| Konu: | Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 25.05.2022 |
FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 327 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin 10'uncu maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan kahraman askerlerimiz Piyade Teğmen Abdulkadir Güler, Piyade Uzman Çavuş Onur Doğan, Piyade Uzman Çavuş Hüseyin Cankaya, Piyade Uzman Çavuş Bican Kapılay ve Piyade Sözleşmeli Er Celal Tekedereli'ye Allah'tan rahmet diliyorum; ruhları şad, mekânları cennet olsun, Türk milletinin de başı sağ olsun.
Değerli milletvekilleri, ülkemiz işsizlikte dünya şampiyonluğuna süratle gitmektedir. Her gün yeni iş yerleri kapanmakta, insanlar işsiz kalmaktadır. AK PARTİ iktidarı ülkemizi tam bir ekonomik krize sokmuştur, kriz günden güne de artmaktadır. Ülkemizde üretim kanalları tıkanmış, yatırım imkânı kalmamıştır. İnsanlar umutsuz bir şekilde beklemekte, geleceğini de çok karanlık görmektedir. Esnaf, çiftçi, sanayici ve her kesimden insanımız perişan bir hâlde yaşamaya mahkûm edilmiştir. İnsanlar işlerimizi ne zaman kaybederiz korkusu yaşarken, emekli insanlarımız ise neredeyse devlete tamamen küsmüştür. Emekliye, işçiye, memura zam yapıyorum derken, mutfaktaki her şeye katbekat fazlasıyla zam gelmektedir. Elektriğe, doğal gaza, taşımacılığa yapılan zamlar artık çekilmez hâle gelmiştir. Bu kadar ağır bir tablo içerisinde, iktidar milletin gözüne baka baka "Her şey iyi gidiyor, krizden çıktık." diye konuşuyor, ekonomik büyümeden bahsediyor; ekonomik sorun çok ciddidir, acil müdahale beklemektedir yani suni gündemlerle ülkeyi meşgul edeceğine ekonomiyi düzeltecek gerçek, reel tedbirleri bir an önce almalısın. Bugün, işletmeler ağır vergi, prim, tazminat ve istihdamla ilgili yüklerle karşı karşıyadır. İstihdam yaratmak istiyorsak yeni yatırımları hedefliyorsak işverenin üzerindeki yükü azaltmalıyız. İşverenler yeni iş yeri açmaya neredeyse korkmaktadır. İşte, ülkemizin reel gündemleri bunlardır. İşçi, memur, emekli, esnaf artık söylem değil, hizmet beklemektedir.
Değerli milletvekilleri, son günlerde yaşanan gelişmeleri kaygı verici bir şekilde hep birlikte izliyoruz. Bir yandan ekonomik kriz devam ederken diğer yandan iktidarın hız kesmeyen baskıları da çoğalmaktadır. Bu ülkede kime göre adalet, kime göre hak ve hakkaniyet var? Bu ülkede adaletten faydalanmak için illa AK PARTİ yandaşı olmak lazım. Ülkede öyle bir korku imparatorluğu oluşturuldu ki memuru, işçisi, esnafı korkuyor; iş adamı, akademisyeni, sağlıkçısı korkuyor, bakanı, vekili korkuyor; hiçbiri özgürce fikrini beyan edemiyor. Bakana soru yöneltiliyor, ben bilmem, Sayın Cumhurbaşkanımız bilir diyor. Bunların içinde korkmayan, cesurca hak aramaya yeltenenlerin başına ise -hepinizin malumu- gelmedik iş kalmıyor.
Evet, değerli milletvekilleri, bizim sonumuz ne olacak? Ülke böyle mi kalkınacak, böyle mi gelişecek? Görme, duyma, işitme, yanlışları eleştirme, sorgulama; bu mu ileri demokrasi anlayışımız? "Benden olan benimdir, olmayan düşmanımdır." felsefesiyle nereye kadar gideceğiz? Türkiye'nin tüm fabrikalarını, para eden tüm kurumlarını, dağlarını, ormanlarını, derelerini, kıyılarını, limanlarını, madenlerini, verimli arazilerini yok pahasına sattık, tüm fonlarda biriken paraları tükettik, vergiler sürekli katlandı. Dağdaki otu bile parayla sattığı hâlde, her ürüne her ay 3-5 kere zam yapıldığı hâlde, her krizde vatandaşa IBAN numarası gönderildiği hâlde üretim yapmayan, samanı bile ithal eden zihniyet, Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacakmış. Hâlimize gülelim mi, ağlayalım mı bilemiyorum ama az kaldı, gerçekten çok az kaldı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - Ülkemizi içinde bulunduğu bu devlet krizinden kurtarmak için; polisimizi, sağlık çalışanımızı, doktorlarımızı içinde bulundukları girdaptan çıkarmak için; çiftçimizi, besicimizi yeniden ayağa kaldırmak için; kadınları, gençleri, çocuklarımızı yeniden gülümsetmek için; güçlü, zengin ve mutlu bir Türkiye inşa etmek için çok az kaldı.
Bu düşüncelerle yüce Meclisi ve büyük Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)