| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 92 |
| Tarih: | 18.05.2022 |
HDP GRUBU ADINA GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Evet, asgari ücretin yarattığı yoksulluk ve yetersizliğine dair bir Meclis araştırma komisyonu kurulması ve aslında asgari ücretin yeniden tespit edilmesine dair bir önerimiz var, bu önerinin gerekçesini sizlere açıklamaya çalışacağım.
Şimdi, geçtiğimiz günlerde birçok sendika aslında açlık ve yoksulluk sınırını açıkladılar. Şimdi bu verilere baktığımızda, Türkiye'de 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı -MEMUR-SEN'in yaptığı araştırmaya göre- 5.263 lira, yoksulluk sınırı ise 14.534 lira; TÜRK-İŞ'in açlık sınırına bakalım, 5.323 lira, yoksulluk sınırı ise 17.340 lira; BİRLEŞİK KAMU-İŞ'inkine bakalım, orada da açlık sınırı 6.170 lira, gıda dışı zorunlu harcamalar ise 12.304 lira. Şimdi, bütün bu araştırmaların ortak noktası ne? Bütün bu araştırmaların ortak noktası değerli arkadaşlar, asgari ücretin bugün açlık sınırının altında olması ve artık Türkiye'de ortalama bir ücrete dönüşen asgari ücretle çalışan herkesin aslında açlık sınırının altında kaldığı gerçeğiyle karşı karşıyayız.
Şimdi, Türkiye, Arnavutluk'tan sonra en az asgari ücret veren Avrupa'daki ülkelerin başında geliyor değerli arkadaşlar. Bu ne demek? Normalde asgari ücret, en az, en dipteki, en niteliksiz işler için belirlenen ve asgari geçimi sağlayacak bir ücrettir. Bugün, Türkiye'ye baktığımız zaman, asgari ücretin bir ortalama ücrete dönüştüğünü ve neredeyse çalışan nüfusun yüzde 77'sinin de asgari ücretle çalıştığını görüyoruz. Yani bugün, artık, herhangi bir işçi daha az emekle, kol emeğiyle çalışan bir işçi değil, bugün artık avukatlar, bugün artık hekimler, bugün artık inşaat mühendisleri, mühendisler, yani aslında "beyaz yakalı" olarak tabir ettiğimiz yüksek eğitim almış ve nitelikli iş gücü olarak tarif ettiğimiz kesimler de kendilerine ancak ve ancak asgari ücretle iş bulabiliyorlar.
Peki, buldukları iş yaşamlarını idame ettirmelerine gerçekten yetiyor mu? Yetmiyor. Neden yetmiyor? Çünkü asgari ücret henüz açıklandıktan bir ay sonra aslında enflasyon karşısında çok hızlı bir şekilde eridi ve sizin o AKP iktidarının çokça övündüğü "Enflasyona ezdirmeyeceğiz işçiyi, enflasyona karşı çok iyi bir şekilde asgari ücret belirledik." sözlerinin reelde, gerçekte hiçbir karşılığının olmadığını gördük. TÜİK bile artık enflasyonu yüzde 70 oranına çıkarmak zorunda kalıyor. "Zorunda" diyoruz çünkü bunun çok üstünde olduğunu alternatif mecraların açıklamalarından biliyoruz. Bugün, gerçek enflasyon yüzde 160'ların üzerine çıkmış durumda. Bütün manipülatif rakamlara rağmen TÜİK bile bunu yüzde 70 olarak açıkladı.
Peki, bu durumda ne yapılması gerekiyor? Açlık sınırının altında kalan asgari ücretin çok hızlı bir şekilde yeniden değerlenmesi, yeniden belirlenmesi gerekiyor. Asgari ücret belirlenirken de enflasyonun göz önünde bulundurulması gerekiyor ve Türkiye'deki asgari ücret ile ortalama ücret arasında kapanan makasın da geliştirilmesi, özellikle asgari ücretin dışında çalışanlara yüksek oranda bir zam yapılması gerekiyor ki bu makas biraz açılabilsin ama ne yazık ki bundan çok uzaksınız. Şimdi, asgari ücreti belirlerken peki gerçekten sınıfın, işçinin, emekçinin hakkını gözetiyor musunuz? Hayır. Zaten kurulunuz sermayeden yana bir kurul, zaten kurulunuz iktidarın, işveren sendikalarının çoğunlukta olduğu bir kurul ve siz her seferinde yeniden ve yeniden patronları gözetiyorsunuz, yeniden ve yeniden sermaye lehine düzenleme yapıyorsunuz. Asgari ücreti arttırdınız ama bakın, bugün mevcut asgari ücretin dahi altında çalışan işçiler var, bu da çalışanlar içerisinde yaklaşık yüzde 20'ye tekabül ediyor. Onu bırakalım, görünüşte asgari ücretle çalıştığını ifade eden, resmiyette onu asgari ücretli gösteren ama elden asgari ücretin bir kısmını geri alan işverenler olduğunu biliyoruz yani resmiyette ona 4.250 lira veriyor ama ay başı geldiğinde tekrar işçinin getirip kendisine para iade etmesini isteyen ve asgari ücretin altında çalıştıran iş yerleri var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bütün bu gerçekler ortadayken ve her ay ortalama enflasyon aylık bazda yüzde 7'nin üzerinde artarken, tüketici fiyat endeksi, üretici fiyat endeksi, tarımsal girdi maliyetleri bu kadar artmışken, artık insanların bu ülkede taneyle meyve ve sebze aldığı bir gerçeklik varken, onu bırakın, artık yarım simit, yarım ekmek dönemine geçilmişken, bakın, insanların tam bir simide ulaşamadığı, çalışanların tam bir ekmeğe ulaşamadığı bir ortam varken, boş dürümü satmak zorunda kalan ve boş dürüm yiyerek hayatını geçirmek, karnını doyurmak zorunda kalan bir toplumsal gerçek varken siz "Asgari ücreti yeniden Aralık 2022'de belirleyeceğiz." diyorsunuz. Bunun hakkaniyetli olmadığını, insani olmadığını, vicdani olmadığını, haktan, hukuktan, emekçiden, alın terinden, sınıftan yana olmadığını bir kez daha ifade ediyoruz ve asgari ücretin yeniden tespit edilmesi için hepinizi bu önergeye destek vermeye davet ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)