| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 01.06.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul'un Arnavutköy ve Başakşehir ilçelerinde ilan edilen Yenişehir rezerv yapı alanıyla ilgili halkın yaşadığı huzursuzluk ve meydana gelecek tehlikelerin görüşülerek gerekli tedbirlerin alınması amacıyla İYİ Parti Grubu olarak verdiğimiz araştırma önergesinin gerekçelerini açıklamak üzere söz aldım. Selamlarımı sunarım.
İstanbul, sürekli artan nüfusuyla doğru orantılı olarak sorunları da en çok artan ilimizdir. Ekonomik sıkıntılar, sosyal patlamalara dönüşecek boyutlara gelmiştir. Sığınmacılar, genç işsizler, uyuşturucu bağımlılığı, trafik sıkışıklığı gibi sorunların yanında bir türlü çözülemeyen kentsel dönüşüm ve buna bağlı olarak artan deprem tehlikesi ve müsilaj sorunu devam etmektedir. Çözüm üretme kabiliyetini ve gücünü kaybetmiş olan iktidar İstanbul'dan intikam alırcasına hâlâ rant peşinde koşmakta, sadece kupon arazileri ele geçirmekle yetinmeyecek kadar hırslı görünmektedir. İstanbul'un anayasası niteliğindeki 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı Ankara'da Çevre Bakanlığınca resen değiştirilmiştir. Tarım alanlarını, su havzalarını, meraları, ormanları, kısaca, İstanbul'un nefes alacağı bütün alanları yok etmeye dönük bu girişimin Kanal İstanbul hayalî projesi kapsamında yapıldığı bilinmektedir. Bu algıyla büyük bir rant alanına dönüştürülen bölgedeki araziler Arap ülkelerinde bile pazarlanmaktadır. Dikkat çekmek istediğim esas konu ve asıl tehlike bölgenin yapılaşmaya açılmış olmasıdır. En son 1/5.000 ölçekli imar planı ile 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı da resen değiştirilmiştir. Bu durumda Kanal İstanbul hayalî projesi gerçekleşmese bile bölgede yapılaşma başlamış olacaktır. Bu da İstanbul'a 3 milyona yakın ilave nüfus getirecektir. Çözüm bekleyen bütün sorunların üzerine yeni sorunlar eklenecek ve âdeta çözümsüz hâle gelecektir. Marmara Denizi'yle birlikte bölge olumsuz etkilenecek, çocuklarımıza ve gelecek nesillerimize ağır bir yük kalacaktır. Diğer taraftan, bölgede yerleşik olarak yaşayan hak sahibi vatandaşlarımız şimdiden bu değişikliklerden mağdur olmuşlardır. Birilerinin haksız kazanç sağlamasına yol açacak şekilde malikler kendi yerlerinden edilmiştir. Hak sahiplerinin itirazları dikkate alınmadan yapılan bu değişiklikler tapuya tescil edilmek üzeredir.
Değerli milletvekilleri, bölgede bu değişikliklerden hâlâ haberi olmayan vatandaşlarımız vardır. Tebligatlar usulüne uygun yapılmamış, askıya çıkarılan listelerde ise maliklerin isimleri gizlenmiştir. Bölge halkı, rant peşinde koşan yandaşların haksız kazanç sağlamaları için korunduğunu iddia etmektedirler. Yerleşik halkla iletişime geçilmemiş, bilgilendirme yapılmamış, hak sahipleriyle anlaşma yolları aranmamış, ikna edilme lüzumu hissedilmemiştir.
Bakın, bölge halkı neler söylemektedir: "Yerli kimse kalmasın, yerlerimizi satmak zorunda kalalım diye parseller büyük tutuldu." "DOP genellikle yüzde 30'lar seviyesinde uygulanırken burada yüzde 45 olarak uygulanmaktadır." "Yandaşların aldığı değersiz yerler ticari alan ilan edilip yüksek katlar verildi." "Bizim güzel yerlerimiz değersiz yerlere taşındı." "Hisseli yerleri olanlar başka ilçelere bile nakledildi." "Bazı parseller için planlar askıdayken yandaşlar lehine değiştirildi." "Kamu arazilerini işgal etmiş olanlar bile ödüllendirilerek hak sahibi yapıldı." Halkın iddiaları bu şekilde artarak devam ediyor. Halkın bu feryadını duymadan bölgeyle ve konuyla ilgili açıklamalar yapmaya devam eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanının sözleri ise algı yaratmaktan öteye geçemiyor ve maalesef gerçeklerle ilgisi yoktur.
Değerli milletvekilleri, imar uygulamasının amacı sorunların çözümüne yönelik olması gerekirken yapılan uygulamayla sorunsuz müstakil parseller bile onlarca kişiyle hissedar yapılarak sorunlar artırılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Bu düzenlemeler yapılırken yönetmeliklere de kanunlara da uyulmamıştır. Yapılan bu imar uygulamasının tapuya işlenmesi hâlinde binlerce kişinin telafisi imkânsız zararların ve haksızlıkların mağduru olması kaçınılmazdır. Sonuç itibarıyla, çözülemeyen sorunlara yeni sorunlar eklenecektir. En önemlisi, kentsel dönüşümün sağlanması gereken İstanbul'da mevcut yapı stokunda deprem tehdidi artarak devam edecek, henüz çözüm için gerekli adımların atılamaması sebebiyle müsilaj Marmara Denizi'ni öldürecektir.
Bu sebeplerle İstanbul Yenişehir Rezerv Yapı Alanı imar uygulamasının durdurulması ve gerekli tedbirlerin alınabilmesi için Meclis araştırması komisyonu kurulmasını gerekli görmekteyiz. Destek verilmesini bekler, saygılar sunarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)