| Konu: | Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 09.06.2022 |
NURAN İMİR (Şırnak) - Sayın Başkan, Genel Kurulu ve halkımızı sevgiyle selamlıyorum.
Kapitalist kâr hırsı, insan emeğini son haddine dek sömürüp neredeyse dünya nüfusunun yüzde 60'ından fazlasını açlığa ve sefalete mahkûm ederken ulus devletlere bağlı küresel şirketler kârlarına daha fazla kâr katmak için sonsuz bir büyüme ve zenginleşme perspektifiyle doğaya saldırmaktadır yani insanlığın geleceği kâr ve servet uğruna elinden alınmaktadır. Bu çerçevede bakıldığında ülkemizde uygulanan doğa, çevre ve iklim politikalarıyla, küresel kapitalizmin bir alt versiyonu olan fakat daha pervasız ve hiçbir kural tanımaz düzeyde ülkenin tüm toprak, su, orman ve nehirleri talan edilmekte, yandaş şirket ve sermaye grupları tarafından yağmalanmaktadır. Görüşülmekte olan bu torba yasada da yine doğa adına, kıyıda köşede ne varsa, ne kaldıysa yandaşa peşkeş çekmek için bu torbaya koymuşsunuz. Torbalarla kanunlar ve yasalar getirmek yerine doğamızı kapitalizme ve militarizme peşkeş çekmekten vazgeçin diyoruz.
Bakın, sadece Şırnak ve ilçelerinde güvenlik politikaları gerekçe gösterilerek her tepeye kurulan karakollar için tonlarca ağaç kesildi. İki yıldır bizzat devlet eliyle Cudi ve Besta'da ağaç kesimi yapılıyor. Bir söz var: "Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser." İşte sizin de ekolojik politikanız bundan ibarettir.
Bunun yanı sıra, Cizre'de nehrin ortasında, Dicle Nehri'nde açılan kuyular her gün can alıyor. İnsanlığın nefesi olan Dicle Nehri şu an çocuklarımızın mezarına dönüşmüş durumdadır. Daha geçen hafta İdris Pütrü ve Zekeriya Negiz adında 2 gencimiz boğularak hayatını kaybetti. Defalarca buradan söyledik, bugün tekrar söylüyoruz: Dicle Nehri'nde, şehrin içinde olan kum ocaklarını kaldırın ve açılan çukurları kapatın. Göz göre göre her yıl sayısız insan ölüyor, hayatını kaybediyor. Cizre'ye atadığınız kayyumunuz nehir kenarlarında güvenlik önlemi alacağına altı yıldır bir türlü yapamadıkları köprü ihalesinde nehirdeki kumu firmaya peşkeş çekmekte.
Ayrıca, Dicle Nehri çöpten geçilmiyor; hem korumasız hem de bakımsız vaziyette. İvedilikle önlem alınmalıdır, önemli bir durumdur, bunu bir kez daha izah ediyorum, es geçilmemeli. Bugün Şırnak'ta sendikalar ve Şırnak Barosu bu duruma ilişkin basın açıklamaları yaptılar. Şunu net olarak belirtmek istiyorum: Kum ocakları sahipleri bu konuda ne kadar suçluysa iktidarınız da bu suçtan bir o kadar sorumludur. Bugüne kadar bu konuda kaç soruşturma açılmıştır? Gerekli tedbirler neden alınmıyor? Bütün bunlardan sizin politikalarınız ve sizin güvenlikçi zihniyetiniz sorumludur.
Bir diğer çevre tahribatı ise kömür ocaklarıdır. Şırnak'ta kentin en işlek alanlarına kadar birçok yeri kömür ocaklarına dönüştürmüşler. Ne kent merkezinde ne de köylerinde sağlıklı bir alan bırakılmamış. Sular, dereler, caddeler, hatta evler, içlerine kadar bu ocaklardan gelen kömür külleri nedeniyle nefes alınamayacak durumdadır. En son Anılmış Gundiki Remo köyünün arazisi bu kapsamda gasbedildi arkadaşlar. Köylüler itiraz edince de yandaşlarınız kazansın diye Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bu arazileri de kamulaştırdınız. Siz bu ranttan ne kadar pay alıyorsunuz bilmiyorum ama bu kamulaştırmayla ocakları işleten yandaşınız nemalanmaya devam ediyor. Biz buna asla seyirci kalmayacağız. Şırnak'ı sahipsiz mi sanıyorsunuz? İnsanlarımıza zulmediyorsunuz, doğamıza zulmediyorsunuz, talan ediyorsunuz; buna asla sessiz kalmayacağız.
Şırnak'ta bir başka sorun da doğa kırımı da maden aramadır. TEMA Vakfı raporuna göre, Şırnak'ta madencilik çalışma alanı 927 maden ruhsatına bölünmüş. Buna göre çalışma alanlarının yüzde 34'ü, ormanların yüzde 21'i, büyük ovaların yüzde 13'ü, koruma alanlarının yüzde 30'u, önemli doğa alanlarının yüzde 56'sı, doğal sit alanlarının ise yüzde 45'i maden ruhsatlarıyla ruhsatlandırılmış.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
NURAN İMİR (Devamla) - Ruhsatlandırılan alanların en büyük olduğu yer ise yüzde 96'yla Cudi Dağı'dır. Beytüşşebap ve Uludere ilçemizde de neredeyse alanların tamamı madencilik faaliyetleri için ruhsatlandırılmaya uygun görülmüştür. Bu da doğamıza yeni bir facianın kapısını açmaktadır. Şırnak'ta yaşam alanı bırakılmamış, hepsi güvenlik ve rant uğruna talan ediliyor. Bu doğa kıyımından vazgeçin diyoruz. Birkaç yandaşınız kazansın diye insanların yaşam alanlarını kurban edemezsiniz. Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Bu sebeple yasaların yeniden düzenlenmesi, kamusal yatırımlarla ekolojiye uyumlu politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir diyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NURAN İMİR (Devamla) - Bizler HDP olarak kentlerimizdeki her bir ağaçtan, derelerde akan her bir damla sudan, yaşayan her türlü canlıdan kendimizi sorumlu hissederek hareket etmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bu vesileyle bütün halkımızı sevgiyle selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)