| Konu: | Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 01.06.2022 |
ŞEVİN COŞKUN (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 3'üncü maddesi üzerinde söz aldım. Genel Kurulu selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, teklifle, ihracatçıların iflas etme, ihracat yapmama ve aidat borçlarını ödememe gibi durumlarda yapılacak işlemlere dair düzenlemeler getirilmektedir. Burada üzerinde durmamız gereken, ihracatçıları iflasa götüren, ihracat yapamayacak ve hatta üyelik aidatlarını dahi ödeyemeyecek hâle getirilmeleridir. Bu durumun temel nedenlerinden biri de iktidarın yanlış politikalarıdır. Ülke ekonomisi her geçen gün kötüye gitmektedir. Üretim ve ihracat bir yana, esnaf bugün sattığını yarın yerine koyamamaktadır. Yurttaşlar evine ekmek götürememektedir. İktidar öncelikle, halklara bu sefaleti yaşattığı için hesap vermelidir.
Değerli milletvekilleri, yaşanan ve etkileri artarak devam eden ekonomik kriz iktidar çevresi ve bir avuç zengin dışında tüm toplumu sarmış durumdadır. Halklar büyük yoksulluğun yanında en borçlu dönemini yaşamaktadır. Üretici maliyetlerdeki artış nedeniyle üretim yapamaz hâldeyken ithalat, ihracat açığı ise her geçen gün artmaktadır. Dış borç stoku 421 milyar dolara ulaşmıştır. TÜİK'in en son verilerine göre, 2022 Nisan ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 98,5 artışla 6 milyar 113 milyon dolara yükselmiştir. Türkiye gittikçe dışa bağımlı hâle gelirken, açıklanan her veri ülkenin durumuna dair vahameti gözler önüne sermektedir. Bu vahim tablonun yansıması da seçim bölgem Muş'taki yoksulluk, işsizlik ve bitme noktasına getirilen çiftçi ve üreticidir. Türkiye İhracatçılar Meclisinin 2021 yılı verilerine göre, Muş yüzde 33'le ihracatı en düşen kenttir. Yine, 2022 yılının ilk dört ayında ülke genelinde yapılan ihracatta Muş'un payı yüz binde 1'dir, sondan da 2'nci sırada yer almaktadır.
Dünya Açlıkla Mücadele Haftası'ndayız. İktidarın yarattığı bu işsizlik ve yoksulluk karşısında yurttaşlar nefes alamamaktadır. Artan enflasyon ve yapılan günlük zamlar nedeniyle açlık sınırı altında yaşayan yurttaş sayısı her geçen gün artmaktadır. 25,5 milyon yurttaş 5.323 TL olan açlık sınırının altında yaşamaktadır. Türkiye'de -yaşanan gıda krizinin etkilerini en derin yaşayan ülkelerden biri olmasına rağmen- tarım ve hayvancılık bitme noktasına getirilmiştir. Çiftçi artan girdi fiyatları ve borçları nedeniyle tarlasına girememekte, üretim yapamamaktadır. 2002'de yaklaşık 2,5 milyar TL olan çiftçi borcu 2022'de 200 milyar TL'yi geçmiştir.
Ayrıca, Muş çiftçisi, geçen sene 20 dönümlük tarım arazisini sürmek için verdiği ücretle bu yıl sadece 4 dönümünü sürebilmektedir. Önceki yıl yaklaşık 2.500 TL'ye aldığı bir ton gübrenin fiyatını bu yıl yaklaşık 15 bin TL'ye alabilmektedir.
Değerli milletvekilleri, ekonomideki bu çöküntü ve yaşanan yoksulluğun temel nedenlerinden biri de iktidarın yürüttüğü savaş politikalarıdır. Bu politikalar ekonomide var olan krizi daha da derinleştirirken, etkilerini en derin yaşayan kesimlerden biri de kadınlardır. Özellikle sosyal, siyasal krizlerin yoğun yaşandığı dönemlerde toplumsal cinsiyet eşitsizliği daha keskin bir hâl almaktadır; kadına yönelik her türlü şiddeti, katliamı, ayrımcılığı, eşitsizliği, cinsiyetçi iş bölümünü ve yoksulluğu da beraberinde getirmektedir. Kadınlar ucuz iş gücü olarak görülürken açıklanan işsizlik rakamları cinsiyete dayalı eşitsizliği de açığa çıkarmaktadır. DİSK-AR'ın Mayıs 2022 verilerine göre, geniş tanımlı işsizlik erkeklerde yüzde 18,8 iken kadınlarda yüzde 29,9'dur. TÜİK'in 2021 verilerine göre, bir önceki yılda iş gücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 70,3 iken kadınlarda yüzde 32,8'dir. Yine, Derin Yoksulluk Ağının 2022 verilerine göre, kadınların yüzde 75'i ücretli bir işte çalışmıyor, yüzde 18'i günlük, yüzde 5,71'i de düzenli işlerde çalışmaktadır. Bu veriler kadınlara yönelik yürütülen ayrımcı politikaların sadece bir örneğidir.
İktidar, kadınların, gençlerin, emekçilerin yaşadığı bu yoksulluğu görmezden gelmektedir. Yurttaşın alım gücü her geçen gün düşmekteyken yeni zamlar açıklanmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞEVİN COŞKUN (Devamla) - Başkanım, tamamlayacağım.
BAŞKAN - Buyurun.
ŞEVİN COŞKUN (Devamla) - Daha bu sabah elektriğe yüzde 15, doğal gaza ise yüzde 30 zam yapıldı. "Ekonominin kitabını yazıyoruz." "Uçuyoruz." "Dünya bizi kıskanıyor." "2023'te Ay'a sert iniş yapacağız." diyen iktidara halkları kuru ekmeğe muhtaç ettiğini buradan bir kere daha hatırlatıyoruz. Tüm bu yoksulluğun, krizin, işsizliğin nedeni politikalarınızdır, sermaye ve yandaşlarınızı büyüten siyaset anlayışınızdır. Bu anlayışınıza son verecek olan bu ülkenin kadınları, emekçileri ve gençleri olacaktır. Koltuğunuzda oturma süreniz dolmak üzeredir.
Genel Kurulu selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)