| Konu: | Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 26.05.2022 |
ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün bir acı haber daha aldık. Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde hain teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Mehmet Meral'e ve tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine de sabır diliyorum.
Değerli milletvekilleri, 2016'da kamu varlıklarını ekonomiye kazandırma bahanesiyle kurduğunuz Varlık Fonu, altı yılda tüm varlıklarımızı yutan bir kara deliğe dönüştü. Yıllarca kâr eden şirketler Varlık Fonuna devredildiği andan itibaren ne hikmetse zarar etmeye başlıyor. ÇAYKUR, BOTAŞ, PTT sadece 3 örnek. Üstüne üstlük bu zararlar zamlarla, borçlanmalarla kapatılmaya çalışılıyor. Yani vatandaş hem pahalıya alıyor hem de vergileriyle sizin aktardığınız kaynakların maliyetlerini ödüyor. Yani hesabı ödeyen millet, yiyense belli değil.
Peki, bu şirketler neden borçlanıyor? Çünkü Fondaki şirketlere para lazım. Yalnızca geçen mart, hazine, 51,5 milyar borçlanarak kamu bankalarına aktarılmak üzere Varlık Fonuna verdi, Varlık Fonunun hazineye borcu tam 144 milyar liraya zıpladı. Muhteşem Varlık Fonu, bırakın varlık ve katma değer üretmeyi, yalnızca borç ve dert üretmiş. Bizim paramızla kim bilir kime satmaya çalıştınız? Hangi şirkete bilanço makyajı yapmış?
Dünyada varlık fonları ülkelerin cari fazlalarını değerlendirir, varlık yaratır, sizinki ise sadece yoksulluğu derinleştiriyor. Varlıktan bile yokluk çıkardınız, elinizin değdiği kuruyor. Dünyada varlık fonları şeffaftır, sizinki ise hesapları gizlemek için var. Kamu kurumlarını bünyesine alıyor, ipotek ediyor, teminat gösteriyor ve bu kurumlar üzerinden borçlanıyor, hem de bunu Sayıştay denetiminden uzak, kapalı kapılar ardında yapıyorsunuz. İllaki bir de denetim yapılması gerektiğini, bunu da bağımsız denetçiler yapıyor... Bu sefer her yıl ekim ayında Meclise yani milletin denetimine gönderilmesi gereken denetim raporu bir türlü gelmiyor. İş, artık o kadar ciddiyetten uzaklaşmış ki altmış beş gün gecikmeyle gönderilen raporun Komisyondaki görüşmelerine şirket ve kuruluşların temsilcileri katılmaya bile tenezzül etmiyor. Büyük hayallerle kurulan Varlık Fonu eğer bir şirket olsaydı, son altı yılda -şimdiye kadar yani- çoktan iflas etmişti. Yöneticileri profesyonellerden oluşsaydı, bir dakika daha o koltuklarda oturamazlardı. Güya bu Fon varlık üretecekti, görüyoruz ki sadece borç üretiyor. Siz de kanun değişiklikleriyle kaynak üzerine kaynak aktararak bu beceriksizleri ayakta tutmaya çalışıyorsunuz. Taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışıyorsunuz ama dereyi, gölü kurutuyorsunuz.
Kıymetli milletvekilleri, şans oyunlarına ilişkin lisanslar da Varlık Fonuna devredilmişti ancak bu oyunlardan elde edilen gelirler kamu payı olarak genel bütçeye kaydediliyordu. Görüştüğümüz 12'nci maddeyle bu uygulamadan tamamen vazgeçiliyor. Neden? Varlık Fonuna para lazım da ondan. Komisyonda da Genel Kurulda da bunun ne gerekçeyle yapıldığını sorduk, bir yanıt alamadık; ne kadar olduğunu sorduk, öğrenemedik. Bu da yetmedi, Komisyona son dakika getirdiğiniz bir önergeyle at yarışları gelirlerinden alınan kamu payını da Varlık Fonuna aktarmaya çalışıyorsunuz. Bu pay, at ıslahı ve hayvancılığın geliştirilmesi için Tarım Bakanlığına devrediliyordu. Bahsettiğim sorumsuzluk, hesapsızlık, keyfîliğin bir örneği de işte bu. Size, zor durumda olan besicinin çığlığını duyup destekleri arttırın, mevcut kaynakları da kurutuyorsunuz, "Başınızın çaresine bakın." demeyin bu insanlara diyoruz ama dinlemiyorsunuz. Hep söylüyorum, bunlar idare hatası değil, konu hata boyutunu çoktan aştı. Bu teklif, sizin tarım ve hayvancılığa bakış açınızın, politik tercihlerinizin açık bir göstergesi. Üreticinin hayvanını beslemeye yemi, çiftçinin toprağı atmaya gübresi yok. 187 milyar borçla boğuşurken onlara el uzatacağınıza tüm kaynakları kara deliğe aktarmanın peşindesiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Tamamlıyorum Başkanım.
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Sıdalı.
ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Ama artık vatandaş usandı, kaynakların çarçur edilmesinden bıktı.
İYİ Parti iktidarında üreticimize ve tüm ülkemize söz veriyoruz: Vatandaş refah ve bolluğa kavuşacak, gıdaya rahatlıkla ulaşacak. Ürün değerini ve hak ettiği fiyatı bulacak. En yüksek verim için besici-Hükûmet el ele çalışacak. Destek girdileri kuruşu kuruşuna ve zamanında hesaplarında olacak. Çiftçimiz artık yalnız yürümeyecek, devletin desteğini her an yanında hissederek üretecek, kazanacak ve Türkiye kalkınacak. Az kaldı diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)