| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 26.05.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ABDUL AHAT ANDİCAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Leviathan" 17'nci yüzyılda bir İngiliz düşünürünün "Yönetici mutlak güce sahip olmalıdır." şeklindeki bir anlayışla gündeme getirdiği bir yönetim biçimidir. Biz de olağanüstü hâl şartlarında yapılan, 2,5 milyon civarında damgasız oy pusulasının da kullanıldığı, sonunda da Sayın Erdoğan'ın "Atı alan Üsküdar'ı geçti." şeklinde tescillediği bir referandumla kendi Leviathan'ımızı yarattık.
17'nci yüzyılda geçerli olabilecek bir Leviathan yönetimi 21'inci yüzyıl dünyasında tam bir toplumsal yıkıma yol açar. Leviathan'da egemenlik mutlaktır, denetleme kabul etmez, yasaları kendisine göre düzenler. Nitekim, bugün Türkiye'de yüce Meclis denetim hakkını kullanamaz hâle gelmiştir ve fonksiyonunu yitirmiştir; saraydan gelen yasaları, kelimesini, virgülünü değiştirmeden kabul eden bir onay makamı hâline dönüşmüştür. Aksini iddia eden arkadaşlar olabilir ama termik santrallerle ilgili, baca filtresi takılmasıyla ilgili yaşanan komediyi hatırlamalarını istiyorum.
Leviathan yargıyı tanımaz arkadaşlar, bizatihi kendisi yargıdır. Sayın Erdoğan'ın "Anayasa Mahkemesinin kararlarını kabul etmiyorum, saygı duymuyorum ve uygulamıyorum." sözlerini hatırlatmak istiyorum. "Adamı manevralarla beraat ettireceklerdi, müdahale ettik." sözlerini de hatırlayın. Rahip Brunson, Gazeteci Deniz Yücel, Cemal Kaşıkçı davaları işte bu anlayışı perçinleyen olaylardır. Bugün geldiğimiz noktada yargı öyle bir noktaya geldi ki bir dosyada beraat kararı verirken daha sonra, aynı dosya için, bir delil konulmadan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verebiliyor; artık bu noktaya geldi yargı.
"İktidar partisinin gençlik kollarıyla bir yayın organına baskın yaptık ve o yayın ve basın organının sahibi, sahibi olduğu medya grubunu satmak zorunda kaldı." ifadesi var ortada. Başka "Mafyadan 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi var." ifadesi var ortada; savcılar bunun için kulağının üzerine yatıyor ama Cumhurbaşkanına hakaret ettikleri iddiasıyla 16 yaşında iki liseli çocuğu okullarında gözaltına alıyor. Geldiğimiz noktaya bakın, örnekler çok, vaktimiz az. Leviathan bilimsel uzmanlığa dayalı kurumsal yapılardan ve bürokrasiden hazzetmez arkadaşlar çünkü bu ikisi devletin bütün tecrübesini, hafızasını taşır. Leviathan'ın fikirlerine, uygulamalarına karşı çıkarlar. Bu nedenle Leviathan onun içini boşaltır, liyakat değil sadakat ölçüsüne göre yandaşlarıyla doldurur. Müsteşarlıkların kaldırılması, AKP'lilerin atandığı bakan yardımcılıklarının ihdası, Devlet Planlama Teşkilatı gibi ve Kanunlar Kararlar Dairesi gibi hayati kurumların lağvedilmesi, ayrıca Merkez Bankası, TÜİK gibi bağımsız uzmanlık kuruluşlarının ancak Sayın Erdoğan'ın istediği yönde ve çerçevede çalışır hâle gelmesi ne demek istediğimi açıkça ortaya koyuyor.
Bakan Nebati'nin, Fransa'da yatırımcılarla bir konuşması var arkadaşlar, diyor ki: "Bürokrasi ve mevzuat bir engeldir ama bize söyleyin biz bürokrasiyi alaşağı ederiz." Hangi bürokrasiyi? Türk devletinin bürokrasisini. Hangi mevzuatı? Türk devletinin mevzuatını. Bunu söylüyor. "Arkamızda Cumhurbaşkanı var." diyor. Bu, bize Türk devlet bürokrasisinin düşürüldüğü noktayı gösterdiği kadar tek adam zihniyetinin devlete bakış açısını da açıkça gösteriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ABDUL AHAT ANDİCAN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bir tarım ülkesinde, Cumhurbaşkanı, kepeğin tarlada yetişen bir ürün olduğunu zanneden bir şahsı Tarım Bakanı olarak atarsa ne düşünürsünüz? Tam bir komedi filmi değil mi? Ama öyle değil; burada gerçekleşti, bu ülkede gerçekleşti ve bu da bize şunu gösteriyor: Sayın Cumhurbaşkanı, toplumun sorunlarına çözüm arayacak liyakatli insanlar yerine kendisine sadakatle bağlı insanları almaktadır. Leviathan yönetiminin siyasal ahlakı, yolsuzlukları ve haksız kazancı körüklendiğini de örnekleriyle Sayın Cumhurbaşkanının şahsında anlatacaktım ama zannediyorum ona vakit kalmayacak. Ama sadece belki şunu söylememizde şey var: Sayın Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği ABD'deki vakıflar olayında, hatırlayacaksınız, Kızılay aracılık etmek suretiyle şartlı bağışlar yapılmış bu vakıflara.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ABDUL AHAT ANDİCAN (Devamla) - Burada, TÜRGEV kurulmadan önce Sayın Cumhurbaşkanının oğlunun hesabına da Arabistan'dan 100 milyon dolara yakın bir para aktarılmıştı, bunların bağış olduğu söylendi. Hepsi bir sis bulutunun arkasında arkadaşlar ama bütün bu olaylar bize bir şeyi gösteriyor: Vakıflar, artık, maalesef, bir servet aktarımı aracı hâline dönüşmüştür. Bunu söyleyelim.
İktidarın bugüne kadar yaptığı yatırımlar vesaire, ihaleler, şunlar bunlar üzerinde durmamız mümkün olabilir ama yine bu iktidara destek olan kendi taraftarlarının bir ifadesi, bu iktidarın serencamını, ne kadar yozlaştığını göstermesi bakımından önemli: "Çalıyorlar ama yapıyorlar." Başka bir şey söylemeye gerek var mı? Başka bir şey söylemeye gerek yok. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Ve Sayın Başkan, izin verirseniz son bir cümleyi çok önemli bulduğum için ifade etmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ABDUL AHAT ANDİCAN (Devamla) - Bir dakikanızı...
BAŞKAN - Tamamlayınız efendim.
ABDUL AHAT ANDİCAN (Devamla) - Leviathan sisteminde bir diğer özellik var; toplumsal değerleri ve özellikle dinî kullanma Leviathan sisteminin tipik özelliğidir. Böylece, kişi kültü yaratılır, yüceltilir, yalanlarına itiraz edilmez. Bu konuda çok sayıda örnek verebilirim ama vaktimiz yok. Sadece en tipik örneklerden biriyle yetineceğim. 2018 seçimlerinden önce Düzce'de bir AKP milletvekili "Allahutaala'nın bütün vasıflarını toplamış bir lider Sayın Recep Tayyip Erdoğan." demişti. Bakın arkadaşlar, dini siyasette kullanmanın sınırı yok, sınırı yok ama bana göre daha da önemlisi ne biliyor musunuz? Bu şahsa ve bunun gibilerine ne Sayın Erdoğan'ın ne AKP yöneticilerinin çıkıp "Ne diyorsun kardeşim? Allah'a şirk koşuyorsun ve dinden çıkıyorsun." deme ikazını göstermemiş olmaları. Bu bence çok daha önemli.
Sonuçta, değerli arkadaşlar, bu Leviathan sistemini değiştirmemiz lazım ve Meclisin görevi budur, tek adam yönetimini değiştirmektir. İnşallah, seçimlerden sonra bunu gerçekleştireceğiz.
Saygılar. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)