| Konu: | (10/1428, 2953, 3030, 3049, 3330, 3757, 4665, 4850, 5742, 5743, 5980, 5981, 5982, 5983, 5984, 5985, 5986, 5987, 5988, 5989, 5990, 5991, 5992, 5993, 5994, 5995, 5996, 5997, 5998, 5999) No.lu Yaşlıların Hayatın Çeşitli Alanlarında Yaşadıkları Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 26.04.2022 |
CHP GRUBU ADINA FETHİ AÇIKEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazi Meclisimizdeki tüm parti gruplarının yaşlı vatandaşlarımızın sorunlarının araştırılmasıyla ilgili Meclisimize vermiş olduğu maalesef oldukça gecikmiş araştırma önergesiyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisimizi ve memleketimizin tüm yaşlı yurttaşlarını saygıyla selamlıyorum.
Irak'ın kuzeyinde Pençe-Kilit Operasyonu'nda şehit olan kahraman Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ulu Önder'imiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk "Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır." demiştir. Geçtiğimiz hafta içinde, 23 Nisanda maalesef buruk bir biçimde çocuk yoksulluğunu, bu ülkede devam eden çocuk mahrumiyetlerini konuşmak zorunda kaldık. Bugün ise Halk Ekmek kuyruklarında soğukta bekletilen, gece geç saatlerde pazarlarda meyve sebze artıklarını toplayan, torunlarına bayram harçlığı dahi veremeyen, medeni ülkelerin yaşlılarına layık gördüğü aktif ve müreffeh bir yaşlılık döneminin aksine, dört duvar arasına sıkıştırılmış yaşlılarımızın sorunlarını, yaşlılarımızın yoksulluğunu ve mahrumiyetini konuşuyoruz; tam bağımlı ve gelir testini geçemeyen, yoksul aileleriyle birlikte ızdırap içerisinde kıvranan, 200 liralık ilaç farkı ve alt bezi maliyetini karşılamakta zorlanan ailelerimizin dramını konuşuyoruz. Bu durum, maalesef, yirmi yıllık AK PARTİ iktidarının sonunda çocuk yoksulluğunun, genç yoksulluğunun yanı sıra yaşlı yoksulluğunun da ülkemizin gündeminde hâlen en üst sıralarda tartışılmakta olduğunu gösteriyor. Artan bu yaşlı yoksulluk gündemi yirmi yıllık bu Hükûmet adına hem bir itiraftır hem de memleketimiz adına bir ayıptır ve bu ayıp Türkiye'ye yakışmamaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye nüfusu hızla yaşlanıyor, bunu biliyoruz. Maalesef yaşlanan nüfusumuz aynı zamanda yoksullaşıyor, kimsesizleşiyor ve bunu kabul edemiyoruz. Yaşlılar ve aileleri büyük zorluklarla yüz yüze bırakılıyor. Özellikle tam bağımlı yaşlılarımız Türkiye'nin bir sıkıntısı, bir acısı olarak önümüzde duruyor. Türkiye, tek adam hükûmetiyle, değişen demografik yapı karşısında gerekli tedbirleri ve stratejileri geliştiremeyen, genç nüfus avantajını kaybeden bir ülke görüntüsü veriyor. Bir yandan genç ailelere 3 çocuk yapmaları önerilirken diğer yandan Orta Asya'dan, Orta Doğu'dan milyonlarca genç, bekâr sığınmacıya ülkemizin sınır kapıları sonuna kadar açılıyor. Demografik plansızlık ve düzensiz göç, yaşlılarımız için yaşamsal olan sosyal güvenlik sistemini çökertme noktasına getiriliyor. Bugün gelinen noktada gençlerimiz işsizlikle, kayıt dışı istihdamla, yaşlılarımız ise düşük emekli maaşı, yetersiz sosyal destekle ve sıkıntı içerisinde kaynak yetersizliğiyle boğuşan bir sosyal güvenlik sistemiyle baş başa bırakılıyor. Diğer yandan, yaşlılarımıza sağlık ve bakım hizmeti sunacak olan fedakâr doktor ve hemşirelerimizin yurt dışına beyin göçü olarak gitmesine seyirci kalınıyor, sağlıkçı ordumuzun yitirilmesine âdeta alkış tutuluyor; yaşlılarımız için destek teknolojilerini üretecek olan, yazılım ve donanım geliştirecek olan sanayimizin yüz akı mühendislerimiz ise Avrupa ve Batı ülkeleri yollarında uğurlanıyor. AK PARTİ Hükûmetinin yarattığı ekonomik krizler yüzünden orta hâlli aileler küçülüyor, haneler ve bütçeler çöküyor, evlilik oranları azalıyor, Türkiye yaşlanan topluma, maalesef, hazırlıksız yakalanıyor.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaşamları boyunca tarladan fabrikaya, devlet dairesinden özel sektöre, ailesine ve yakınlarına destek olmuş, helal kazançlarıyla vergisini ödemiş yurttaşlarımız yaşlılık eşiğine geldiklerinde layık oldukları huzurlu ve onurlu bir yaşlılık hayatından mahrum bırakılıyor. Bilhassa 4.500 liranın altında emekli, dul ve yetim aylığı alan 11 milyonun üzerinde yurttaşımız hayatının en ihtiyaç duyduğu zamanlarında açlık sınırının altında mahrumiyet içerisinde yaşamaya mahkûm ediliyor. TÜİK verilerine göre, yaşlı yoksulluk oranı yüzde 16 olarak açıklanmışken bağımsız kuruluşlar ve sendikalar tarafından yaşlı yoksulluğu yüzde 70'in üzerinde gösteriliyor. Anayasa'mızın 61'inci maddesinde yaşlılarımızın devletçe korunacağı belirtilmiştir. Bu hayat pahalılığı koşullarında TÜİK verileri bile gıda enflasyonunu yüzde 70'lerde gösterirken emeklilerimizin bayram ikramiyelerine zammı çok gören bir zihniyetle karşı karşıyayız. Yaşlı ve emeklilerimiz geçen yıldan bu yana zam yapılmayan 1.100 liralık bayram ikramiyesiyle ne memleketlerine gidebilecek otobüs bileti alabilecek ne de torunlarına harçlık verebileceklerdir. Yaşlılarımız bu zor koşullarda ya gıda, mutfak masraflarını karşılamak ya da elektrik, doğal gaz faturasını yatırmak ikilemi arasında sıkışmış bırakılıyor. Bugün memleketimizde bu zor hayat koşullarında en düşük emekli aylığı açlık sınırı olan 4.900 liranın neredeyse yarısına yani 2.500 liraya denk gelmiştir. Dul ve yetim aylıkları ise bu seviyelere bile çıkarılamamış, 627 lira ile 2.447 lira arasında bırakılmıştır. Yaklaşık 8 buçuk milyona yaklaşan yaşlı nüfusumuza Hükûmetçe yapılan net sosyal destek harcamalarının millî hasılaya oranı 36 Avrupa ülkesi arasında en sondan 3'üncü sıradadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaşlılara dönük bu düşük kamu harcamaları ve sosyal destek oranları yüzünden yaşlılarımıza bakma vazifesi, maalesef, doğrudan aile bütçesine ve aile bireylerinin sırtına yüklenmiştir. AK PARTİ iktidarı, yaşlılarımızı ve ailelerini gerekli sosyal desteklerden mahrum bırakmış, yaşlılarımız ve aileleri âdeta terk edilmiştir. Nitekim, Türkiye'de bugün itibarıyla ancak 160 küsur huzurevi bulunmakta, bu huzurevleri ise 13 bini biraz aşkın sayıda yurttaşımızın bakımını sağlayabilmektedir. Huzurevlerindeki bakım giderleri orta gelirli bir ailenin gelirinin çok üzerindedir. Yaşlı bakımı açısından çok önemli olan sağlık meslek liseleri, yüksekokulları ve yaşlı bakımı ve gerontoloji bölümlerinden mezun olan işsiz gençlerimiz atamaları yapılmadığından yaşlı bakım hizmetinde istihdam edilememektedir. Diğer yandan, yüz binlerce bakıma muhtaç yaşlımız, ailelerinin emeğiyle iş ve sorumluluklarıyla baş başa bırakılmaktadır.
Türkiye'de hâlen bakıma muhtaç yaşlıların yaşadığı hanelerin yüzde 98'inden fazlası bakıcı hizmeti alamamaktadır. Türkiye'nin yaşlı bakıcı açığı maalesef ağırlıkla Orta Asya ve kısmen Balkanlardan gelen bakıcılar yardımıyla giderilmektedir. Bu durum yaşlılarımız açısından büyük bir bakım hizmeti açığına işaret etmekte; işsiz, sağlıklı gençlerimiz açısından ise istihdam kaybına yol açmaktadır. Ekonomimiz açısından ise kendi gençlerini istihdam edemeyen, kendi yaşlılarına bakamayan, millî kaynak israfı üreten bir ekonomi görünümüne bürünülmektedir.
Yıllardır Avrupa'nın yaşlılarına "yaşlı bakım turizmi" çerçevesinde bakma hayalleriyle milletimizi oyalayan AK PARTİ hükûmetleri, yabancılara sağlık turizmini bir kenara bırakınız, Türkiye Cumhuriyeti'nin yaşlı, emektar yurttaşlarına bile bakamayacak bir noktaya düşmüş durumdadır. Gelişmiş dünyanın yaşlı ve emekli nüfusu farklı ülkeleri turist olarak gezerken Türkiye'nin yaşlı ve emekli yurttaşları kendi memleketlerine giderken bile otobüs bileti parasını düşünmek zorunda bırakılmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaşlı yurttaşlarımıza sunulan haklar ve imkânlar, Anayasa'mızın 2'nci maddesindeki sosyal devlet anlayışına yakışmayacak kadar kısıtlı ve yetersiz noktadadır. Adalet ve Kalkınma Partisi, başı dara düşen yurttaşlarımızı ve yoksul vatandaşlarımızı "Aile Destekleri Sigortası" gibi koruyucu temel yurttaşlık haklarından mahrum bırakmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak yaşlılarımızın sorunlarını cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yaraşır biçimde güçlü sosyal devlet politikaları ve aile destekleri sigortamızı hayata geçirerek çözeceğiz. Yıllarca emeklerini, sevgilerini ve alın terlerini ailelerinden ve ülkelerinden esirgemeyen değerli büyüklerimizi sıkıntılarından kurtarmak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.
Yaşlılarımızın, yaklaşan Ramazan Bayramı'nı kutluyorum, yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri ve alkışlar)