GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Sultanbeyli'de meydana gelen trafik kazasında şehit olan Polis Memuru Hüseyin Duman'a Allah'tan rahmet, yaralanan Polis Memuru Gökmen Baykara'ya da acil şifalar dilediğine; 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü'ne, güvenlik korucularının talep ve sorunlarına, Hükûmetin makul bir mizaha bile tahammül edemediğine, Anadolu Ajansının yaptığı haberlere, kontrolsüz ve denetimsiz göç sonucu ülkemize sığınan Suriyelilerin sebep olduğu sorunlara ve bu konunun Mecliste özel bir oturumda ele alınması gerektiği çağrısını tekrarladığına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:5
Birleşim:90
Tarih:12.05.2022

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İstanbul Sultanbeyli Belediyesi önünde Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğünde görevli yunus ekibi polislerimiz Hüseyin Duman ve Gökmen Baykara kaçan aracı kovaladıkları esnada tırla çarpışmıştır. Kazada şehit olan Polisimiz Hüseyin Duman'a Allah'tan rahmet diliyor, yaralanan Polisimiz Gökmen Baykara'ya da acil şifalar temenni ediyorum.

Bugün, 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü. İnsan hayatını ve sağlığını öncü alan ve fedakârca görev yapan tüm hemşirelerimizin gününü kutluyor, kendilerini muhabbetle selamlıyorum. Böylesi anlamlı bir günde, görevi başında vefat eden sağlık çalışanlarımızın ailelerine ölüm aylığı bağlanabilmesi, sağlık çalışanlarına uygulanan şiddete cezaların artırılması, pandemiyle mücadele ederken hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının şehit sayılması ve 3600 ek göstergenin verilmesi gibi sağlık çalışanlarının haklı talepleri ivedilikle karşılanmalıdır. İYİ Parti olarak bizim için sağlık çalışanları "Giderlerse gitsinler." denilecek kadar sıradan ve önemsiz değildir, her biri baş tacıdır ve değerlidir. İYİ Parti iktidarında sağlık çalışanlarının haklı talepleri karşılanacak, kendi ülkelerinde huzur ve refah içerisinde yaşamaları sağlanacaktır.

Terörle mücadelede önemli bir görevi üstlenen güvenlik korucularımızın talepleri ve sorunları hâlâ çözülebilmiş değildir. Güvenlik korucularının yapmış oldukları görev bir kolluk görevidir, bu nedenle de diğer kolluk kuvvetleri gibi yasal haklara sahip olmaları gerekmektedir. Terörle ve teröristle mücadelede bugüne kadar binlerce şehit ve gazi vermiş güvenlik korucularının maaşları hâlâ asgari ücret seviyesindedir. 55 bin güvenlik korucusu asgari ücret seviyesinde yani açlık sınırının altında yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadır. Güvenlik korucuları, terörle mücadelede güvenlik güçleriyle omuz omuza görev yapmakta ancak ekonomik olarak kolluk kuvvetlerinden ve bekçilerden daha az ücretle çalışmaktadır. Güvenlik korucuları hâlâ en düşük ücreti alan kamu görevlisi durumundadır, özlük haklarındaki mağduriyetler ise giderilmiş değildir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

ERHAN USTA (Samsun) - Haklarında iş kazası ve meslek hakları gibi kısa vadeli sigorta ile 4857 sayılı İş Kanunu ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu hükümleri uygulanmamaktadır. Büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan köylerin hukuki statüsü mahalleye dönüştüğü için buralarda görev yapan korucuların görev alanları hâlen mahalle olarak kabul edilmemiştir. Türkiye'nin 3'üncü büyük silahlı gücü konumundaki güvenlik korucularının haklı taleplerinin karşılanması ve çözüme kavuşturulması için İYİ Parti olarak konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçtiğimiz hafta Güldür Güldür Show'un yayınlanan fragmanında Bakan Nebati'yle ilgili bir skeç hazırlanmış fakat gösterime girmeden yayından kaldırılmıştır. Hükûmet, makul bir mizaha bile artık tahammül edemez bir duruma gelmiştir, baskı ve yasak toplumun her kesimi tarafından hissedilmektedir. İktidara gelirken 3Y'den biri olan yasakları kaldıracağını beyan ederek milletimizin karşısına çıkan AK PARTİ, bugün, toplumun her kesimine konuşamama, özgür düşünememe, hatta gülmeme baskısı uygulamaktadır. Ayrıca, milletimizin Bakan Nebati'ye gülmek için herhangi bir skece de ihtiyacı yoktur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Bakan zaten gerek yaptıklarıyla gerekse de konuşmalarıyla kendisini yeteri kadar gülünç duruma düşürmektedir.

Anadolu Ajansı dün yapmış olduğu haberde Avrupa ve Amerika'daki enflasyonu "Büyük Panik" "Enflasyonda Rekor Artış" "Avrupa Enflasyonun Pençesinde" gibi ilk başlıklarla vermiştir; âdeta Avrupa için, onlar adına ağıt yakmıştır. Daha önce de kendi esnafının sorunlarını görmezden gelen Anadolu Ajansı, Japonya'daki esnafın sorunlarını haberleştirmişti. Dün de aynı şekilde, ülkemizdeki rekor enflasyon seviyesini görmezden gelen, alım gücü düşen milletimizin dertlerini dert etmeyen Anadolu Ajansı, Türkiye'nin aylık enflasyonu kadar bile olmayan Avrupa'daki enflasyonu "Büyük Panik" başlığıyla haberleştirmiştir; oysa, Türkiye'deki enflasyon tüm Avrupa ülkelerinin enflasyonunun toplamından daha fazladır. Anadolu Ajansını, içine düştüğü bu komik ve itibarsız durumdan kurtulmaya çağırıyor, kendi vatandaşının ekonomik gündemini öncü almaya ve kendi ülkesinin sorunlarını dile getirmeye davet ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün akşam saatlerinde Ankara Altındağ'da Suriyeli bir sığınmacı kavga ettiği patronunu öldürmüştür. Hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Kontrolsüz ve denetimsiz göç sonucu ülkemize sığınan Suriyelilerin sebep olduğu toplumsal sorunlar ve güvenlik sorunu artarak devam etmektedir. İleriki yıllarda çok daha büyük sorunlara gebe olacak Suriyeli sığınmacılar konusu bugünden ele alınarak gerekli tedbirler kapsamında çözüme kavuşturulmalıdır ancak maalesef, burada Sayın Erdoğan'ın sürekli çelişkili açıklamalarını görüyoruz. Bu kapsamda, Sayın Genel Başkanımızın grup toplantısında dile getirdiği ve benim de dün buradan yapmış olduğum, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında istişare ve hatta bir uzlaşma zemini oluşturulması gerektiğine olan inancımızı bir kez daha tekrarlıyorum. Özel bir oturumda ve milletimizin şahitliğinde meseleye bakışımızı ve çözüm önerilerimizi ortaya koyalım, el ele vererek memleketimizi bu girdaptan birlikte kurtaralım. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Mustafa Şentop'un, bir kez daha yapmış olduğumuz çağrımıza gerekli ilgiyi göstermesini bekliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.