GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAYBURT'UN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 95'İNCİ YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:68
Tarih:20.02.2013

BÜNYAMİN ÖZBEK (Bayburt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bayburt'un düşman işgalinden kurtuluşunun 95'inci yıl dönümü nedeniyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Bayburt, tarihî ve kültürel zenginlikleri bakımından müstesna şehirlerden biridir. Bayburt, kendisini ikiye bölen Çoruh Nehri'yle, ihtişamıyla misafirlerini selamlayan tepede Bayburt Kalesi'yle, meydandaki saat kulesiyle, Dede Korkut Türbesi ile Aydıntepe Yeraltı Şehri'yle, Selçuklulardan kalma camileriyle ve mağaralarıyla bir başkadır Bayburt.

Bayburt denince akla, Dede Korkut, Şair Zihni, Abdulvahap Gazi Hazretleri, Ekmelüddin Babertî Hazretleri gelir. Celali, İrşadi, Hicrani gelir akla. Kahramanlık denince, göğsümüzü gere gere Kop Dağı'nda yatan 15 bin şehit, Kocatepe'de Yüzbaşı Şehit Agâh, Bağdat'ın kapsına dayanan Genç Osman gelir.

Bayburt denince, mert, dürüst, zeki ve çalışkan insan gelir akla. Yardım sever, mazlumun yanında olan, muhtaca yardım eden, ağlayanı güldürendir Bayburtlu.

Eğilmez, dik durur, dik duranı alkışlar Bayburtlu. (AK PARTİ sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar)

Değerli milletvekilleri, Bayburtlu tarihin her döneminde vatanı, bayrağı, milleti için kahramanca çarpışmış, galip gelmiş, bu uğurda canını ve kanını feda etmekten çekinmemiştir. Bütün cephelerde savaşmış olan Bayburtlu şehidi her şehitlikte görmek mümkündür. Böyle bir ecdada sahip olmanın gururu ve mutluluğu ile başımız her zaman dik ve şehitlerimizin kanlarıyla şekillenmiş bayrağımız her zaman göklerdedir. Bizlere düşen en büyük görev ise, canları ve kanları pahasına bu toprakları bize vatan yapan ecdadımızın emaneti olan cumhuriyetimize sahip çıkmaktır. Ülkemizi sevmek, birliğimizi ve bütünlüğümüzü koruyarak ülkemizi ve şehrimizi daha çağdaş ve mutlu yarınlara taşımaktır.

Değerli milletvekilleri, milletimiz Birinci Dünya Savaşı'nda yeni bir tarih yazmıştır. Şanlı tarihimizdeki kahramanlık destanlarından biri de şehrimizde yaşanmıştır. Bu destan, yiyecek ekmek, giyecek çarık bulamayan milletimizin, iman ve azminin, metanet ve gücünün açık bir göstergesidir.

Bu yıl Bayburt'un düşman işgalinden kurtuluşunun 95'inci yılını kutlayacağız; bir kez daha kahramanlarımızı yad edeceğiz, onlarla övünç duyacağız, gururlanacağız.

Bu mücadele gurur duyduğumuz kahramanlıklar yanında bilinmesi gereken mezalimlere de sahne olmuştur.

Savaş sırasında Rusların bölgeden çekilmesiyle civarda yaşayan Ermeniler, kendilerine yüzyıllardır kucak açan, canını, malını ve namusunu kendi canı, malı ve namusu gibi gören bu aziz millete akla gelmeyecek işkenceler yapmış, taş üstünde taş bırakmamış, kadın, çocuk, yaşlı ayırt etmemişlerdir. Taş Mağazalar katliamı, diri diri halkın yakılması ve Yukarı Kırzı köyünde 19 kızımız ve gelinimizin, namuslarını korumak üzere kendilerini diri diri kuyuya atmalarıdır.

Bu yapılan zulüm ve işkenceleri en iyi şekilde ortaya koyanlardan biri de o dönemde Rus ordusunda hemşirelik yapan Tatyana Karameli'dir. Karameli anılarında, o dönemde Bayburt'ta yapılan işkenceleri gözler önüne sermiştir. Anılarının bir bölümünde, Ermenilerin Bayburt'tan çekilirken 150 kadar çocuğu zorla yanlarında götürdüklerini ve bu masumların bir kısmını vahşice katlettiklerini, yollardaki naaşlarından anlaşıldığını acı bir biçimde anlatmaktadır.

Şimdi bize düşen görev ise o yıllarda yaşanan acıları anlayabilmek ve bu acılardan ders çıkarabilmektir. Yüce Mevla bizlere bir daha bu acıları yaşatmasın diyor, aziz şehitlerimizi minnetle, rahmetle anıyoruz.

Diğer taraftan, malumunuz, Anayasa Mahkemesi, milletvekili seçiminde nüfusa bakmaksızın her ilin en az 2 milletvekili çıkarmasını içeren maddeyi iptal etmiştir. Bu vesileyle, Sayın Başbakanımız, tüm samimiyetimle söylüyorum, "Ben Bayburt'un 2'nci milletvekiliyim." demiştir ve bu da bizi gururlandırmıştır, kendilerine teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar)

Bayburt'umuzun düşman işgalinden kurtuluşunun 95'inci yıl dönümü tekrar kutlu olsun diyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz.