| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 10.05.2022 |
CHP GRUBU ADINA UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Yakın bir zamanda, önümüzdeki günlerde Karadeniz Bölgesi'nde çay üretimi başlıyor. Burada sorunlar var. Bu Parlamentoda çaya ilişkin bir konuşma yaptım; olmadı, sorunlar halledilmedi, bu kürsüye çay döktüm, 1 çuval çay çöktüm ama aradan yıllar geçti, ne yazık ki çay sorunu henüz halledilmedi değerli arkadaşlarım.
Şimdi, sorun şu: Bakın, geçtiğimiz yıl çayın kilo başına fiyatı 4 liraydı. Ne yazık ki taban fiyatı uygulaması olmadığı için, çaya ilişkin yıllardır burada birçok kere söz edildiği için... Sayın Mehmet Bekaroğlu Hocamın da geçen günlerde vermiş olduğu kanun teklifinde de buna ilişkin hükümleri açık bir şekilde ortaya koymuş olmasına rağmen taban fiyatından uzaklaştık. Geçen sene 4 lira olmasına rağmen -kota ve kontenjana ilişkin sorunlarımız var- ne yazık ki çay üreticisi 2,4 lira üzerinden özel sektöre çayını verdi.
Bakın, değerli arkadaşlarım, çay üreticisi geçen sene mayıs ayında çayını verdi, aradan bir yıl geçti, özel sektöre vermiş olduğu çayın bedelini alamadı. Özel sektör diyor ki: "Ben sana nakit olarak da vermem. Aradan bir yıl geçtikten sonra sadece sana kuru çay olarak verebilirim." Böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Şimdi, çay üreticisi de şunu diyor: "Kotayı kaldırın, kontenjanı kaldırın." Nedir bu sorunun temeli değerli arkadaşlarım? Bakın, Artvin'de, Rize'de, Trabzon'da 1 milyon kişi, 200 bin aile 781 bin hektar alanda çay üretimiyle geçiniyor. Hani diyoruz ya; çay millî üründür, çay stratejik üründür. Peki, çay üreticisi bu ürününün karşılığını alabiliyor mu değerli arkadaşlarım?
Kota ve kontenjanla alakalı problem şu: ÇAYKUR ne yapıyor? Üretim kapasitesini artırmıyor. Üretim kapasitesiyle alakalı -çay fabrikaları belki eski teknoloji- buna ilişkin çay üreticilerinin yıllardır feryadına rağmen, ne yazık ki yılda günlük 7 bin-8 bin ton civarında... 9 bin ton aslında ama bin tonu falan kayboluyor, fabrika onarımı oluyor, başka türlü mücbir sebepler oluyor. Ne yazık ki arz, çay sezonunda 15 bin-20 bin ton oluyor değerli arkadaşlarım. Bu durumda ne yapıyorlar? Geliyor, çay üreticisine diyor ki: "Ben senden ucuz fiyata, madem ÇAYKUR almıyor..." Biliyorsunuz, çay eğer üç gün içerisinde toplanmazsa zayi oluyor değerli arkadaşlarım, başka çaresi olmuyor. Yani daha doğrusu, devlet çay üreticisine şunu diyor: "Kırk katır mı, kırk satır mı?" (CHP sıralarından alkışlar) Kırk katır mı, kırk satır mı değerli arkadaşlarım? Çay üreticisi ne yapıyor? Alıyor bu çayını, gidiyor özel sektöre değerli arkadaşlarım. Bakın, özel sektöre ilişkin olarak, geçen yıl çay üretimi yapılıyorken gübreyi 2.400-2.500 TL civarında alıyordu üretici. Şimdi ne oldu gübre değerli arkadaşlarım? Şimdi Tarım Kredi Kooperatiflerinde bile 7.800 lira tonu. Bu ne oluyor? Serbest piyasada 9 bin liradan aşağı değil. Sadece bunu baz alarak, bunun üzerinden yeni çay fiyatıyla alakalı kendimize bir skala koyarsak, çayın geçen seneki fiyatı 4 liraysa bu sene 12 lira olması gerekiyor en aşağı, 12 lira olması gerekiyor değerli arkadaşlarım. Ama çay üreticisi sizden şunu bekliyor, diyor ki: "9 liradan, 10 liradan aşağı olmasın."
Ben size soruyorum buradan: 2016 yılından beri Türkiye'de pahalılık yok mu, enflasyon yok mu, hiçbir şey artmadı mı değerli arkadaşlarım? Çay destekleme fiyatını 2016 yılından beri neden artırmıyorsunuz, neden artırmıyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar) Her şeyin fiyatı arttı. Bir de Rize, Sayın Cumhurbaşkanının memleketi. "Çay üreticisini mağdur etmeyeceğiz." diyorsunuz, niye artırmıyorsunuz değerli arkadaşlarım çay destekleme fiyatını?
Şimdi, önümüzdeki günlerde çaya ilişkin belirsizlik devam ediyor. Organik çayla alakalı problem var, konvansiyonel çaya ilişkin problemler var. Organik çay fiyatı konvansiyonel çay fiyatından 2 kat daha fazla olmalı, onunla alakalı belirsizlik de devam ediyor. Çay fabrikalarında çalışan mevsimlik işçiler kadro istiyorlar, ona ilişkin sorunlar da var. Bugün Parlamentoya 30 milletvekilinin imzasıyla çay eksperlerine ilişkin bir araştırma önergesi verdim değerli arkadaşlarım. Yani çayın bütün bileşenlerine ilişkin problem var.
Mehmet Bekaroğlu Hocam, sağ olsunlar, geçtiğimiz günlerde Çay Kanunu'na ilişkin bir düzenlemeyi Parlamento Başkanlığına verdi. Şimdi, görüyoruz ki kapalı kapılar ardında, çay fabrikalarını ihya edecek olan bir çay kanunu teklifi hazırlanmasına ilişkin karanlık dehlizlerde bir hazırlık yapılıyor, buna ilişkin kulağımıza duyumlar geliyor; sakın böyle bir şey yapmayın, sakın böyle bir şey yapmayın, bakın, buradan uyarıyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Yapmanız gereken şu: Çay üreticilerini, çayın bileşenlerini bir masanın ortasına alın, önümüzdeki günlerde açıklayacağınız çay fiyatını adam gibi açıklayın, deyin ki: "9 liradan aşağı olmasın." değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar) Çay destekleme fiyatını da açıklayın, ÇAYKUR'un üretim faaliyetini, üretim kapasitesini de artırın değerli arkadaşlarım, çay üreticileri bunu bekliyor sizden. Bakın, bu yüce Parlamentodan Karadeniz'e sesleniyorum: Eğer bunu yapmazsanız, buna ilişkin eğer olumlu gelişmeler yapmazsanız önümüzde yapılacak ilk seçimde sandık kurulduğunda Karadeniz'deki çay üreticileri sizleri cezalandıracak, demedi demeyin arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) Buradan açık açık ifade ediyorum, bunu bir kere daha tarihe not düşüyorum.
Bir de önümüzdeki günlerde buna ilişkin tedbirler...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Değerli Başkanım, bir dakika daha...
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.
Kota ve kontenjanı atın. Önümüzdeki günlerde ÇAYKUR'un önüne yürüyecek çay üreticileri, diyecekler ki: "Sizin inisiyatifinize bırakmıyoruz, 'Emek en yüce değerdir.' diyoruz, 'Emeğin karşılığını verin.' diyoruz." Ne diyorduk? Çay millî üründür, stratejik üründür, fındık da aynıdır değerli arkadaşlarım. Çayı bir avuç kartele teslim etmeyin, çay kanununu bir an önce çıkartın; Karadeniz'in, çay üreticisinin hakkını ve emeğini verin diyorum.
Yüce Parlamentodan hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)