GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:88
Tarih:10.05.2022

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerinde aleyhte konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Her gün ülkemizin dört bir yanından sokak ortasına kadar taşan kadına yönelik şiddet görüntüleri geliyor. Sadece kadınlarımız mı? Çocuklarımız bile cinsiyetine bakılmaksızın şiddetin, tacizin, tecavüzün mağduru. Boşanmalar çığ gibi artıyor, aile yapımız sarsılıyor. Neden? Şiddetin bundaki payı büyük. Aile içi şiddetin bu denli artmasının nedenleri ortada. En büyük neden ekonomi. Para yoksa huzur da yok. Devlet kadınları, çocukları, aileyi korumak zorundadır; kerhen değil, şeklen değil, gerçekten korumak zorundadır. Kadınlarımız, kız çocuklarımız korunabildi mi? Erkek çocuklarımız korunabildi mi? Aile korunabildi mi? Sokaktaki hayvanlarımız bile şiddet mağduru, şiddet toplumun bütününe yayılmış durumda. Hastasını beş dakika bekleten doktor da şiddet mağduru, gece yarısı nöbetinde reçetesiz ilacı vermeyen eczacı da şiddet mağduru, hasta bahanesiyle çağrılan ve kimle karşılaşacağı belli olmayan korumasız 112 acil çalışanı da şiddet mağduru.

Yirmi yıldır iktidardasınız şiddet vakaları da her gün artıyor ve çeşitleniyor. Bugüne kadar çıkardığınız kanunlarla hangi şiddet mağdurunu koruyabildiniz? Hep nedeni-sonucu araştırılmadan yapılan göstermelik düzenlemeler, palyatif tedbirler ve bunun sonucunda şiddet mağduru sayısında artış. Yine, kamuoyunda yükselen çığlık üzerine göstermelik bir düzenleme. Bakın, geçtiğimiz ay hepimize bir rapor dağıtıldı; Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Raporu'ydu. Rapor 894 sayfa. Komisyonda görev alan üyeler kapsamlı ziyaretler gerçekleştirdi, şiddet mağduru kadınlarla görüştü, sığınma evleri ziyaret edildi, Emniyet yetkilileriyle görüştü, Jandarmayla görüştü, yargı mensuplarıyla görüştü, uzmanlarla görüştü, sivil toplum örgütleriyle görüştü hatta kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda iyi uygulama örneği olarak İspanya'ya resmî bir ziyaret gerçekleştirildi. Bugün önümüze gelen kanun teklifine bakıyoruz, kadına ve sağlık personeline şiddete yönelik 17 maddelik düzenleme; yürürlük ve yürütme maddesini çıkın, 15 madde. Bu kanun teklifinin altına imza atanlar 894 sayfa raporu okumaya üşenmiş olabilir. Bari sadece kadına yönelik şiddetle etkin mücadele edilmesine yönelik "tespitler" ve "öneriler" başlığı altında sıralanan 17 maddelik, 79 sayfalık kısma bir göz atsaydınız. Raporun 600 ila 679'uncu sayfaları arasında yer alan bu kısım size yol gösterici olabilir ve böylece sorunun çözümüne yönelik bir kanun teklifini önümüze getirebilirdiniz. Öyle bir kanun teklifi hazırlıyorsunuz ki, Türk Ceza Kanunu'nda kadına yönelik şiddet suçunun takdirî indirim nedenlerini sözde sınırlandırıyor, failin pişmanlık içermeyen davranışları takdirî indirim nedeni olarak kabul edilmiyor. Tamam, kravat takıp temiz gömlek giyene indirim verilmesini engelliyorsunuz ama salya sümük "Pişmanım." gösterisi yapanlara indirim yolunu açık bırakarak yol gösteriyorsunuz. Yazık bu kadınlarımıza.

Güya şiddeti cezaları artırarak önleyeceksiniz, bari cezalar da gerçekten artsa. Basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek kasten yaralama suçunun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dört aydan altı ay hapse yükseltilecek. Tabii, size göre ceza iki ay artırılınca kadına şiddet son bulacak. Eziyet suçunun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın iki yıl olan alt sınırı iki yıl altı ay hapse yükseltilecek. Tabii, size göre ceza altı ay artırılınca kadına şiddet son bulacak.

Bakın, birçok hanede kadınımız belki her gün basit tıbbi müdahaleyi bırakın, ciddi müdahale gerektirecek dayağa, eziyete ve bunun yanında küfür, aşağılama, hakareti de içeren sözlü şiddete maruz kalıyor. Evdeki şiddete tanık olan komşumuz kolluk kuvvetine haber veriyor. Kolluk kuvveti eve gidiyor, kadının ağzı gözü kan içinde, soruyor "Kim yaptı? Nasıl oldu? Şikâyetçi misin?" Kadından ses yok, korkuyor. "Şikâyetçiyim." dese bir saat sonra adam serbest bırakılacak ve kadın yine dayak yiyecek ya da işte, iki ay artırdığınız cezayla kocası şiddet uygulamaktan size göre vazgeçecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Bu eylemi şikâyete bağlı bir suç olmaktan çıkardığınız ve gerekli caydırıcılığı sağlayacak cezai ve diğer önlemleri almadığınız sürece hane içi şiddet hem devam edecek hem de cezasız kalmayı sürdürecektir.

Yine, diyorsunuz ki "Israrlı takip suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olacak." Tamam, devlet kimin takip ettiğini, rahatsız ettiğini, tehdit ettiğini, yaşam koşullarını zorlaştırdığını bilemez ama bir ceza verecekse de tehditle başlayan ve ölümle sona eren bu tehlikeli takibi sona erdirecek önlemleri alabilir.

Genel kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)