GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:101
Tarih:09.06.2022

AK PARTİ GBUBU ADINA MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'miz hakkında söz almış bulunuyorum. Hazırladığımız ve Komisyonumuzda görüştüğümüz teklifimiz hakkında kısaca bilgi vermek isterim.

Kanun teklifimiz, 31 maddeden oluşmaktadır. 6 madde Yapı Denetim Kanunu, 5 madde Çevre Kanunu, 3 madde İmar Kanunu, 3 madde Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüyle ilgili kanun, 2 madde bazı yatırım ve hizmetlerin yerel yönetimler eliyle yap-işlet-devret modeli çerçevesinde bir kanun, 2 madde Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun olmak üzere bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören kanun tekliflerimizi hazırlamış ve sizlerin huzuruna getirmiş bulunuyoruz. Bu kanun teklifimizde toplam 14 kanunda değişiklik yapılması öngörülmektedir.

Teklifimizle, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen baraj, gölet ve diğer depolama tesislerinin maksat oranlarının belirlenmesiyle ilgili bir düzenleme yapıyoruz.

Yine, Kooperatifler Kanunu'na eklenen maddeyle etap kooperatifçiliğinde yaşanan sıkıntıların çözümüne yönelik düzenlemeler yapıyoruz. Bu sayede, mağduriyet yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarının çözülmesine yardımcı oluyoruz.

Çevre Kanunu'na "çevre yönetimi hizmeti" "çevre yönetim birimi" "çevre danışmanlık firması" "ileri atık su arıtımı" şeklinde tanımlamalar getiriyoruz.

Kıyılarımızda müsilaj sorununun yeniden yaşanmaması ve kirliliğe sebebiyet veren faaliyetlerin engellenmesi amacıyla, denizi kirleten deniz araçlarına kesilen cezaları, gemilerin tonajlarına göre yeniden düzenliyor ve artırıyoruz. Deniz kıyısı tesislerine ve denize atık boşaltan, denizlerimizin kirlenmesine neden olan tesislere yeni yükümlülükler getiriyoruz. Bu sayede, sözünü ettiğimiz tesislere denizlerimizin korunmasına yönelik sorumluluklar veriyoruz. Özellikle sanayi alanlarında sanayi kuruluşlarının arıtma tesislerini yapmalarını teşvik ediyoruz ve arıtılmış atık suyu yeniden kullanılabilir duruma getirip tekrar kullanan kuruluşlara arıtma tesislerinde kullandığı enerjinin yüzde 100'üne kadar destek verilmesini öngörüyoruz.

Afyonkarahisar ilinde sit alanında kalan taşınmazlarla ilgili hak sahipliği için vatandaşlarımıza yeni bir başvuru imkânı getirerek burada uzun zamandan beri yaşanan bu sorunun çözümüne katkıda bulunuyoruz.

Yine, Yapı Denetimi Hakkında Kanun kapsamında tamamlanan yapıların izlenmelerinin kolaylaştırılması için bina kimlik sertifikası uygulaması getirilmesini sağlıyoruz. Binaların hemen girişine yerleştirilen sertifikayla projelere aykırı yapılan değişiklikler görülebilecek; bu sayede, alım satımlarda da yaşanan birçok sorunun önüne geçilecektir. Ayrıca bina kimlik sertifikası alan yapıların yani yapı denetimin kontrolünde yapılmış yapıların, beşer yıllık periyotlarla, Bakanlıkça elektronik ortamda belirlenen kuruluşlarca denetlenmelerini sağlayacağız. Özellikle, deprem zamanında karşımıza çıkan ve üzücü olaylara sebebiyet veren yapının statiğini bozacak tadilatların yapılması gibi eylemlerin bu şekilde önüne geçmeyi hedefliyoruz.

Laboratuvarlarda yapılacak olan taşıyıcı sisteme ilişkin deneylerden Bakanlıkça belirlenen masraflarının yapı denetim kuruluşlarınca ödenmesinin sağlanmasını düzenliyoruz. Ayrıca, sorumluluklarını yerine getirmeyenlere uygulanan idari para cezasının ve belge iptali işleminin kapsamının genişletilmesini düzenliyoruz.

Tarımsal desteklemelerde yapılan incelemeler sonucunda dosyalarındaki eksik veya yanlış beyan nedeniyle aldıkları cezaların sonucunda beş yıl boyunca yasaklama getirilen gerçek üreticilerin sorunlarının çözülmesini amaçlıyoruz. Gerçek üreticilerin desteklerden yararlanarak üretime katkı vermelerini sağlamayı amaçlıyoruz.

İskân Kanunu'nda yapılan değişiklikle, kanun kapsamında hak sahibi olan ve yıllara sâri borçlarını peşin ödemeleri hâlinde, ödeyecekleri bedelde ciddi oranda indirim yapılarak -özellikle Yusufeli Barajı olmak üzere- büyük yatırım projelerinin gecikmeksizin hizmete geçirmelerini amaçlıyoruz.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Personeline Ek Ödeme Yapılması Hakkında Kanun'un adı "Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi Kanunu" şeklinde değiştirilmekte ve Genel Müdürlükçe yürütülen hizmetlerden alınan döner sermaye hizmet bedellerini yeniden düzenliyoruz.

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'daki değişiklik teklifimizde ise riskli yapı tespiti için binaya alınmama gibi durumların ortadan kaldırılması için yeni düzenlemeler yapıyoruz.

Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'da, özellikle kişisel verilerin korunması noktasında verilen Anayasa Mahkemesi kararına uygun hâle getirmek için yeni düzenlemeler yapıyoruz.

Değerli milletvekillerimiz, hazırladığımız kanun teklifimizde Çevre Kanunu'nda yapmayı düşündüğümüz değişiklikler ve yeni madde ihdasları var. Ülkemizin en uç noktalarına kadar hizmet veren yerel yönetimlerin en önemli görevlerinden biri de çevreyi ve halk sağlığını korumaktır. Nasıl yerel yönetimler çöpleri topluyorlarsa, aynı şuur ve sorumlulukla, kentsel atık suları da asgari ileri biyolojik arıtma seviyesinde arıtmak zorundadırlar. Mahallî idareler tarafından yapılan çevre kirliliğini önleyici kapsamdaki, çevre açısından hayati öneme sahip yatırımların özel sektör eliyle de yapılması ve işletilmesiyle ilgili yeni usullerin belirlenmesini sağlıyoruz. Özellikle Marmara havzası özelinde belirtmek isterim ki ileri biyolojik veya membran gibi üst seviye arıtma tesislerine acilen ihtiyacımız var. Belediyeler kendilerine sağlanan imkânı kullanarak bu tesisleri yapmak zorundadırlar. Bu tesislerin acilen yapılması gerekmektedir çünkü Marmara Denizi'ne her gün 7,5 milyon metreküp atık su verilmektedir ve bu atık suyun 5 milyon 800 bini sadece İstanbul kaynaklıdır. Bundan anlıyoruz ki Marmara'nın kirlenmesine yüzde 75 oranında sadece İstanbul sebep olmaktadır. İstanbul'dan Marmara Denizi'ne verilen atık suların sadece yüzde 29'u ileri biyolojik arıtmadan geçirilmektedir, geriye kalanları ise sadece ön arıtmayla yani kabası alınmak suretiyle Marmara Denizi'mize deşarj edilmektedir. Müsilaj Araştırma Komisyonu Raporu'nda da ortaya konulan bu kirliliğin çözülmesi muhakkak, acilen gerekmektedir. Artık atık suların en azından tam arıtılmadan denize ulaşmasının önüne geçmek zorundayız. Nihai hedefimiz elbette ki Marmara'ya hiçbir şekilde su deşarjı yapılmamasıdır ama şu an bunu sağlamak ise ne yazık ki mümkün görülmemektedir.

Değerli milletvekilleri, çevre ve halk sağlığını ilgilendiren bu problemin çözümü için en önemli nokta yerel yönetimlerin bu olaya yaklaşımıdır. Bu nedenle yerel yönetimlerin ilgisinin bu tarafa çekilmesi son derece önemlidir. Bu kanunla, tesislerin yapımı için yeni bir yol haritası ve seçeneği sunuyoruz. Yerel yönetimlerin üzerlerine düşen görevi en hızlı şekilde yapıp sonuçlandıracaklarına inanıyoruz, aksi hâlde Marmara'yı kaybederiz. Bunu üzülerek söylüyorum, müsilaj sorunu gibi, daha fazla, daha farklı çevre sorunlarıyla karşı karşıya her an kalabiliriz.

Bu kanun teklifinde çevreyle ilgili hazırlanmış kanun maddeleri Başta Marmara Denizi Olmak Üzere Denizlerimizdeki Müsilaj Sorununun Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu'nun da bir tezahürüdür. Bu raporun hazırlanmasında emeği geçen Komisyon üyesi arkadaşlarımıza bir kere daha buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca, Bakanlığımızın bürokratlarının katkıları ve değerli milletvekili arkadaşlarımızın görüşleriyle oluşturduğumuz bu maddelerin Marmara Denizi için çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Değerli milletvekilleri, Genel Kurulumuzda görüşülmekte olan kanun teklifimizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, kanun teklifimizin görüşmelerinde değerli katkılar, değerli görüşler sunacak olan değerli milletvekillerimize şimdiden teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)