| Konu: | Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 12.05.2022 |
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 323 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 11'inci maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, kadına şiddet ve sağlık personeline şiddetin katalog suçlar kapsamına alınmasının son derece olumlu bir düzenleme olduğunu vurgulamak istiyorum. 10'uncu ve 11'inci maddelerle yapılan değişiklikler hukuki desteğe erişimi kolaylaştırmaktadır. Ancak yapılan düzenleme özellikle hukukçular tarafından bazı noktalarda da eleştirilmektedir. Cinsel saldırı suçlarında değişiklik öncesinde de ücretsiz avukata erişim genel ilkeler kapsamında mevcuttur. Ancak bu hakkın bilinmemesi, doğru yönlendirme yapılmaması gibi hâller bu desteğe erişimi engellemektedir, mevcut teklifte de bu sorun maalesef çözülmemiştir. Cinsel saldırı suçlarında ve burada sayılan suçlar da zaruri savunma kapsamında alınmalıdır. Kadına yönelik şiddet davalarında kadınlara baro tarafından ücretsiz avukat tayininin süre sınırı olmaksızın zorunlu hâle getirilmesi gerekmektedir. Yapılan düzenlemenin pratikte yaşanan sorunları değerlendirmeden hazırlandığı görülmektedir. Ancak her hâlükârda düzenleme, kadına ve çocuğa karşı işlenen maddede yazılı suçlar açısından sosyal devlet anlayışı çerçevesinde ücretsiz, profesyonel hukuki yardım alınmasını sağlamak amacıyla getirildiğinden yerinde bir düzenleme olarak tarafımızca değerlendirilmiştir. Kadına ve çocuklara yönelik cinsel saldırı ve şiddeti önlemek için yapılan çalışmalar yetersizdir. En temelde, hukuksuzca, İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası nitelikli bir sözleşmeden çıkılması, bu noktada bir geriye gidiştir. Hâlen 6284 sayılı Kanun'umuz İstanbul Sözleşmesi'ne atıf yaparken bu sözleşmeden çıkılması akıl ve izanla kabul edilebilecek bir şey değildir. İç hukuk, uluslararası hukukun gücüyle daha da anlam kazanır ve evrensel bir niteliğe erişir. Bu bağlamda, İstanbul Sözleşmesi'ne geriye dönüşün şart olduğunu ifade etmek istiyorum. Danıştay kararları sonuçlandığında bu sözleşmeye geri dönüş olmasa da İYİ Parti iktidarında, İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girecektir.
Saygıdeğer milletvekilleri, şiddeti tetikleyen, şiddetin önünü açan toplumsal şartlar, ülkemizde her geçen gün çoğalmaktadır. Kadına şiddet gibi sağlık çalışanlarına yönelik şiddette de bu teklif, olumlu düzenlemeler yapsa da pek çok eksiklik mevcuttur. Özellikle şiddeti doğuran sebeplerin ve şartların bertaraf edilmesi noktasında iktidarın adım atmaktan imtina ettiği ortadadır. Bugün, kamuda sağlık hizmetleri dipsiz bir kuyuya doğru sürüklenmektedir. "Giderlerse gitsinler." dediğiniz doktorlarımız da bir bir yurt dışına gitmektedirler. Vatandaşımız, kaliteli sağlık hizmetleri alamamakta, randevu alma zorunluluğu artmakta, muayene bekleme süreleri maalesef çoğalmaktadır. Bunun üstüne bir de sayıları hızla artan sığınmacılar gelmiştir. Türkiye genelinde sayıları 200'ü dahi bulmayan göçmen sağlığı merkezleri yetersiz kalmaktadır. Vatandaşlarımız hastanelere gittiğinde randevu sıralarında sığınmacıların yoğunlukla yer aldığını görmektedirler. Bu hâl şiddeti tetikleyen bir hâl değil de nedir? Doktorlarımız artan iş yükü sebebiyle zor şartlarda çalışmaktadır. Bunun üstüne sığınmacıların yarattığı yük de onların sırtlarına binmektedir. Doktorlarımıza "Giderlerse gitsinler." demek de şiddet değil midir? Mobbing de bir türlü şiddet değil midir? Avrupa'nın en yüksek çalışma saatlerini uygulamak doktorlara şiddet değil midir? Fiziki şiddetin katalog suç olması güzeldir; ancak ruhsal şiddetin, mobbingin ve sağlık çalışanlarına kıymet vermemenin de bir cezası olmalıdır. İstanbul Sözleşmesi'ni hukuksuzca iptal edip kadına şiddetle mücadele etmeye çalışmanın bedelini kadınlarımız ödememelidir. Sağlık çalışanlarımız da kadınlarımız da milletimiz de müsterih olsunlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Çok teşekkür ederim.
AK PARTİ iktidarının uyguladığı yanlış politikalar yüzünden gençlerin, bilim insanlarının, doktorların umudu yurt dışında aradığı günleri sonlandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu bedeli milletimiz sandıkta ödetecektir.
Bu düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)