GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:95
Tarih:26.05.2022

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kürsüde konuşurken hepimizin amacı kamu vicdanının, halkın ve toplumun sesi olmaktır. Ben de Ankara halkı adına burada yapacağım ve yaptığım konuşmalarda bunu gözettiğimin bilinmesini isterim.

Ankara'da metroların yapımı için BAŞKENTGAZ'ın özelleştirilmesi sürecinde Sayın Elitaş'ın anlatmış olduğu sürece... Elbette kendisi o dönemde milletvekiliydi, ben Sayın Elitaş'ın kendisine saygı duyarım, çok nazik bir üslupla beni de yanıtlamaya çalıştı ama tabii ortada da bir gerçek var.

Bu gerçek şuradan kaynaklanıyor Sayın Elitaş: Doğal gaz bedavaya gitti, BAŞKENTGAZ çok ucuza satıldı, ilk önce 1.450 veren oldu, sonra 1.250 veren oldu ama o sırada başka bir şey oldu, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı dedi ki: "Biz bu fiyata alırız, bize verin." Verilmedi. Daha sonra yapılan 3'üncü ihalede 1 milyar 162 milyon dolara BAŞKENTGAZ'ın şu andaki sahibi Torunlar Şirketi aldı BAŞKENTGAZ'ı. O sırada, fiyatlar böyle konuşulup biz de "Bu fiyata olmaz." dediğimiz zaman dönemin Başbakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir televizyon programına katıldı Fatih Altaylı'yla Teke Tek Programı'na değerli arkadaşlarım. Fatih Altaylı ona sordu BAŞKENTGAZ'ın özelleştirilmesini, otoyolların özelleştirilmesini -ifade ettiniz, ben tutanaklara meraklıyım gerçekten, o tutanağı da getirdim- Recep Tayyip Erdoğan "Kârlılık olayını milletimizin lehine düşünmek zorundayız. 'Biz sıkıştık, şu anda paraya ihtiyacımız var, ne yapalım?' Yok hemen öyle. Mesela, BAŞKENTGAZ'da 1,5 milyar doları yakalamışız, şimdi 1.100 veriyorlar; 1.500'ü yakaladığımız yerde 1.100'e verirsek bunun hesabı bizden sorulmaz mı?" dedi. E, şimdi ben o hesabı soruyorum, o hesabı soruyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Kaldı ki o zamanki fiyatlar ile şimdiki fiyatları bakın bir karşılaştırdığımız zaman, Melih Gökçek "Ben 3 milyar dolara satacağım." dediği zaman yüzde 80'i özelleştirme kapsamındaydı ve 960 bin abonesi vardı; şimdi 2 milyon abone var BAŞKENTGAZ'da -daha fazla- ve yüzde 100'ü 1 milyar 162 milyon dolara satıldı Sayın Elitaş. Yani şu anda ben CİMER'den başvurdum, bana hâlen BAŞKENTGAZ'ın gerçek değerini bildirmiyorlar, gerçek değeri nedir bildirmiyorlar, ticari sırmış. Dolayısıyla bizim yapmamız gereken, şu andaki fiyatı 8-10 milyar dolardan aşağı olmayacak bir BAŞKENTGAZ'ın Belediyenin elinden çıkmış olduğu gerçeğini kabullenmek ve metroda eğer Ulaştırma Bakanlığının tahsil edeceği bir para varsa onu gidip Melih Gökçek'in yakasına yapışıp oradan tahsil etmektir; olay bu kadar açık. Daha bir de ANKAPARK var yanında, ANKAPARK'ı da kattığınız zaman sıkıntılı bir süreç içerisine giriyoruz.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, bakın, bu kanun teklifinde getirilen düzenlemeyle daha önceden iktidar partisinin elinde bulunan büyükşehir belediyelerinde uygulanan bir sistemden dönülüyor. Neydi o sistem? Raylı sistemleri belediyeler yapıp da Ulaştırma Bakanlığına devrettikleri zaman Ulaştırma Bakanlığı 2019 yılına kadar metro gelirlerinin yüzde 15'ini tahsil etmeye çalıştı, yüzde 15. Şimdi, bu getirilen kanun teklifiyle metro gelirlerinden vazgeçilerek belediyelerin kendi vergi gelirlerinin yani toplam bütçe içerisindeki vergi gelirlerinin yüzde 5'i tahsil ediliyor.

Bakın, şimdi, Sayın Elitaş, şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: Cumhuriyet Halk Partili belediyeler belediyeyi kazandığı zamana kadar Ankara Büyükşehir Belediyesinden -bir hat için söylüyorum- 10 milyon lira para kesiliyorsa 2019 yılında -o zamana kadar- Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanı Mansur Yavaş geldiği zaman 129 milyon lira kesildi, tam 12 kat fazla; 2020'de metro geliri üzerinden 8 milyon lira kesilmesi gerekirken Cumhurbaşkanlığı kararıyla iktidar değişiklik yapınca 229 milyon lira kesildi. Şimdi, şu ana kadar Ankara Büyükşehir Belediyesinin cebinden tam 902 milyon lira para çıktı değerli arkadaşlarım. Normalde, bu kanun değişikliği olmasa çıkacak para 37 milyondu, tam 24 kat fazla para çıkmış durumda; e, yazık, günah.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

LEVENT GÖK (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, devlette süreklilik vardır, kamu vicdanı vardır, kamu yararı vardır; merkezî iktidar ile belediyeler bir bütündür. Yani bu işletmeler kâr eden işletmeler de değil, belediyeler kendileri sübvanse ediyorlar ama Hükûmet eskiden aldığı payın kat kat fazlasını, 20 kat fazlasını şimdi belediyelerden talep ediyor. Bu olmaz yani kamu vicdanına sığmaz bu. Hâlbuki merkezî otoriteyle, iktidarla el birliği içerisinde belediyeleri daha fazla bu yatırımları yapacak güce ulaştırmamız gerekir; bunu anlatmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bu maddede de adalet işlemiyor ve ne ortaya çıkıyor? Muhalif belediyelerin baskı altına alınması, parasal gerekçelerle ekonomilerinin kısıtlanması ve hizmet yapamaz duruma getirilmesi. Çok açık bir tablo, rakamlar ortada.

Bunları anlatmaya devam edeceğiz, anlatacağız da birbirimizi ikna edene kadar Sayın Elitaş; sanırım, ikna oldunuz. (CHP sıralarından alkışlar)