GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:92
Tarih:18.05.2022

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan torba kanun teklifi üzerine aleyhte söz aldım. Selamlarımı sunarım.

Her defasında karşı çıksak da iktidarın yasama kalitesine ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin itibarına zarar veren torba kanun yöntemi devam etmektedir. Birbiriyle ilgisiz, farklı kanunlarda değişiklik öngören bu yöntem, milletimizin tepki göstereceği maddeleri teklifteki diğer ihtiyaç duyulan maddelerin arasına gizleme yöntemi olarak kullanıldığı ve bu şekilde, sakıncalı hususların ambalajlı olarak sunulması anlamı taşımaktadır. Bu sebeple, tekliflerin çoğuna şüpheyle bakılmaktadır; aynı zamanda, teklifler kanunlaşsa bile kısa zaman sonra yeniden düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Asıl maksat, ülke gündeminden kopuk bu düzenlemelerle gerçek sorunların ve buhrana dönüşen ekonomik krizin gizlenmek istenmesidir.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda yapılmak istenilen değişikliklerle yetkiler artırılıyor; personel sayısı, Kurul üyeliği sayıları, şirketlere atanan kayyum sayıları da artırılıyor. Acaba yandaşlara yer mi açılmak isteniyor? Ayrıca, buradan sağlanacağı hesap edilen kaynağın millete bir faydası olacak mı? At yarışları ve şans oyunları ile Türkiye Varlık Fonu arasındaki bağlantılardan kimler faydalanacaktır? Devlet hazinesine paralel bir nitelik kazandırılan Türkiye Varlık Fonu "Nasıl olsa denetlenemiyor." diyerek her türlü şaibeli iş oradan mı gerçekleştirilmek isteniyor? Ulaştırma ve altyapı alanına ilişkin kararnamede Anayasa'ya aykırılığı gidermek için yapılmak istenen değişiklikle Cumhurbaşkanına yetki verilmesi, 2019'da yapılan Mahallî İdareler Seçimlerinde, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, kaybedilen büyükşehir belediyelerinden intikam alma duygusu olduğunu düşündürmektedir. Aradan üç yıl geçmesine rağmen, bu hırsı son derece tehlikeli bulduğumu ifade etmek isterim. Bir mühendis olarak da metro hatlarının bu şekilde belediye yönetimi ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı arasında bölüştürülerek işletilmesine Cumhurbaşkanı tarafından karar verilecek olmasını son derece yadırgamakta ve partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin bir ayıbı olarak görmekteyim. Zira, böyle bir uygulamada hiçbir kamu yararı olamayacağı gibi, iki farklı sistem işletmeciliği başlatacağı için ulaşımda ikili yapı oluşturmaktan; en basitinden, hatlardaki tarife ve bilet entegrasyonunun bile sağlanmasını zorlaştırmaktan başka bir işe yaramayacağını söylemek isterim.

Değerli milletvekilleri, torba kanunun adına bakılacak olursa ekonomik konuları kapsadığı anlaşılabilir ama gerçek hiç de öyle değildir, güncel hiçbir soruna çözüm yoktur. Sürekli yükselmekte olan enflasyon oranı, baskılamaya rağmen artan döviz kurları, kur garantili mevduat uygulamasından kaynaklanan haksız faiz giderleri, kur garantili tahvil satışı hazırlıkları, yüksek enflasyon karşısında ezilen çiftçi, küçük esnaf, memur, emekli, EYT'li, asgari ücretli ve bütün sabit ve dar gelirliler, artan işsizlik, gelir dağılımındaki artan adaletsizlikler, tarım ve hayvancılıkta girilen darboğaz, enerji fiyatlarından aşırı etkilenen sanayicilerin sorunları ve çözüm bekleyen daha birçok sorun; hiçbirine çare yoktur.

Değerli milletvekilleri, diğer taraftan, yaşanan onca olumsuz gelişmeler arasında hem de 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Günü'nde İstanbul'da Atatürk Havalimanı'nı yıkma faaliyetinin izah edilecek, makul görülebilecek ve kabul edilebilecek tarafı yoktur. Sözde, millet bahçesi yapılacakmış. Daha önceki birçok örnekte olduğu gibi, kupon arazi görülen alanda iyi niyet olmadığı çok açıktır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, Türk milleti yapılmak istenen hilelerin, soygun ve talanların hesabını elbette soracaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.

Bazı maddelerin Anayasa'ya aykırılık dolayısıyla tartışmaya açık olduğu bu torba kanun teklifinin de alışkanlık hâline getirildiği gibi, tali komisyonlardan kaçırılarak sadece Plan ve Bütçe Komisyonundan aceleyle geçirilmiş olmasını da doğru bulmuyorum. Bu yolun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kanun yapma gelenek ve ilkeleriyle bağdaşmadığı açıktır.

Buhrana dönüşme eğiliminde olan, tarihimizin en derin ekonomik krizinin yaşandığı bugünlerde milletimizin sıkıntılarına çare olabilecek hiçbir hususun olmadığı bu teklife olumlu bakmak mümkün değildir. İktidarın günü kurtarma anlayışına destek vermenin doğru olmayacağının bilinmesini istiyor, saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)