiye Futbol Federasyonunun açtığı ihaleye ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:5
Birleşim:86
Tarih:26.04.2022

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Dün, Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen Çanakkale Kara Savaşı Zaferi'nin 107'nci yıl dönümünü idrak ettik. Boğazdan deniz harekâtıyla Çanakkale'ye giremeyen düşman orduları Seddülbahir'den kara harekâtına kalkışmış fakat Türk milletinin destanlaşan sarsılmaz iradesi neticesinde bir kez daha hüsrana uğramıştır; Çanakkale yine geçilmemiştir. Başta öngörüsüyle Anzak ordularının durdurulmasında ilk müdafaayı gerçekleştiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, kahramanlıklarıyla bayraklaşan ve isimleri ölümsüzleşen şehit ve gazilerimize bir kez daha minnet duyuyor, Allah'tan rahmet diliyorum; ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Dün Bursa'da Yunuseli Havalimanı yakınlarında tek motorlu bir uçak Osmangazi ilçesine bağlı Bağlarbaşı Mahallesi Sarıgül Sokak'ta evlerin arasına düşmüştür. Kazada hayatını kaybeden 2 pilotumuza Allah'tan rahmet diliyorum, Sarıgül Sokak'ta ikamet eden vatandaşlarımıza da geçmiş olsun temennilerimi iletiyorum.

İki gün önce 24 Nisanda dava ve fikir adamı Erol Güngör'ün vefatının 39'uncu ölüm yıl dönümünü idrak ettik. Merhum Güngör'ü vefatının seneidevriyesinde saygıyla anıyor, rahmet diliyorum.

Türkiye'nin ilk pilotu olma unvanına sahip Fesa Evrensev'in Türkiye semalarında ilk uçuşunu 26 Nisan 1912'de gerçekleştirmesi dolayısıyla her yıl 26 Nisan günü Dünya Pilotlar Günü olarak kutlanmaktadır. Bu anlamlı günde tüm pilotlarımızı en içten dileklerimle muhabbetle selamlıyorum; ahirete intikal etmiş pilotlarımızı da rahmetle yâd ediyorum.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 39'uncu Hükûmet Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu Başkanlığında oluşturulan koalisyonla kurulmuştur. Başbakan Sucuoğlu ve Kabinesini tebrik ediyor, üstün başarılar diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan geçtiğimiz cuma günü sözde Ermeni soykırımının tanınması, soykırım faillerinin isimlerinin kamusal alandan kaldırılması başlıklı bir kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Verilen kanun teklifi en hafif ifadeyle hadsizliktir; şiddetle kınıyoruz ve asla kabul etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletinde, Türk Bayrağı'nın gölgesinde, Türk milletinin temsil iradesi olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde, tarihî gerçekler çarpıtılarak Türk milletine düşmanlık yapılamaz. Aziz milletim müsterih olsun; İYİ Parti olarak, biz burada olduğumuz müddetçe Amerika'nın soykırım yalanlarına boyun eğmeyecek, diasporanın oyunlarına gelmeyecek, içimizdeki karanlık zihniyetlere müsaade etmeyeceğiz.

Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Biden'ın 24 Nisan 1915 Ermeni olaylarıyla ilgili bu sene de "soykırım" -sözde "soykırım"- ifadesini kullanmasını şiddetle telin ediyor ve asla kabul etmiyoruz. Amerika Birleşik Devletleri Başkanının sözde "soykırım" ifadesi, siyasi amaçlar uğruna uydurulan bir yalandır. Osmanlı Devleti, Ermenilerle değil, Ermeni terör örgütleri Hınçak ve Taşnak şebekeleriyle mücadele etmiştir; tıpkı bugün, PKK ve YPG gibi terör örgütleriyle mücadele edildiği gibi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - 24 Nisan 1915'te soykırım yapılmamış, zorunlu göç olarak tehcir yani sevk ve iskân kararı verilmiştir. Üstelik, bu göçte çocuklar, yaşlılar, hastalar, âmâlar ve engelliler muaf tutulmuştur; yayınlanan genelgeyle, sevk edilen Ermenilerin can ve mallarının korunması, yiyecek ve ihtiyaçlarının karşılanması talimatı verilmiştir. Bunlar, belgeleri mevcut tarihî gerçeklerdir. Bu hassasiyet, bir iyi niyet göstergesidir ve Türk devlet terbiyesinin de gereğidir. Tarihî gerçekleri çarpıtmayı asla kabul etmiyor, sözde soykırım iddialarının politikacılar tarafından siyasi söylemlere alet edilmemesi gerektiğine inanıyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün de Gezi olaylarıyla ilgili dokuz yılın sonunda bir karar verildi. Tabii, mahkemenin vermiş olduğu kararda enteresan bir durum var. Daha önce hükûmeti devirmeye kalkışmak suçundan beraat kararı alan şüpheli, bu sefer aynı kararda müebbet hapis cezasıyla cezalandırılıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ERHAN USTA (Samsun) - Daha önce beraat kararı aldıktan sonra tutuklanıyor, tutuklanmasının nedeni de casusluk suçundan, -öyle bir iddia vardı- bu suçtan da dün beraat ediyor. Yargılama yapan heyetten bir üyenin tane tane yazdığı muhalefet şerhini okuduğumuzda ise adalet duygusuna, vicdana, hukuka ve ülkemizin düşürüldüğü duruma ilişkin endişelerimiz derinleşmiştir. Karar veren heyetin gerekçeli kararını görmeden, deliller ve değerlendirmeyi okumadan, lehte ve aleyhte manşetler üzerinden ithamda bulunmak elbette doğru değildir ancak medyaya yansıyan muhalefet şerhindeki hususlar doğru ise yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına müdahaleden daha da ötesi, bizzat yargılamayı yapan yargı mensuplarının muhakeme yetki ve yeteneklerini terk ettikleri anlamına gelir ki bu da daha vahim bir durumu ortaya koymaktadır.

Ayrıca, istinaf, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve AİHM süreçleri vardır. Hukuka, adalete, yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına inanan ve mesleki duruşlarını, hatta hayatlarını buna hasretmiş yargıçların böyle bir kararı objektif bir şekilde değerlendireceklerine olan umudumuz ve inancımız devam etmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ERHAN USTA (Samsun) - Son olarak da Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Spor Toto, Süper Lig ve TFF 1. Ligi'n yeni sezon yayın hakkı için Türkiye Futbol Federasyonunun açtığı ihalede mevcut yayıncı kuruluş beIN Sport'un verdiği teklif yeterli görülmemiş, en yüksek teklifi Saran Group vermiştir ancak Saran Group en yüksek teklifi vermiş olsa da imzalar atılmamıştır. Saran Group imzaların atılmasını beklerken -sosyal medyada yer alan iddialara göre diyelim- devreye saray girmiş ve yıllık 2 milyar 600 milyon liraya mevcut yayıncı kuruluş olan BeIN Sports'a ihale tekrar verilmiştir. Üstelik, söz konusu rakamın hepsini yayıncı kuruluş ödemeyecektir "İlk yıl için yayın ücretinin 2 milyar 100 milyonunu beIN Sports, 500 milyonunu da devlet karşılayacaktır." iddiası vardır. Bu doğru mudur? Buradan bunu da soruyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Cumhurbaşkanı futbol maçları yayın ihalesine neden ve hangi hakla müdahale etmektedir? Bir Türk şirketinin kazandığı ihale niçin devlet eliyle Katarlılara teslim edilmiştir? Devlet hazinesinden futbol maçları için yayın ihalesi için neden 500 milyon lira -eski parayla 500 trilyon lira- gibi yüksek bir meblağ çıkmak zorunda bırakılmıştır? İşçiye, emekliye, memura gelince "Para yok." diyenler futbol maçı yayınlamak için Katarlı şirkete gelince hibe edecek yüksek miktarda parayı nereden, nasıl buluyor? Ayrıca, bu durum, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin beraberinde getirdiği tek adam algısını da güçlendirmiştir "Cumhurbaşkanı istediği ihaleyi istediği kişiye verir, istediği ihaleyi iptal eder." algısını kamuoyunda yaygınlaştırmıştır.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.