Konu: | (10/4413, 10/4430, 10/4431, 10/4432, 10/4433, 10/4434, 10/4435, 10/4436, 10/4437, 10/4438) No.lu Başta Marmara Denizi Olmak Üzere Denizlerimizdeki Müsilaj Sorununun Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 5 |
Birleşim: | 87 |
Tarih: | 27.04.2022 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Başta Marmara Denizi Olmak Üzere Denizlerimizdeki Müsilaj Sorununun Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Konuşmama başlamadan önce, Komisyon adına görüş bildiren tüm arkadaşlarımıza, milletvekili arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.
Marmara Denizi'nde, geçen yıl, haziran ayı başında yoğunlaşan müsilaj, denizlerimizin ve su varlıklarımızın korunması için çalışmalar yapmamızı gerekli kılmıştır.
Değerli milletvekilleri, Komisyonumuzun çalışmaları hakkında kısaca bir bilgi vermek isterim. Komisyon çalışma süreci, davet edilecek katılımcılar ve gerçekleştirilecek incelemeler tüm Komisyon üyelerimizle birlikte belirlenmiştir. Bu kapsamda, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, farklı disiplinlerden bilim insanları davet edilmiş ve üyelerimizce dinlenmiştir. Komisyon çalışmaları kapsamında 11 toplantı yapılmış, ayrıca İstanbul'dan Marmara Denizi'ne kıyısı olan illerin yerel yönetimleri davet edilerek geniş katılımlı bir istişare toplantısı gerçekleştirilmiştir. Toplantıların yanı sıra, Marmara Denizi'ne kıyısı olan İstanbul, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Tekirdağ'a alan çalışmaları ziyareti gerçekleştirilmiştir. Marmara Denizi'nde deniz uçağıyla, tekneyle ve dalış yaparak gözlemler gerçekleştirdik. Kentsel ve endüstriyel atık su arıtma tesislerini yerinde inceledik. Bu incelemelerde, atık su arıtma tesislerinin yeterli olup olmadığını, niteliklerini, efektif olarak çalışıp çalışmadıklarını ve mevcut atık suların tesislerinin revizyona ihtiyacı olup olmadığını yerinde inceledik.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, raporumuz da 4 bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler hakkında kısaca bilgi vermek isterim. Birinci bölümde, müsilajın oluşumu, yapısı, tarihsel süreci ve müsilaj oluşumunu etkileyen faktörler ele alınmıştır. İkinci bölümde, müsilajın deniz ekosistemine etkisi, balıkçılık ve turizm sektörlerine etkileri incelenmiştir. Üçüncü bölümde, müsilajın başlangıcından itibaren kontrolü ve önlenmesi adına tüm kurumlarımız tarafından yapılan ve hâlen yürütülmekte olan çalışmalar ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Dördüncü ve son bölümde, Komisyonumuzun çalışmaları sonucunda yapılan değerlendirmelerle ortaya çıkan çözüm önerilerine yer verilmiştir. Bu çözüm önerilerimiz tüm üyelerimizin toplantılarda ifade ettiği veya yazılı olarak ilettiği hususlar dikkate alınarak oluşturulmuştur.
Değerli milletvekilleri, Marmara Denizi'yle ilgili politikalar üretilirken Marmara Denizi'nin ülkemizin bir iç denizi olduğu unutulmamalıdır. Tedbirlerin bu çerçevede hazırlanması gerektiği, ekonomik ve çevre açısından önemli bir görevi üstlendiği de hesaba katılarak yürütülecek çalışmaların siyasi tartışma eksenine taşınmaksızın iş birliği içerisinde gerçekleşmesi önemlidir.
Değerli milletvekilleri, tüm bu çalışmalar neticesinde, Marmara Denizi'nde görülen müsilajın oluşumunda 3 temel unsurun etkili olduğunu görüyoruz. Bunlardan birincisi, küresel iklim değişikliği münasebetiyle deniz suyu sıcaklığının artması; ikincisi, Marmara Denizi'nin jeolojik yapısı münasebetiyle durgun bir su yapısına sahip olması; üçüncüsü, bölgede yaşayan yoğun nüfus dolayısıyla kentsel, endüstriyel ve tarımsal atıkların yeterli arıtmaya tabi tutulmaksızın denize ulaşmasıdır. Burada bizim Komisyon olarak üzerinde hızlı ve etkin olarak müdahalede bulunmamız gereken bölüm hiç şüphesiz üçüncü bölümdür yani insan kaynaklı kirliliğinin önüne geçilmesidir. Marmara'ya ileri biyolojik arıtmaya tabi tutulmadan ulaşan atık suların taşıdığı azot ve fosfor yükü fitoplanktonların aşırı çoğalmasıyla birlikte müsilajın oluşmasına neden olmakta, bu durum aynı zamanda besin zincirinin bozulmasına, oksijen seviyesinin azalmasına ve biyoçeşitlilik kaybına neden olmaktadır.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, müsilaj görülür görülmez Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla müsilajla mücadelede hızlı hareket edilmiş, deniz yüzeyi hızla temizlenmiştir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın koordinasyonunda Marmara Denizi havzasında yer alan valilikler, yerel yönetimler, ilgili kurum ve kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin katılımlarıyla Marmara Denizi Eylem Planı hazırlanmış ve Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu oluşturulmuş, bu Kurula bilimsel destek sağlamak amacıyla da "Bilim ve Teknik Kurulu" oluşturulmuştur. Bu çalışmalar neticesinde 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı hazırlanmış ve bu süreç bakanlıklarımız tarafından yürütülmektedir.
Değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuya olan hassasiyeti ve ilgisi münasebetiyle, ciddi bir kirlilik tehdidi altında olan Marmara Denizi, 5 Kasım 2021 tarihli Cumhurbaşkanı kararıyla "Özel Çevre Koruma Bölgesi" ilan edilmiştir. Bu karar uyarınca yapılacak çalışmalara Komisyon raporumuzdaki tespit ve önerilerin de önemli katkı sağlayacağına inanıyorum.
Raporumuzda müsilajın kontrolü, önlenmesi, olası etkilerinin ortadan kaldırılması ve en önemlisi de benzeri çevre sorunlarının bir daha yaşanmaması için farklı alt başlıklarla tam 157 öneriye yer verilmiştir. Bu kapsamda raporumuzda su ve atık su yönetimi, tarımsal ve denizcilik faaliyetlerinden kaynaklı kirliliğin önlenmesi, uzaktan algılama, erken uyarı sistemleriyle izleme ve denetim çalışmaları, balıkçılık ve su ürünleriyle ilgili tedbirler, müsilajın deniz ekosistemi ve biyoçeşitliliğine etkisi gibi alt başlıklarda kapsayıcı, uygulanabilir ve netice almaya yönelik çözüm önerilerine yer verilmiştir.
Ayrıca Komisyon olarak görüşümüz Marmara Denizi'ne, ileri biyolojik arıtmaya tabi tutulmadan hiçbir şekilde atık suyun deşarj yapılmaması ve fakat uzun vadeli nihai hedefimiz de Marmara Denizi'ne hiçbir şekilde atık suyun verilmemesidir.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, eğer çözüme doğru yönelirsek Marmara Denizi'ne günde 7,5 milyon metreküp atık su verilmektedir ve bunun 5 milyon 800 bin metreküpü İstanbul kaynaklıdır. Yani Marmara'nın kirletilmesine yüzde 75 oranında sadece İstanbul'un sebep olduğu bilinmektedir. Hâlihazırda İstanbul'un atık sularının sadece yüzde 29'u ileri biyolojik arıtmayla, kalan kısımları ise ön arıtmayla yani kabası alınarak deşarj edilmektedir. Acil çözüm için İstanbul'un ihtiyacı olan ileri biyolojik arıtma tesisleri hızla yapılmalı ve atık su tam anlamıyla arıtılmalıdır. Ne yazık ki yaptığımız görüşmelerde İBB, ileri biyolojik arıtma tesislerini yapamayacaklarını ifade etti. Hiç şüphesiz İBB bu çalışmayı yapamazsa biz Marmara'yı kaderine bırakacak değiliz. Arıtma tesislerinin kurulması için Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bakanlıklar nezdinde gerekli çalışmalar yapılmakta, tesislerin hızlıca yapılabilmesi için de AK PARTİ Grubumuz bir kanun çalışması yapmaktadır. Mahallî idarelerin yükümlü oldukları hâlde su arıtma tesislerini verilen süre içerisinde yapmamaları durumunda arıtma tesislerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılması, yaptırılması, işletilmesi ve işlettirilmesi konusunda çalışmalar devam ediyor.
Konuşmama son vermeden önce Komisyonumuzun çalışmalarının yürütülmesinde desteklerini esirgemeyen Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız Sayın Mustafa Şentop'a, Komisyonumuzun kurulması için verilen önergelerde imzası olan ve Komisyonumuzun kurulmasını destekleyen tüm parti grupları ve milletvekillerine, Komisyonumuzda birlikte çalıştığımız çok kıymetli, değerli milletvekili arkadaşlarıma, Komisyonumuza bizzat gelerek bilgi veren...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUSTAFA DEMİR (Devamla) - ...aynı zamanda çözümün önemli bir paydaşı olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Tarım ve Orman Bakanlarımıza, Komisyon toplantılarında sunum yapan, sorularımızı cevaplayan; bilgi, belge sunan ve çalışmalarımıza katkı sağlayan tüm resmî kurum ve kuruluşlara, sivil toplum kuruluşlarına, bilim insanlarına, özel sektör temsilcilerine, ayrıca altını çizmek isterim ki Komisyonumuzda görevli olan uzmanlarımıza Komisyon adına en içten teşekkürlerimi sunuyorum ve Kadir Gecemizi, gelmekte olan Ramazan Bayramı'mızı da şimdiden tebrik ediyorum.
Saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)