| Konu: | (10/1428, 2953, 3030, 3049, 3330, 3757, 4665, 4850, 5742, 5743, 5980, 5981, 5982, 5983, 5984, 5985, 5986, 5987, 5988, 5989, 5990, 5991, 5992, 5993, 5994, 5995, 5996, 5997, 5998, 5999) No.lu Yaşlıların Hayatın Çeşitli Alanlarında Yaşadıkları Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 26.04.2022 |
HDP GRUBU ADINA MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, partim Halkların Demokratik Partisi adına, yaşlıların hayatın çeşitli alanlarında yaşadıkları ve yaşayacakları muhtemel sorunların araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla verilen Meclis araştırma önergeleri üzerine söz aldım. Bu vesileyle, Genel Kurulu, Genel Kurulun sevgili emekçilerini ve ekranları başında bizleri izleyen sevgili yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
İktidara göre, toplumun ekonomik koşulları olağan yani hiçbir sorun yok fakat iktidar ekonomik koşulları olağan karşılasa da gerçekler bambaşka. Bugün uygulanan yanlış politikalar ekonomik krizi gün geçtikçe derinleştirmektedir. Yaşanan bu ekonomik krizden herkes payını alıyor ama bu krizden en çok etkilenenlerin başında ise emekliler ve yaşlılar geliyor. Dolayısıyla, son yirmi yıldır neoliberal politikaların uygulanmasıyla yaşlı ve emeklilerin yaşam kalitesinde önemli ölçüde düşme yaşandı. Türkiye'de yaşlı ve emeklilerin kahir ekseriyetinin asgari yaşam seviyesi açlık ve yoksulluk sınırının dahi altındadır. Özellikle ekonomik krizin derinleşmesi nedeniyle açlıkla karşı karşıya kalan yaşlı ve emeklilerin sayısında son birkaç yılda önemli oranda artış olduğu hepimizin malumudur. Türkiye'de mevcut ekonomik ve politik koşullara bağlı olarak hâlihazırda yasal düzenlemeler, yaşlı ve emeklilerin asgari yaşam ihtiyacını karşılama konusunda maalesef yetersiz kalmaktadır. AKP iktidarının yaşlı ve emeklilere yönelik ücret politikalarının doğal sonucu olarak geçim sıkıntısı çeken yurttaşlarımızın sayısı her geçen gün artmaktadır. AKP'nin ilk iktidar olduğu yıllarda en düşük emekli aylığı 216 TL'ydi; bu oran aynı yıllardaki 160 TL olan asgari ücretin oldukça üzerindeydi. 2022 yılı için belirlenen en düşük emekli aylığı her ne kadar 2.500 TL'ye çıkarılmış olsa da 2022 yılında 4.253 TL olarak belirlenen asgari ücretin neredeyse yarısı seviyesine inmiş durumdadır. Buna rağmen, AKP Genel Başkanı Erdoğan ve Çalışma Bakanı ücretlere yapılan artışların yeterli olduğunu iddia ediyor. Resmî enflasyonun yüzde 61,14; aslında gerçek enflasyonun yüzde 140'ın üzerinde olduğu bu ortamda asgari ücrete, memura, emekliye ve yaşlıya yapılan maaş zamları yüksek enflasyon nedeniyle çoktan eridi gitti. Artan bu enflasyon karşısında yaşlılar ve bu yaşlıların büyük bölümünü oluşturan emekliler hayata küsmüş durumda, hayatlarından bezmiş durumdadır; kendi kabuklarına çekilmiş, gündelik hayatlarını zorla da olsa idame ettirmeye çalışıyorlar. Emekliler bugün pazara, manava gidemez, tencerelerini kaynatamaz durumdalar. Peki, iktidar olarak siz ne demiştiniz? "Memuru, emekliyi, yaşlıyı, bütün yurttaşlarımızı artan enflasyon altında ezdirmeyeceğiz:" demiştiniz. 2021 Aralık ayında yükseltilen emekli ve yaşlı aylık ücretleri iki ay gibi kısa bir sürede enflasyon rakamlarının altına indi, yurttaş artan enflasyonun altında inim inim inliyor.
Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli aylığı alan emekliler ve emeklilik hakkı sahiplerinin sayısı 13 milyonu aşmış durumdadır. Bunlardan 9 milyon 321 bini kendi aylığını alıyor, 3 milyon 950 bin kişi ise dul ve yetim aylığı alıyor. 2022 yılı başında emekliye yüzde 25 ile 27 arasında bir zam yapıldı, 1 milyon 266 bin emekliyse son yapılan zamla 2.500 TL emekli aylığı alıyor. 2.500 lira alan bir emekli, maaşının büyük bir kısmını kira ve faturalara ödüyor. Gıda, su, elektrik, doğal gaz fiyatları her gün, sürekli biçimde artıyor.
Bakın, bir emekli ne diyor? "Kiram bin lira, faturalarla birlikte aylık 1.800 lira kira giderim var. Bana kalan para günde 30 lira gibi bir şey." diyor. Bir başka emekliyse "Eskiden et alırdık, şimdi yemeğe et tadı versin diye bulyon alıyoruz. Evden çıkarken torunlar bir şey istemesin diye dua ediyoruz." diyor. "Nasıl yaşayacağımızı bilmiyoruz." diyorlar. Bir başka emekli kirasını ve borcunu ödedikten sonra maaşından geriye sadece 2 TL'nin kaldığını ifade ediyor.
Sayın vekiller, sendikaların açıklamış olduğu verilere göre açlık sınırının 4.928, yoksulluk sınırının 16.052 lira olduğu ülkemizde hayat o kadar pahalılaşmış ki 2.500 TL'yle yaşamak artık imkânsızdır. Bu durum yaklaşık 8 milyon emeklinin açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşadığını ortaya koyuyor. Bu nedenledir ki emeklilerin büyük kısmı ikinci bir işte çalışıyor. Çalışan emekli sayısı 4 milyonu aşmış durumda, iş arayan emekli sayısı her gün artıyor. Emekliler hayatını sürdürmek için kredilere mahkûm ediliyor, günümüzde 12,5 milyon emekli ve yaşlı bankalara borçlu. Dolayısıyla yapılması gereken açık ve nettir, yaşlılar ve emekliler acilen maaşlarına seyyanen zam bekliyorlar.
Sayın vekiller, bilindiği üzere 2018'den bugüne emeklilere önce 1.000 TL, daha sonra 1.100 TL bayram ikramiyesi veriliyor. Artan fiyat artışları karşısında emeklinin beklentisi en azından ikramiyelerinin de iyileştirilmesi yönündeydi fakat birkaç gün önce Çalışma Bakanı bayram ikramiyeleri konusunda bir iyileşme yapılmayacağını açıkladı. Biz şu anda emeklilerin durumunun iyileştirilmesi için komisyon kurulması amacıyla görüşmeler yapıyoruz ama emekli ikramiyelerinin iyileştirilemeyeceğini söylüyorsunuz bir taraftan. Şimdi, sormazlar mı, bu ne yaman çelişki? Ülkede bugün fiyatı artmayan neredeyse hiçbir şey yok. Bayram ikramiyesi TÜİK'in resmî enflasyon rakamına göre dahi artırılsa bugün bayram ikramiyesinin en az 2.400 TL olması gerekiyor. İktidarınızın üç ayda kur korumalı vadeli hesaptan 25 milyar ile 40 milyar TL arasında harcama yaptığı söyleniyor. Şirketlere 10 milyar TL vergi istisnası uygulandı. 13 milyon 622 bin emekliye enflasyon kadar zam yapılsa bu 12,5 milyar TL yapıyor. Bu durum, kabul edilebilecek ve vicdanla izah edilebilecek bir durum değil. Bir taraftan şimdi komisyon kurmaya çalışıyoruz ama diğer taraftan bayram ikramiyesini değiştirmiyorsunuz.
Sayın vekiller, öte yandan, iktidar, evrensel ve uluslararası hukuk kurallarına ve Anayasa'ya göre temel bir insan hakkı olan, emeklilerin örgütlenme ve sendika hakkı kullanmasının önüne hem idari hem yasal engeller çıkarıyor. Emekli yurttaşlarımızın haklarını savunmak için kurduğu sendikalar, imzacısı olduğumuz uluslararası sözleşmeler dikkate alınmadan, hukuk dışı bir şekilde kapatılmaktadır. Bu durum kabul edilemez.
Sayın vekiller, son olarak, yirmi yıldır uygulanan ekonomik, sosyal ve sağlık politikaları sonucunda emekliler sadece sosyal yaşamın değil, toplumsal yaşamın dışına da atılıyorlar. Geldiğimiz noktada, yaşlıların ve emeklilerin sorunlarının boyu maaşlarının boyunu çoktan aşmıştır. Yaşlıların ve emeklilerin sorunlarının yani yoksulluğunun tüketilmesi gerekiyor. Yaşlı ve emeklilerin durumunun bundan daha iyileştirilmesi içinse en düşük emekli maaşı, açlık ve yoksulluk sınırının ortalaması olmalıdır. Bayram ikramiyeleri en az 2.500 TL olmalıdır. Yaşlıların ve emeklilerin insanca yaşamlarını sağlayacak, hayatlarını kolaylaştıracak çalışmalar yapılmalıdır. Emeklilerin sendika kurma ve örgütlenme hakları önündeki yasal engeller kaldırılmalıdır. Emeklilerden kesilen katkı payları kaldırılmalıdır. Sağlığa erişim önündeki engeller kaldırılmalıdır. Yaşlıların ve emeklilerin sağlığa ulaşımı kolaylaştırılmalı ve ücretsiz sağlık hizmeti verilmelidir. Yaşlı ve emeklilerin mevcut ekonomik koşullarını iyileştirmek için, aylık alanların ücretlerinin yükseltilmesi, aylık alamayanların ise asgari yaşam düzeyine göre aylık ücrete bağlanması gerekir.
Türkiye nüfusu gittikçe yaşlanıyor, hepimiz kaçınılmaz olarak yaşlanacağız ve en azından bugünden itibaren yaşlılarımıza, bu ülkede onların hukukuna uygun çalışmaların yapılması gerekiyor. Bakın, bir ülkenin sosyal hukuk devleti olması, yaşlılarına sağladığı imkânlarla ölçülür. Dünyanın yaşlıları dünyayı gezerken, tanırken, tatil yaparken maalesef bizimkiler geçim kaygısı taşımaktadırlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Bu önergenin bir an önce gerçekten yaşama geçirilmesi gerektiğini ifade ediyorum.
Genel Kurula teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)