| Konu: | Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 12.05.2022 |
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu dakika itibarıyla Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul İl Başkanlığının önünde açıklama yapıyor. Gördüğünüz üzere Genel Kurulda milletvekili grubumuzun da büyük çoğunluğu İstanbul'a gitti, ya yoldalar ya da ulaştılar. Sebebi ne? AKP yeni bir siyasi mahkûm daha icat etti, o da Canan Kaftancıoğlu, İstanbul İl Başkanımız. Bu korku, bu endişe, iktidardan gitme korkusu maalesef karşısında kimi görüyorsa, güç olarak kimi fark ediyorsa onu kendi gücüyle, sandık gücüyle yenemeyeceğini bildiği için siyasi hukukla, siyasete hukuku alet ederek içeri atmaya çalışıyor, bugün de onu yaşıyoruz. Aslında bu yaşadıklarımıza AKP Grubunun da itiraz etmesi gerekiyor çünkü AKP Grubu geldiği dönemlerde her zaman şunu söylüyordu: "Bu ülkede egemenler hukukunu kaldıralım, hukuku kendi gücüyle var edelim, hukukun egemenliğini kuralım." Ama bugün geldiğimiz nokta itibarıyla, ülkede hukuk, saray hukuku olmuştur ve daha kötüsü, Genel Kurulda AKP Grubunun gücü de yetkileri de vesayet altına alınmış ve saraya teslim edilmiştir. Böyle bir ülkede yaşıyoruz şu anda, organize bir kötülük içerisindeyiz. Siyasi davalar ne hukukla ne vicdanla ölçülemez durumda; toplumun önüne, tarih önüne kara bir leke olarak gelecek.
Bugün, tabii, konumuz başka. Konumuz, özellikle 14'üncü maddede olan tıbbi uygulama hataları, bildiğimiz başlık itibarıyla da "malpraktis". Malpraktisi bir kurul olarak belirlemek ve bu konuda karar vermeyle ilgili bir yasa teklifinin gelmesi çok önemli, çok kıymetli çünkü mesleki sorumluluk kurulları oluşabilecek bir hatayı önlemek ve yargıya yardımcı olmak açısından kıymetli ama burada iki tane önemli eksiklik var. Bir tanesi, maalesef iktidarın genel huyu olan ayrımcılık; bunu her alanda görüyoruz. Geçmiş aylarda, Genel Kurulumuzda hekimlerin maaşlarına iyileştirmeyle ilgili bir yasa teklifi geldiğinde sadece hekimlere geldi ama aynı görevi yapan diğer sağlıkçılara gelmedi -hepinizin aklındadır- kamuda çalışan eczacılara, hemşirelere. Hâlbuki hepsinin ihtiyacı vardı bu maaş yükseltmelerine sonra onu da apar topar aldılar, hekime bile onu vermediler. Burada da çıkan maddede şu ifade ediliyor, deniliyor ki: "Kamu ve özel sağlık kuruluşlarında görev yapan hekim, diş hekimi ve sağlık mensuplarının muayene, teşhis ve tedavilerine ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle oluşacak soruşturmalarda bu soruşturmanın izni ve tazminatın rücusu bu Kuruldan geçecek." Ancak, burada ifade edilen "muayene, teşhis ve tedavi" 1219 sayılı Tababet Yasası'na göre 2 meslek grubuna verilmiş: Bunlardan bir tanesi tıp fakültesinden mezun olma şartıyla hekimlere, diğeri de diş tabiplerine. Buradaki konuyu -teknik bir konu- uzun uzun anlatmayacağım çünkü Sağlık Komisyonunda bunu tartıştık, eski Sağlık Bakanı ve Komisyon Başkanı Recep Akdağ'ın da önerisiyle bunu ilave ettik ancak Adalet Komisyonunda bu madde çıkarıldı, daha doğrusu konulmadı. Eğer bu maddeye şöyle bir ilave yapabilirsek "Hekim, diş hekimi, eczacı ile diğer sağlık mesleklerinin icrasıyla ilgili yapılan uygulamalar..." dediğimizde bu ayrıcalığın hiçbiri kalmamış olacak, sağlık mesleğinde görev yapan herkes, hemşiresi, hekimi, tümü bu yasa düzenlemesinin içerisine girecek. Aksi takdirde burada ciddi bir eksiklik, ciddi bir sorun olacağı açıktır. Bu uyarımızı tekrar Genel Kurulda ifade etmiş olayım.
İkincisi de Mesleki Sorumluluk Kurulunun bağımsızlığı. Burada Kurulda oluşacak heyetin büyük çoğunluğunu yani 7'sinden 5'ini Sağlık Bakanlığı veriyor. Sağlık Bakanlığı, kendisinde zaten var olan, örneğin memurlara ilişkin izin verme şeklini sadece özelde çalışanları da ilave ederek yine aslında var olan şeklin bir başka yöntemini belirlemiş oluyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Hemen bitireceğim Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Yani vermesi gereken izni yine kendi personeliyle yapıyor. Burada olması gereken, Mesleki Sorumluluk Kurulunda mutlaka meslek odalarının olması gerekiyor. Nedeni şu: Eczacı -örnek vererek söyleyeyim bir meslek mensubu olarak- angaryalarla haşır neşir, orada hata yapma olasılığı bu tür angaryalarla çok daha fazla olacaktır ama bunu kim ifade edebilir? Türk Eczacıları Birliği, örneğin Türk Hekimleri Birliği, örneğin Türk Diş Hekimleri Birliği. Bunlar burada olabilecek hatalara ilişkin görüşlerini aktaracaktır, aksi hâlde -hekime beş dakika muayene, acilde yaşanan sıkıntılar, bunların hepsinin sistem sorunu olduğunu bildiğimiz hâlde- sistemin savunucuları, sistemin uygulayıcıları o Kurulda bu hekimlere ceza verileceği zaman doğal olarak sistemi koruyacaktır çünkü kendisini koruyacak. Uygulayıcının böyle bir Kurulda böyle bir karar verme şansı da yoktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Hemen eczacılarla ilgili de iki kelime ederek bitireyim Başkanım müsaade ederseniz.
BAŞKAN - Tamamlayın.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Bugün Hemşireler Günü. Hemşireler kamuoyunda çok bilinmezler, daha doğrusu adları çok söylenmez ama sağlık sektöründe en fazla var olan, temeli sayılabilecek bir görev yapıyorlar, sağlığın en önemli bileşeni. Onların günü kutlu olsun.
İki gün sonra da Eczacılar Günü. Meslektaşlarımın Eczacılar Günü'nü kutluyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)