GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:94
Tarih:25.05.2022

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sıra sayısı 327 olan Kanun Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biraz önce 6'ncı maddede konuşurken geçen haftadan devam etmekte olduğumuz bu görüşmeler sırasında "Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu kanun teklifiyle ilgili düşüncelerimiz nelerdir?"i özetlemeye çalışmıştım, şimdi ona devam etmek istiyorum müsaadenizle.

Bir torba kanunla, yürütme ve yürürlük maddeleri dışında 19 maddeden oluşan bir torba kanunla 6 kanun ve 1 kanun hükmünde kararnameyle ilgili değişiklik yapıldığını söylemiştim ancak bu kanun teklifinin görüşmeleri sırasında burada bakanlar da olmadığı için, içerik olarak da milletin, ülkenin gündeminden çok farklı olduğu için sorunlar olduğunu, özellikle bunları gündeme getirdiğimizi açıklamıştım. Şimdi, bunun haricinde de bazı mahzurları var bu görüşmelerin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin devre dışında kalmasının değerli milletvekilleri.

Şöyle: Şimdi, dünyada bir kriz var, ekonomik kriz var, büyük sıkıntılar var. Dünyada şu anda bir düzen değişikliği söz konusu, bunun mücadelesi veriliyor, özellikle Amerika ile Çin arasında bu mücadele yapılıyor. Amerika mücadeleyi finansal sektörüyle ilgili olarak yapıyor yani finansla ilgili, parayla ilgili düzenlemelerle, yaptırımlarla; kripto parayla ilgili ya da para sistemiyle ilgili olarak yaptığı düzenlemelerle Çin'i sıkıştırmaya çalışıyor ve yeni bir düzen oluşturmaya çalışıyor. Çin de özellikle ham madde piyasalarında yaptığı değişikliklerle -sıkıntılarda, o da sıkmaya çalışıyor- buna reel sektörden cevap vermeye çalışıyor, Amerika'nın özellikle finans sektöründe yaptığı kısıtlamalara cevaben. Yani tümüyle böyle değil ama bu yönü de var mücadelenin. Peki, biz ne yapıyoruz Türkiye olarak burada? Burada konuşmadığımız, konuşamadığımız konulardan bir tanesi de bu.

Şimdi, Türkiye'de, görüyorsunuz, yapılan bu ekonomik krizle ilgili, Türkiye'nin ekonomik kriziyle ilgili ve dünyanın kriziyle ilgili, dünyadaki ekonomik kriz nedeniyle ilaveten etkilendiğimiz durumla ilgili olarak biz ne yapıyoruz? Bunları, burada konuşmuyoruz. Biraz önce söylediğim TMSF'yle ilgili, oradaki bürokrasiyle ilgili konuları konuşuyoruz, bu konular gündeme gelmiyor. Biz, böyle bir ortamda, dünyanın krizde olduğu bir ortamda, varlık sahiplerini özellikle destekleyen politikalar izliyoruz ve reel sektörü de maalesef, yeterince desteklemiyoruz. Bakın, kur korumalı mevduat hesabıyla, Türkiye'de birkaç yüz bin olan, altın hesabı veya döviz hesabı olan kişileri destekliyoruz, onların enflasyonun üzerinde kazanmasını sağlamaya çalışıyoruz; birkaç yüz bin kişi için. Türkiye sığınmacılarla beraber 90 milyon nüfusa sahip. 90 milyon nüfus içerisinde birkaç yüz bin kişinin altına veya dövize dayalı serveti var, o birkaç yüz bin kişiyi destekliyoruz, hazineden destekliyoruz, Merkez Bankasından destekliyoruz. 5'inci aydayız, henüz bitmedi, şimdiye kadar -tam olarak belli değil ama- kambiyo kârları ile kur farklarının vergi dışı bırakılmasıyla birlikte 50 milyar civarında bir fedakârlık söz konusu. Yani fakirden alınıp zengine, bu varlıklı kesime, birkaç yüz binlik kesime verilmesi söz konusu. Bakın, Türkiye'de yapılan bu. Burada konuşmamız gereken, halktan gelen, milletin seçtiği milletvekilleri olarak konuşmamız gereken konulardan bir tanesi bu. İktidar bu tarafta, fakirden alıyor, zengine veriyor; sıkıntı var, böyle bir politika izliyor ve biz bunu konuşamamış oluyoruz.

Diğer taraftan, yatırımcı da desteklenmiyor. Ben biraz önce -öğlen gitmiştim- Sincan Organize Sanayi Bölgesi'nden geldim. Şimdi, orada sanayicilerin, yatırımcıların şikâyetleri var, diyorlar ki: "Evet, inşaatçılarla ilgili düzenlemeler yapıldı, bizimle ilgili yapıldı ama bizimle ilgili büyük sıkıntı var."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.

İmalatçılar, özellikle imalatla ilgili, sanayiyle ilgili ihaleye giren firmalar hem finansın yurt dışından sağlanması nedeniyle... Büyük ihalelerde finans yurt dışından sağlanıyor, dışarıdaki firmalar daha büyük avantaj sağlıyorlar finans getirebildikleri için, dövizle finans getirebildikleri için ve kendi imalatçımız, sanayicimiz maalesef aldığı ihaleleri bile götüremiyor, tamamlayamıyor ve kaybediyor sürekli olarak. Hâlbuki, bakın, öbür tarafta birkaç yüz bin kişiye milyarları veriyoruz, 40-50 milyar veriyoruz birkaç ay içerisinde; bu tarafta, imalatçıya, sanayiciye birkaç milyarı esirgiyoruz. Nasıl dünyayla rekabet edeceğiz? Bunları burada konuşmamız gerekirdi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın.

BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) - Diğer taraftan, mevzuatla ilgili sorunları var; İhale Kanunu'yla ilgili sorunları var, 21-b'yle ilgili sorunları var; bunları da bir başka vesileyle detaylı olarak aktarmak istiyorum.

Bu vesileyle hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)