GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:101
Tarih:09.06.2022

MUSA PİROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Okmeydanı'nda zulüm var, Okmeydanı'nda devletin halka karşı zulmü var, Okmeydanı'nda polisin halka karşı, yoksul halka karşı zorbalığı var. İnsanların evinin elektriği kesiliyor, insanların doğal gazı kesiliyor ve insanlar evini terk etmeye zorlanıyor. Ne için? Ranta ve talana açmak için. Ne için? Yandaş inşaat baronlarını ve onu besleyen, ondan otlanan, ondan nasiplenen yandaşları zengin etmek için. Halkın evine, halkın yaşamına göz konuyor. Nasıl ki halkı sefalete mahkûm edip açlıkla terbiye etmek istiyorlarsa Okmeydanı'nda da elektriğini ve gazını kesip halkı terbiye etmek istiyorlar.

Astım hastası çocuğu olan bir kadın haykırıyor "Çocuğum ölecek." diyor. Ben buradan sesleniyorum: O elektriği kesen bütün sorumlular, kesme emrini verenler, ona parmak kaldıranlar ve o polisler, o kesmeye gözcülük eden herkes bu cinayetin suç ortağı olacak ve eninde sonunda yargılanacaklar. Okmeydanı'nda engelli hastalar, engelli insanlar var, kalp hastaları var ve insanlar iki gündür mahallelerini korumak için polise direnmeye, polise karşı mücadele etmeye devam ediyorlar. Bir kadın sesleniyor, kaldırıma oturmuş, hırpalanmış, dayak yemiş, diyor ki: "Bizim polisimiz bizi dövüyor." Ben diyorum ki devlet inşaat baronlarının elinde olduğu sürece, devlet patronların ve zenginlerin elinde olduğu sürece, devlet sarayın elinde olduğu sürece bu polis o kadını dövmeye devam edecek çünkü polisin bir tane görevi var, şu andaki görevi, bu yağmaya gözcülük etmek.

Ege'nin bütün kıyıları yağmalanıyor. Ormanların ateşe verilmesini seyredenler şimdi oralara otel dikme derdindeler ve hanımefendinin himayesinde bütün kıyıları yağmalamaya başladılar. "Bu himaye nedir?" diye sordu bir konuşmacı. Ben söyleyeyim, yağmacıların himayesi, yağmacıları korumak için devreye giriyorlar çünkü halkın direnişi karşısında halkın karşısına jandarmayı çıkarıyorlar. Ege kıyılarında köylünün karşısına jandarma çıkıyor, İkizdere'de köylünün karşısına jandarma çıkıyor, Okmeydanı'nda evini savunanın karşısına polisin zorbalığı çıkıyor. Ve bilinmelidir ki Okmeydanı'ndaki direniş halkın direnişidir. Ben buradan bütün İstanbul'a, bütün ülke halklarına sesleniyorum: Eğer Okmeydanı'ndaki direnişe sessiz kalırsak eğer yağma ve talana sessiz kalırsak bilelim ki sıra bize gelecek, onların evini yıkanlar yarın bizim evimizi yıkacak, işçiyi işsiz bırakanlar yarın bizim işimizi de elimizden alacaklar.

Cumhurbaşkanı geçen gün bir konuşma yaptı, dedi ki: "Asgari ücret düzenlemesi için yılbaşını bekleyin." Ne güzel laf! Karnı tok olanın aça, sarayda yaşayanın yoksula nasihat vermesi kadar kolay bir şey yok. Saraydan yoksullara, asgari ücret seviyesinde ücret alan 40 milyon insana diyor ki: "Sefalete katlanmaya devam edin, sefalete diz çökmeye devam edin." Ve Nebati çıkıp açıkça söylüyor: "Bizim ekonomi politikamız zengini zengin ediyor, dar gelirli buradan payını almıyor." diye. Ve bir AKP'li milletvekili geçen günlerde itiraf etti, dedi ki: "Biz yüzde 70 oyumuzu yoksullardan alıyoruz." Ben buradan, AKP'ye oy veren o yoksullara sesleniyorum: Oy verdiğiniz bu iktidar size düşmandır, oy verdiğiniz bu iktidar zenginlerin iktidarıdır ve zenginleri beslemek için burada duruyor. Nebati'nin gözlerindeki ışıltı, gözlerinin feri sönen o milyonların yoksulluğu uğruna parlıyor. Nebati'yle beraber 5'li çetenin, sermayenin, zenginlerin gözlerindeki ışıltı, halkın gözlerinde söndürülen o ferden besleniyor, halkın kanından besleniyor ve eninde sonunda hesap verecekler. Bu iktidar yıkılmadan, bu iktidara son vermeden, sarayı yıkmadan bu halkın refaha kavuşma, bu halkın huzura kavuşma şansı kalmayacak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

MUSA PİROĞLU (Devamla) - Bütün mitolojilerde halkların halkın kanıyla beslenen iktidarları, hükümdarları anlattıkları hikâyeleri vardır. Bunlardan birisi Dahhak'ın hikâyesidir; yoksul halkın çocuklarının beynini yiyerek kendi beynini koruyan kişidir. Bugün bu iktidarın yaptığı budur, halkın kanını emerek kendi sarayını, kendi iktidarını korumaya devam ediyor ama unuttuğu bir şey var: Bütün Dahhak'ların karşısında bir Demirci Gâve, bütün zorba iktidarların karşısında halkın büyüyen öfkesi var. Bu öfke, sarayı da saltanatı da zulmünüzü de yıkacak ve halkın iktidarını kuracak. O gün hepiniz ama hepiniz halkın huzurunda yargılanacaksınız. (HDP sıralarından alkışlar)