| Konu: | Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 25.05.2022 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, Pençe-Kilit Harekâtı'nda şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifa diliyorum.
Şimdi, değerli milletvekilleri, sizleri erken uyarabilmek için söz aldığım 10'uncu maddede değil, 19'uncu maddede yapılan düzenlemelerle ilgili konuşacağım. Getirilen düzenleme, Anayasa Mahkemesinin bir iptal kararını düzeltme düzenlemesi ancak doğru değerlendirme yapabilmek için öncelikle, içeriği ve tarihsel sürecini de iyi anlamak gerekiyor. Bakın, geçmişte büyükşehir belediyelerinde bütçeleri Ulaştırma Bakanlığı tarafından karşılanan raylı sistemler, metrolar, tramvaylar gibi altyapı yatırımları yapılmıştı, hatta o dönemlerde bu projeler için çok da şaşaalı açılış törenleri düzenlenmişti. Peki, belediyeler bu projelerin bedellerini Bakanlığa nasıl geri ödeyeceklerdi? 25 Ekim 2010 tarihli Bakanlar Kurulu kararına göre projeler belediyelere devrolduktan sonra Hazine Müsteşarlığı ve belediyelerin birlikte belirleyecekleri periyotlarda hasılatın yüzde 15'i Hazine Müsteşarlığı hesabına aktarılacaktı değerli arkadaşlar. Ne tesadüf ki tam da 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin ardından çoğu büyükşehir belediyesinin -İstanbul, Ankara, Antalya gibi- muhalefete geçmesiyle, 1 Mayıs 2019 tarihinde bir Cumhurbaşkanlığı kararıyla bu hüküm değiştiriliyor ve "Merkezî yönetim bütçesinden karşılanan projelerin geri ödemeleri belediyelerin İLBANK ödeneklerinden yüzde 5 oranında kesintiyle elde edilir." şekline dönüştürülüyor. İki ay sonra Anayasa Mahkemesi bu kararın Cumhurbaşkanlığı kararıyla alınmasını belirsizlik nedeniyle de iptal ediyor. Görüşülen kanun teklifinde Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesini ortadan kaldırmak ve yüzde 5 kesintiyi yasal hâle getirmek istiyorsunuz. İki uygulama arasında ne fark var, biraz isterseniz bunu açıklayalım. Şimdi, örneğin, ben İstanbul Milletvekili olduğum için İstanbul Büyükşehir Belediyesinden birkaç örnek vermek istiyorum. Bakanlığın yaptığı ve 2015'te işletmeye alınan Levent-Hisarüstü Projesi için İBB'nin 2019 yılı öncesi ve sonrasında geri ödemesi gereken rakamlar arasında çok büyük bir fark var. Örneğin, 2018'de 956.170 TL ödeme çıkarken değiştirilen düzenlemeyle 2019'da ödenmesi gereken bedel ne kadar biliyor musunuz? 326 milyon TL'ye yükseliyor. Şu anda Bakanlık bünyesinde devam eden ve yapımı tamamlandıktan sonra İBB'ye devrolacak projelere baktığımızda, 2011'deki Bakanlar Kurulu Kararı esas alınırsa otuz sekiz yılda geri ödeme yapılacakken kanun teklifi geçerse bu süre sekiz yıla inecek yani yıllık 297 milyon gibi bir bedel belediyeden çıkacakken şimdi bu bedel yıllık 1 milyar 412 milyon TL'ye çıkıyor yani ücret 4 kat artarken ödeme süresi de 4 kat azalıyor. Bu ne demek? Şimdi, bir de buna bakalım. Aslında, belediyelerin vatandaşlara verilen hizmetlerin gelirlerinin Ulaştırma Bakanlığı tarafından bir kanuni düzenlemeyle toplu olarak geri alınması demektir ama bitmedi değerli arkadaşlar, dahası var. Görüşmeler esnasında AKP vekilleri bir önerge getirdi. Önerge gerekçesine göre güya belediyeler maliyetleri çok yüksek olan altyapı projelerinin maliyetlerinden kurtarılmak isteniyor.
(Uğultular)
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Sayın Başkanım, çok fazla uğultu var salonda, bir uyarırsanız sevinirim.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen hatip kürsüde iken riayet ederseniz daha hayırlı olur.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Proje mevcut şehir içi raylı sistem hatlarının devamı olmayıp eğer bağımsız bir hat ise bundan sonra yapılacak olan altyapı raylı sistem projelerinin mülkiyeti belediyelere devredilmeyecek, işletmesi Ulaştırma Bakanlığı veya bağlı kuruluşları şirketleri tarafından yürütülecek. Bu konuda Cumhurbaşkanına yetki veriliyor. Hani bir deyim vardır "Şahdı, şahbaz oldu." diye, işte bu durum tam da bunun güzel açıklaması.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Emecan.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar ve bizi dinleyen değerli vatandaşlarımız; önemli olan İstanbul'un ulaşımının kesintisiz devam etmesi ve vatandaşlarımızın menfaatidir. Bunun için de kurumların partizanlık yapmadan, halk için birlikte çalışması gerekir ama hayır, bu iktidarın ve bu iktidarın Ulaştırma Bakanının başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere muhalefete geçen büyükşehir belediyelerine karşı yürüttüğü intikam düzenlemelerinin sonu gelmiyor. UKOME'nin yapısının değiştirilmesi, İstanbul'un taksi sorununun bir türlü çözülmemesi, Ulaştırma Bakanlığının kendi işlettiği hatlara "U" tabelası asması bunun en çarpıcı örnekleri. Şimdi, karşılarında sanki bir düşman varmış gibi davranıyorlar.
Bir şehir düşünün, raylı sistemlerin işletmesinin bir kısmını bakanlık yapıyor, bir kısmını büyükşehir belediyesi yapıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayınız efendim.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Teşekkür ederim.
Şimdi, bu sistemler arasında zamanlama entegrasyonunu ve bilet entegrasyonunu sağlamak bu siyasi atmosfer içerisinde ne kadar başarılı olabilecektir, sizlerin takdirine bırakıyorum.
Yapılan düzenlemenin doğru bir düzenleme olmadığını bir kez daha buradan sizlere ifade etmek istiyorum. Derhâl 2010'da alınan Bakanlar Kurulu kararına geri dönülmelidir.
Sayın iktidar vekilleri, sizlere seslenmek istiyorum: Madde sırası gelmeden önce konuşuyor ve sizi uyarıyorum, size zaman kazandırıyorum. Lütfen, bu önergeyi geri çekin. Artık milletin menfaatine olan düzenlemelere kafa yorun, tilki kurnazlıklarını bir an önce bırakın.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)