GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:97
Tarih:01.06.2022

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 335 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanının "Nas var, nas." diye başlattığı süreç ekonomimizin bir yıkıma uğramasına sebep olmuştur. Nas, Allah'ın emir ve yasaklarıdır. Yüce Allah, toplum düzenini ve ekonomiyi bozacak her türlü faizi haram kılmaktadır ama iktidar İslam'ın hükümlerini siyasi rant için kullanmaktadır. Faiz haramsa, bir tek politika faizi için mi haramdır? Tarım Kredi borçlarındaki çiftçimizi perişan eden faizler helal midir? Vergi borçlarındaki faizin faizi hâline gelmiş, milletimizin belini büken ödemeler haram değil midir? Vatandaştan çıkan faiz helal, iktidarın işine gelen politika faizi ise haramdır, öyle mi? Bu asla akıl alacak bir iş değildir, Allah sizi ıslah etsin. "Nas var." diye başlayan süreç israfla sonuçlanmıştır; "Nas var." diye başlayan politikalar açlıkla, sefaletle sonuçlanmıştır. Ücretli çalışanlar, memurlar sabit gelirli olmalarına rağmen yoksullaşmıştır. İktidar kendi siyasi beceriksizliklerinin karşılığında ortaya çıkan enflasyon canavarını dizginlemek için hem milletin kaynaklarını kullanmış hem de yüce dinimiz İslam'ın hükümlerini alet etmiştir. Faiz politikalarının kurda yarattığı yıkım, güya ihracatı artıracak ve deyim yerindeyse ülkemiz yatırım alarak sürümden kazanacaktı. Ancak sıkça konuşulan Çin modeli tam da Çin usulü olmuştur. Bir kesimi zengin eden, halkı ise daha çok çalışıp daha az kazanmaya mahkûm eden bir ekonomi modeli ortaya çıkmıştır hem de kur farkı sebebiyle ithalata daha çok para harcamak durumunda kalınmıştır. Kısacası, siz her işte olduğu gibi bu ihracat ve kur hesabında da işi elinize yüzünüze bulaştırdınız. "Çin modeli" diye yola çıkıp Türk milletine Çin işkencesini reva gördünüz.

Saygıdeğer milletvekilleri, gözleri pırıltılı Bakanımız Sayın Nebati enflasyondaki faturayı bile bütün dünyaya kesecek kadar fütursuzca siyaset yapmaktadır. Evet, bütün dünyada bir enflasyon hareketi vardır. Gelişmiş ülkelerde yüzde 8 ila 10 bandında enflasyon tartışılmaktadır ama bizde ise yüzde 70'lerde -resmî verilere göre yüzde 70'lerde- gezen enflasyonla mücadele etmeye çalışıyoruz. Ancak en yakın rakiplerimiz ambargo uygulanan İran, Afrika ülkesi Zimbabve olmuştur. Bu rakiplerimiz bile bizim yarı oranımızda yıllık enflasyona maruz bırakılmıştır. Enflasyon dünyanın bir sorunudur ancak bizim için dünya kadar bir sorun olmuştur. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Bu hafta millet olarak payımıza benzinde 1,5 lira, elektriğe yüzde 15 ve doğal gaza yüzde 30 zam ve niceleri düşmüştür. Bu zamlarla enflasyonu nasıl tutmayı düşünüyorsunuz, merak ediyoruz.

Değerli AK PARTİ'li milletvekili dostlarımız, biz sahadayız; esnafı, vatandaşı, işçiyi, memuru dinliyoruz. Bakınız, öğrenci şehri Eskişehir'de kırk yıldır aynı tantuni dükkânını işleten ve bu dükkândan kazandıklarıyla biri mühendis, biri avukat 2 evladını okutmuş olan bir dostumla görüştüm. Kardeşimiz, sonunda ağlayarak kırk yıllık dükkânını kapatmak zorunda kaldı. Böyle örnekleri toplasak büyük bir kitap olur, bu bir tesadüf müdür? Millet ekmek fiyatlarını bile düşünür hâle gelmiştir. Millet işini, gücünü kaybetmiştir; iş yeri sahipleri işçi konumuna gelmiş, işçiler işsiz kalmıştır. İstihdamda ise asgari ücretli çalışan oranı yüzde 80'ler civarındadır. Bugün bir ev kirası asgari ücret kadar olmuşken bu millet nasıl geçinecektir? Hodri meydan, siz yapabiliyorsanız yapın, milletimize de örnek olun.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Değerli milletvekilleri, görüştüğümüz maddede İhracatı Geliştirme AŞ'ye aktarılacak yedek akçelerin durumu düzenlenmiştir. Kalıcı hâle getirilen bu düzenlemede ise bir belirsizlik hâkimdir. Burada yetkinin sadece Ticaret Bakanlığında olması doğru değildir. Bu oran belirlenerek sonrasında ise Bakanlığa belli oranlarda düşürme ya da arttırma yetkisi tanımak çok daha doğru olacaktır.

Bu düşüncelerle teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)