GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞINCA KAMU ÖZEL İŞ BİRLİĞİ MODELİ İLE TESİS YAPTIRILMASI, YENİLENMESİ VE HİZMET ALINMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:68
Tarih:20.02.2013

HÜLYA GÜVEN (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın milletvekilleri, görüşülmekte olan 417 sıra sayılı Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması Hakkında Kanun Tasarısı'nın 2'nci maddesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi olarak verdiğimiz önerge üzerinde konuşmak üzere söz almış bulunuyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, bu kanun tasarısında hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar üzerinde yüklenici yani özel sektör lehine bedelsiz olarak tesis edilecek bağımsız ve sürekli nitelikteki üst hakkı sözleşmesinden bahsedilmektedir. Hükûmet ihaleyi kazanan firmaya, ticari alan, AVM, kafeterya, evler, iş merkezleri; bu arada da 2 bin, 3 bin yataklı hastane yapsın diye kocaman bir araziyi hediye edecek, aynı zamanda da bina maliyetinin en az 6 katını kira bedeli olarak ödeyecektir.

Yine, boşaltılan hastanelerin de yüklenici firmaya verileceği ancak ne şekilde değerlendirileceği net değildir. Birçok belirsizlikler içinde yurttaşlarımızı nasıl bir sağlık hizmeti beklediği de belirsiz çünkü özel sektörle kamunun amaçları ortak değildir. Kamu sağlıktan kâr gütmez, kâr beklemez ama özel firmalar için amaç kâr etmektir.

Bugün, engellilerimiz tıbbi malzemelerini, cihazlarını alamamakta, işitme cihazlarını yenileyememekte, protezlerini alamamaktadırlar. Ödemek zorunda oldukları katkı payları bellerini bükmektedir.

Engellilerimiz, bu hastaneler çalışmaya başladıktan sonra bugün katkı payı nedeniyle almakta zorlandıkları tıbbi malzemeleri, cihazları tamamen bedelsiz olarak alabilecekler mi, yoksa bugün katkı payı ödedikleri bu malzemelerin bedellerinin tamamını mı ödemek zorunda kalacaklar? Yine, yatan hastalar da tedavilerinin bedellerinin tamamını ödeyecekler mi?

Sayın milletvekilleri, Hükûmet bugün, hastane kampüs alanı adıyla arazileri özel şirkete hediye ediyorsa; sözleşmede, hastanede kullanmak üzere alınan tıbbi cihazların bakım onarımlarını, hastane binasının yıpranan yerlerinin bakım onarımlarını Hükûmet üstleniyorsa, hatta yapım maliyetinin en az 6 katını kira bedeli olarak ödüyorsa artık yurttaşlarımızın hiçbir şekilde, katkı payı dâhi ödemeden tedavilerini yaptırabilmeleri gerekir. Öyle değil mi?

Dün Sayın Sağlık Bakanımız "Aile hekimliğinde katkı payı alınmıyor." dedi. Herhâlde Sayın Bakan katkı paylarını bilmiyor. Bugün en az 10 çeşit katkı payı alındığını biliyor musunuz? Üstelik "sembolik" denilen katkı payları nedeniyle emeklilerimiz tedavi olmak için ilaçlarını alamıyorlar. Aynı aileden 3 kişi hastalansa ve hastaneye gitse en az 100 lira katkı payıyla karşılaştıkları için çoğu zaman anneler tedavi koşullarını çocuklarına bırakıyorlar. Yani tedavi hizmeti alamayan kadınlarımız var.

Bugün Kamu Hastaneleri Birliği kurulmuş, pek çok başhekim, başhekim yardımcıları, müdür, müdür yardımcıları özlük haklarını bir gecede kaybetmişlerdir. Yani kanun çıkmış, pek çok kişi görevlerinden gerekçesiz olarak uzaklaştırılmışlar ve aylıkları azalmıştır. Şehir hastaneleri ile ilgili olarak da çalışanları aynı sonucun beklemediği ne malum. Gelecekte mevcut sağlık emekçilerini ne bekliyor, belirsizlik var; hekimlerin istihdam modeli nedir, açıklanmıyor.

Hükûmetiniz devleti bir işletme gibi yürütmeye çalışmakta, sağlık ve eğitim yükünden kurtulmak için özelleştirme çabasına girmektedir. Bugün sağlık, yarın da eğitim özelleşecek ve gelecekte sağlıksız ve eğitimsiz bir nüfus ile karşı karşıya kalacağız. "O zaman acaba AKP Hükûmeti önlem için ne yapmayı planlıyor? Hükûmeti yürütmek için şimdiden, yurt dışından eğitimli ve sağlıklı elemanlar mı getirecek?" diye soruyor, saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.