GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:94
Tarih:25.05.2022

NESLİHAN HANCIOĞLU (Samsun) - Pençe-Kilit Operasyonu'nda şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dileyerek konuşmama başlamak istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 8'inci maddesi üzerine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Madde, devlet aleyhine açılan uluslararası davaların takibi konusunda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan yapılacak olan harcamalarla ilgili. Kanunun mevcut hâli bu harcamayı fon bütçesinden yapmaya cevaz vermediği için bu düzenleme yapılmak isteniyor. Bu noktada devlet aleyhine açılan uluslararası davalar konusu önemli. Arkadaşlarımız, Komisyon görüşmeleri sırasında "Bu davalar hangileri?" diye sordular, birisinin UNCITRAL ticari tahkim davası, diğerlerinin de FETÖ kovuşturmaları sürecinde el konulan iktisadi kuruluşların sahipleri ya da ortaklarınca açılan davalar olmak üzere toplam 5 ayrı dava olduğu bilgisi verildi.

Değerli milletvekilleri, bu tür uluslararası davaların özel nitelikli davalar olduğunu, ihtisas davaları olduğunu biliyoruz. Tabii ki bu alanda yetkinleşmiş hukuk firmalarından hizmet alımı yapılabilir ancak hukuk hizmeti alınacak yurt dışı hukuk firmalarının seçiminde, yargılama süreçlerinin izlenmesinde bu şirketlere fon bütçesinden yapılacak ödemelerin miktarı ve davaların seyri konusunda farklı bir hassasiyetin gösterilmesi gerekiyor. Konuya hassasiyet noktasından baktığımızda da iktidarın sicilinin ne kadar bozuk olduğunu görüyoruz.

Değerli milletvekilleri, kamunun kaynakları milletimizin kaynaklarıdır, bu para milletimizin parasıdır. Milletin parası har vurup harman savrulduğu için, hesapsızca harcandığı için, mevcut kaynaklar talan edildiği için ülkemiz bugün kontrolsüz enflasyonla, borç batağıyla boğuşmak zorunda kalmıştır. Daha da acısı bu tablonun mimarı olan iktidar, emeklisine, emekçisine, gencine, köylüsüne, esnafına, sanayicisine, hepsine birden sırt çevirmiştir. İktidarın yaptığı bütçe bu yılın daha ilk dört ayında 20 milyar liraya yakın açık vermiştir. Zamlar neredeyse günaşırı bir hâle gelmiş, sanki otomatiğe bağlanmış durumdadır. Önceki gün Merkez Bankası bile yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 46,4'ten yüzde 57,92'ye çıkarttı yani zamlar devam edecek, hayat daha da pahalı olacak. Hâl böyleyken milletimize hâlâ 2023, 2053, 2071 masalları anlatılıyor.

Bakın, Sayın Cumhurbaşkanı hafta sonu bir temel atma törenindeydi, hani şu otuz altı ayda tamamlanacak olan ancak Sayın Erdoğan'ın müteahhitle pazarlığa tutuşup on iki ayda bitirme sözünü aldığı projenin temel atma töreni. Biz Samsunlular aynı mizanseni 2019 yılında seyrettik. Sayın Cumhurbaşkanı seçim kampanyası için geldiği Samsun'un Tekkeköy ilçesinde gecenin bir vaktinde devlet hastanesi inşaatı temeli atmış ve altı yüz günde bitirilmesi için müteahhitle pazarlığa tutuşmuştu tıpkı geçen gün yaptığı pazarlık gibi. Peki, sonuç ne oldu, biliyor musunuz? Aradan bin yüz seksen gün geçti, ortada hâlâ bir hastane yok.

Değerli milletvekilleri, ülkemizi böyle bir anlayışla yöneten iktidar şimdi TMSF'nin kaynaklarını uluslararası davaların takibinde serbestçe kullanabilmek için Meclisten kanun çıkartmaya çalışıyor. Gerekçe neymiş? Fon kaynağının kullanımında uygulama sırasında tereddüt oluşuyormuş, tereddüdü gidermek için bu düzenleme yapılıyormuş. Bugüne kadar milletimizin bütün kaynaklarını zaten serbestçe kullanmadınız mı? Önünüze bir engel çıktığında işi kılıfına uydurup yine bildiğinizi okumadınız mı? Bunların hepsini yaptınız ve sonunda ülkemizi işte bu hâle getirdiniz. Yok mu bunun bir çözümü? Elbette var, kibirle, ihtirasla değil, akılla, bilimle, sağduyuyla yönetildiğinde ülkemiz bütün zorlukları aşar. Biz milletimize güveniyoruz, tıpkı 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Ulu Önder'imiz Mustafa Kemal Atatürk gibi, milletimize güvendiği ve inandığı gibi. (CHP sıralarından alkışlar)

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)