| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 26.05.2022 |
HDP GRUBU ADINA FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; niye araştırma önergesi veriyoruz Kobani davasıyla ilgili? Eğer bu dava milyonlarca insanı ilgilendiriyor, milyonlarca insanın iradesinin gasbına neden oluyorsa, yargılananlar ya da avukatlar karşılarında bağımsız bir mahkeme heyeti bulup mütalaalarını orada yapamıyorlarsa ve olay hukukla değil tamamen siyasetle ilgiliyse o zaman burada Mecliste de araştırılması zorunludur çünkü siyaset çok net olarak elini bu davaya atmıştır ve müdahale etmektedir.
Ne olmuştu kısaca bakalım: IŞİD, Şengal ve Musul'dan sonra Eylül 2014'te Kobani'ye saldırarak orada yaşayan Kürtleri de soykırımdan geçirmek istedi. Birleşmiş Milletler dâhil dünya çapında birçok kişi ve kurum Kobani'ye destek çağrısı yaptı ancak sadece, partimizin IŞİD işgalini protesto çağrısı suç isnadı yapıldı. 6-8 Ekimde ölen kişilerin kim olduğu, nasıl ve kim tarafından öldürüldükleri hiç araştırılmadı, hiçbir soruşturma yapılmadı biliyor musunuz? 9 Ekim 2014 ve sonrasında dönemin HDP Eş Genel Başkanları, MYK üyeleri ve tüm yöneticileri hakkında değişik tarihlerde suç duyuruları yapıldı. Milletvekili olan MYK üyelerimiz 1'inci soruşturma kapsamında 4 Kasım 2016 siyasi darbesiyle tutuklandı. 2'nci soruşturmada yer alan arkadaşlarımız ise ifadeleri alındıktan sonra herhangi bir adli kontrol, denetim dahi olmaksızın serbest bırakıldılar. Demirtaş 2018 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olunca iktidarın dondurucuya koyduğu 6-8 Ekim olayları tekrar gündeme taşındı ve karalama kampanyası başlatıldı. Sonrasında, o güne kadar fazla gündeme gelmeyen 2'nci soruşturmaya Savcı Ahmet Altun'un atanmasıyla sürecin seyri değişti. Altun, hukuka uygun maddi delil bulamayınca gizli, açık tanık arayışına girdi. Kasım 2018'de AİHM, Demirtaş'ın siyasi gerekçelerle tutuklu olduğuna ve derhâl serbest bırakılmasına karar verdi. Karar uygulanmadığı için AİHM Büyük Daireye taşındı. Sırf "Bu davadan tutuklu olduğu için değil de başka bir davadan hükümlü olduğu için cezaevinde." demek ve Demirtaş'ı serbest bırakmamak için onu 6-8 Ekimde yargılandığı davada önce tahliye edip sonra da 2'nci dosya kapsamında yeniden tutukladılar. Üstelik, aynı davadan 2'nci defa tutuklanan Figen Yüksekdağ ve Demirtaş hakkında hiçbir yeni delil yoktu. Nitekim AİHM Büyük Daire de Aralık 2020'de 2'nci tutuklamanın ilk tutuklamanın devamı niteliğinde ve siyasi olduğunu söyleyerek Demirtaş'ın derhâl serbest bırakılmasına karar verdi. Bu karardan bir hafta, 6-8 Ekim olaylarından ise altı yıl üç ay sonra Kobani davası açıldı -evet, tam altı yıl üç ay sonra- tıpkı Gezi davasında olduğu gibi, tıpkı Canan Kaftancıoğlu davasında olduğu gibi.
Dava sürecinde de dosyaya ilişkin skandallar ortaya saçılmaya devam etti. Bu dönemin Zekeriya Öz'ü Savcı Ahmet Altun göreve gelince dosyada gizlilik kararı vermişti ama Ankara TEM Şubenin hazırladığı bir bilgi notunu da soruşturma dosyasında unutmuştu. Ne vardı o bilgi notunda biliyor musunuz? Bazı vekillerimizin de adları sayılarak "Bunlara Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefetten dava açılmış, cinayet, yağma gibi suçlardan açılmamış; tutukluluk ve daha yüksek cezaları garantilemek için bu isnatlarla suçlanmaları iyi olur. Bunu kapatma davasının gerekçesi de yapabilirsin, kapatma davasını açabilirsin, dokunulmazlıklara da takılma." Evet, dosyada unutulan Terörle Mücadele Şubenin notunda aynen bunlar söyleniyor -özetlediğim notta- yani siyasi irade, kolluk vasıtasıyla açıkça savcıya ne yapması gerektiğini söylüyor, savcı da aynen bunu yapıyor. İşte, Kobani kumpas davasının HDP'yi siyaseten tasfiye amacıyla açıldığının delille ispatı budur.
Bitmedi, HSK'nin özel görevlendirdiği Mahkeme Heyeti Başkanı Bahtiyar Çolak Kasım 2021'de görevden alındı. Çolak, şu anda Atadedeler suç örgütüne üyelikten yargılanıyor ve ev hapsinde.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Çolak'ın yerine heyet üyesi Yıldıray Kaya atandı. Kaya 17 Haziran 2021'deki duruşmada 6-8 Ekimde tüm parti binalarına saldırılırken HDP'ye zarar verilmediğini iddia edecek kadar taraflı bir tutum içindeyken gerek o olaylarda gerekse o olaylar sonrasında onlarca üyemize saldırılarla çok sayıda HDP'linin hayatını kaybettiğini bilmiyor muydu? Bal gibi biliyordu ama talimat öyle değildi. Bu sözleri sarf ettiği saatlerdeyse İzmir il binamızda Deniz Poyraz öldürülüyordu.
Yaklaşık bin klasörü bulan dava dosyasında, savunma fiilen engellendi, sanık savunmaları tamamlanmadan müşteki ve tanıkların dinlenmesine geçildi ama heyhat, dinlenen müştekiler sanıklardan şikâyetçi olmadıklarını, tanıklar ise sanıkları tanımadıklarını söylediler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Sonuçta bu dava, siyasetçilerin tutarlı savunmaları ve hukukçuların çürüttüğü tüm iddialarla bir yılda çöktü; şimdi de hızlıca bitirilmek isteniyor ve açıkça kapatma davasına altlık yapılmak isteniyor. "Hayır, böyle değil." diyorsanız o zaman ne yapılmak istendiğini araştıralım; orada gerçekten bir dava mı yürüyor yoksa iktidar bu davayı kendisine can simidi mi yapıyor, ortaya çıksın. Bunun araştırılmasını sadece HDP ya da yargılanan insanlar için istemiyoruz; bize gönül veren, bu partiyi siyasi arenada görmek isteyen insanların arzusu ve merakıyla bunu yapıyoruz. Çünkü HDP siyaset arenasında olmazsa Türkiye'de demokratik siyaset var olamaz ve hiçbir iktidarın gücü bizi siyaset arenasından silmeye yetmez.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)