GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:86
Tarih:26.04.2022

HDP GRUBU ADINA DİLŞAT CANBAZ KAYA (İstanbul) - Ekranları başında bizleri izleyen değerli halkımız, ben de önergemiz üzerine söz almış bulunuyorum.

AKP ve MHP ittifakının yarattığı adaletsizlikle birlikte ülkemiz halkları derin bir yoksullukla karşı karşıya. Temel beslenme, hijyen, enerji ve barınma fiyatlarındaki yüksek artışlar bugün milyonlarca insanı açlık sınırı altında yaşamaya mecbur bıraktı. Değerli arkadaşlar, okullarda yıllarca Türkiye'nin kendi kendine yetebilen nadir ülkelerden biri olduğu öğretildi. Gerçekten üzerinde yaşadığımız ülke tarihte her daim bereketli topraklar olarak anıldı. Gerçekten gelinen aşamada ise bu bereketli topraklar âdeta kendi kaderine terk edilmiş durumda. Yirmi yıllık AKP iktidarı boyunca köylüler, çiftçiler her gün daha fazla zarar etti ve yoksullaştı. Aralık 2021 tarihinde resmî verilere göre kayıtlı çiftçi sayısı son beş yılda yüzde 26, son on yılda ise yüzde 53 azaldı. Haziran ayında son güncel rakamlar açıklanacak ve belki tarihimizin en büyük gıda krizinin başlangıcı olabilecek veriler ortaya çıkacak. Temel gıda ürünlerinde üretici ile raf fiyatları arasındaki fark yüzde 200'e ulaştı, bu korkunç bir tablo; ne üretici kazanabiliyor ne emekçiler gıdaya erişebiliyor. Türkiye bir gıda kriziyle karşı karşıya ve AKP-MHP iktidarının bu kriz karşısında gerçekçi hiçbir somut programı dahi yok. Gıda enflasyonundaki artış bir krizin habercisi, iktidar ve ortakları ise halkı yoksulluğa, açlığa mahkûm eden politikalarından vazgeçmiyor. Bu kriz karşısında bizim önerimiz ise Türkiye'de ekilemeyen arazilerin ekilmesi teşvik edilmeli, girdilerde dışa bağımlı üretim biçimi terk edilmeli, tarımda üretici ve tüketicileri koruyan çiftçi borçlarının kamu borcu olarak üstlenilmesi sağlanmalı, kapsamlı politikaların uygulanmasıyla gıda enflasyonuyla mücadele edilmeli; enflasyonla mücadele etmenin esas yolu adil bir üretim biçiminin tesis edilmesinden geçer. Tam bu noktada, Türkiye ve tüketicileri korumak için üretimi koruma altına almak gerekir, yüksek fiyatları düşürmek için tarımsal üretim maliyetini düşürmek gerekir, üretim maliyetini azaltmak için ise emekten ve ekolojiden yana yeni bir tarım felsefesine ihtiyacımız var. Halkımızın sağlıklı, erişilebilir ve ucuz gıdaya ulaşması için araştırma önergemize destek vermenizi istiyoruz.

Ekranları başında bizleri izleyen değerli halkımız, dün -bugün burada arkadaşlarımız da konuştu- Türkiye tarihi, hukuk tarihi -bugüne değin- birçok haksızlık ve hukuksuzluklara tanık oldu. Gezi'yle ilgili dünkü kararı hepimiz biliyoruz, hepimiz oradaydık ve bunu kınadığımızı tekrar ifade edelim. Eşitlikten, adaletten, özgürlükten ve emekten yana olan her bir kişi ve grup ise siyasi iktidarın yönlendirmesinde yargının gazabına uğramaktan kurtulamadı. Biz bir coğrafyanın ötekileri olarak adliyelerdeki hukuksuzlukların yabancısı değiliz ancak hiçbir zaman yargı AK PARTİ dönemindeki gibi de bu derece açık tiyatroya, kendi hukukunu dahi tanımayan bir trajediye dönüşmemiştir.

Dün Gezi davasında Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet verenler Mücella Yapıcı'ya, Çiğdem Mater'e, Hakan Altınay'a, Can Atalay'a, Mine Özerden'e, Yiğit Ali Ekmekçi'ye, Tayfun Kahraman'a da on sekizer yıl hapis cezası verdi. Buradan açıkça ifade ediyoruz, Gezi, coğrafyamızın gördüğü en kitlesel ve meşru direnişlerinden biridir. Gezi, milyonların adalet, eşitlik, özgürlük, umudu olmaya devam ediyor, devam edecek. Dün de söylediğimiz gibi, Gezi'de söylediğimiz gibi "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam." diyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)