GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:94
Tarih:25.05.2022

HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Genel Kurul; hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.

Tabii ki bu, Bankacılık Kanunu'nda yapılacak olan bazı düzenlemeler hakkında, 6'ncı maddeyle ilgili konuşmak için söz almış bulunuyorum partim adına fakat maalesef, artık sıradanlaşan, Meclise gelen, getirdiğiniz torba yasalarda -bu tür yasalar dâhil olmak üzere- yoksulun derdine çare bulacak, işsize iş bulacak, çiftçiye derman olacak bir çözüm yok ortada. Yine patronlar, yine karteller, yine sermaye sahipleri için, yine kendi menfaatlerine geldiği gibi, ihtiyaçları olan düzenlemeler hakkında önümüze bu yasaları, düzenlemeleri getiriyorlar. Burada ilgili bakanın da Hükûmet yetkililerinin de artık Mecliste olmaması da zaten apayrı bir sorun olmakla birlikte, bizim konumuz elbette ki halkımızın içinde bulunduğu yoksulluk, çaresizlik, akşam evine götüremediği ekmek, ay sonuna yetişmeyen maaşları, bulamadıkları iş, çocuklarına alamadıkları mamalar ve evine ekmek götüremeyenlerin derdi.

Çiftçiler ayrı bir feryat içerisinde, işsizler ayrı bir feryat içerisinde, halkımız her açıdan büyük bir çöküntü ve bir girdap içerisinde olmasına rağmen malum Maliye Bakanı çıkıyor, diyor ki: "Ülkemizin, ekonomimizin son iki yılda gösterdiği büyük başarı tüm dünya tarafından takdir ediliyor." Bu neyi hatırlatıyor bize? Geçtiğimiz yıllarda malum bir Bakan vardı, Berat Albayrak. Ne demişti? "Cumhurbaşkanı 'Ay'a 4 şeritli otoban yapacağız.' dese, bunu alkışlayacak halkımız var." demişti. Bu neye benzemişti? Aynen Muaviye'nin Hazreti Ali'ye deve mesajını göndermesi gibi, kendisine güvendiği, arkasına aldığı; doğru yanlış demeden, sorgulamadan, düşünmeden alkışlarını alabileceği bir kesime olan güveni ama maalesef trajik bir güveni ifade ediyordu. Fakat Türkiye'mizin ekonomisi her darbe aldığında, ülkemizde yoksulluk arşa çıktığında, gündemi işsizlik sardığında, çiftçiler feryat ettiğinde, artık, AKP iktidarı çözümü bulmuş; ya Karadeniz'de petrol buluyorlar ya da Ay'a otoban yapıyorlar. Şimdi de Ay'a 1 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı göndermeyi planlıyorlar. Yanlış hatırlamıyorsam, 70 milyon dolar maliyeti olan 1 kişinin Ay'a gönderilmesini, bir bayram havasındaymış gibi... Aç insanlara, ekmek bulamayan, iş bulamayan, tarlasını ekemeyen insanlara Ay'a insan gönderme müjdesi vererek halkın karnıyla, aklıyla, zekâsıyla dalga geçen bir AKP iktidarıyla karşı karşıyayız. AKP'nin bu politikaları, ülkeye getirdiği bu problemler karşısında genelde şöyle ifadeler kullanılıyor: "Yönetemiyorsunuz. Beceremiyorsunuz."

Arkadaşlar, AKP iktidarı ekonomiyi, inançları, ahlakı, sosyal durumu, tarımı, çiftçiyi, işçiyi, emekçiyi, kadınları, halkımızın her kesimini, eğitimi, neresinden ele alırsak alalım... Toprak altında ve üstünde, tarihî zenginliklerden definelere varıncaya kadar, müzedeki ürünlere varıncaya kadar, her şeyi, aynen, işte dün CHP Genel Başkanının da ifade ettiği, belgelerini ortaya döktüğü gibi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

HÜDA KAYA (Devamla) - Teşekkür ederim.

Yıllardır zaten biliyoruz; yurt dışına ürünleri nasıl kaçırdıklarını, parayı kaçırdıklarını, tarihî eserleri kaçırdıklarını zaten biliyorduk ama belgeleri de ortaya dökülmeye başladı, devam edecek zaten. Bir becerememe, bir yönetememe iktidarı değildir bu; bu bir ihanet iktidarıdır, Türkiye'yi çökertme iktidarıdır, gençlerin geleceğini yok etme iktidarıdır. Nitelikli, eğitimli gençler, binlerce gencimiz Türkiye'yi terk etmeye devam ediyor ama ne oldukları belli olmayan insanlar bir yerlerde eğitim almak üzere Türkiye'ye getiriliyor.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - PKK'yı mı anlatıyor?

HÜDA KAYA (Devamla) - Ben buradan şunu hemen ifade etmek istiyorum: Umutsuzluğa asla kapılmasın halkımız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Vekilim, tamamlayınız lütfen.

HÜDA KAYA (Devamla) - Ekmeği çalınanlar, özgürlükleri çalınanlar, hapsedilenler; gelecek bizim, gelecek adaletin, gelecek barışın, gelecek tüm halkların.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)