GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:101
Tarih:09.06.2022

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

4708 sayılı Yapı Denetimi Yasası, 1999 Marmara ve Gölcük depreminden sonra çıkarılmış olan bir yasa. 2001 yılında yürürlüğe girdi, sonrasında, iktidarınız döneminde çokça 4708 sayılı Yasa'yla ilgili değişiklikler yapıldı. Esas olan neydi? Kaçak yapının engellenmesi, ruhsat ve eklerine aykırı yapıların engellenmesi, statik projesine uygun binaların yapılmasının kontrol edilmesiydi.

Bakın, değerli arkadaşlar, bir şeyde baştan anlaşmamız gerekir; denetim hizmeti kamusal bir hizmettir, kamusal hizmet ticari şirketler eliyle yapılamaz. Burada denetim şirketleri bu görevi yapmasınlar mı? Tabii yapsınlar ama denetimin yasa gereği asli unsuru kim? Yerel yönetimler. Ruhsatı kim veriyor? Belediyeler. Binanın ruhsatına uygun yapılıp yapılmadığını kim kontrol ediyor? Belediyeler. İskân belgelerini kim düzenliyor? Belediyeler. Peki, burada yapı denetim şirketleri kime karşı sorumlu? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına karşı sorumlu. Bir kere bu, çift başlılığı yaratıyor.

İki, yapı denetim şirketi ticari bir faaliyet alanı olarak görülemez, insanlarımızın en temel hakkı olan barınma hakkını sağlayacak olan konut imalatı ticari şirketlerin gelir kalemi hâline dönüştürülemez ama öylesine bir hâl aldı ki iktidarınız döneminde maliyetlerde meydana gelen artışlar, hayatın pahalanması, son iki yıl içinde akaryakıt fiyatlarındaki artışlar yüzünden yapı denetim firmaları teknik elemanlarına, mühendislerine verdiği ücretten çok daha fazlasını aynı şehir içindeki araçlarının mobilizasyonuna harcıyor. İstanbul Pendik'teki bir yapı denetim şirketinin Silivri'deki bir binayı denetlemek için günde bin liraya yakın yakıt ücreti ödediğini düşünürseniz, yapı denetim firmalarına verilecek olan ücretlerin mutlaka yüzde 1,5 oranının üzerine çıkarılması, aynı zamanda alanlarının da daraltılması gerekiyor. Siz ne yapıyorsunuz? Yapı denetim firmalarına ek yükler getirerek onların -işte, biraz önce oyladık, 75 yaşına kadar çalışma- düşük ücretle çalışacak mimar ve mühendislere mahkûm hâle gelmesine yol açacak bir uygulamanın içindesiniz.

Şimdi, değerli arkadaşlar, yapı denetim firmaları binaları kontrol edecekler, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesiyle biz, riskli yapılardan kurtulacağız. Peki, öyle mi? Burada konuşmamda da söyledim, bugün Beyoğlu Fetihtepe Mahallesi'nde, birkaç kez gittiğim mahalle... Arkadaşlar, dünyanın neresinde görülmüş kentsel dönüşüm, TOMA'larla joplarla, polis marifetiyle, baskıyla, mahalleye giriş-çıkışların engellenmesiyle yapılsın; kentsel dönüşüm, davulla zurnayla yapılır. Halkın yararına ise gerçekten burada yerel halkın desteğini almak gerekir. Şimdi ben soruyorum, Beyoğlu halkı adına, Fetihtepe halkı adına soruyorum: Neden mimari projeler ortaya çıkmadan binaları boşaltıyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar) Neden binalarda kimin kaç metrekare alacağını, kimin hangi katta oturacağını belirlemeden binaları boşaltıyorsunuz? İnsanların herhangi bir arsasının üzerine kat karşılığı inşaat yapıldığında arsa sahibi, müteahhitle proje üzerinde anlaşmadan binasını boşaltmıyorsa niçin afet riski altındaki alanlarda siz cebren boşaltım işlerine giriyorsunuz?

Bakın, şu fotoğraflar, bu yakışıyor mu şimdi sizlere? Bu fotoğraflar yakışıyor mu arkadaşlar? Bunlar İstanbul'da bugün çekilmiş fotoğraflar. Şu arabanın altındaki yurttaşın hâli... Filistin mi burası ya, burası neresi, Kudüs mü burası? İsrail askerleri mi, kim bunlar bu vatandaşları böyle arabaların altına sürükleyecek kadar gözü dönmüş? Nedir buradaki? Kalp hastası bir insana şu reva görülen doğru mudur? Kadınlar, evet, size oy veren kadınlar, büyük bir çoğunluğu Beyoğlu'nda sizi yirmi beş yıldır iktidar yapan kadınlardan bahsediyoruz. Bu reva görülen doğru mudur? Ama bütün bunların altında yatan tek bir neden var: Beyoğlu Fetihtepe Mahallesi İstanbul'un tam orta yerinde, TEM Otoyolu'na, E-5 Otoyolu'na, İstanbul Boğazı'na, her yere çok yakın, raylı sistemlerin tam merkezinde. Buralarda siz artık yandaş müteahhitlerinizle birlikte metrekaresi tıpkı Emlak Konutun... İstanbul'da 1.100 tane polis lojmanı yıkıldı Seyrantepe'de, metrekaresi şimdi kaç paraya satılıyor inşaatların biliyor musunuz arkadaşlar? 1.100 polisin lojmanını yıktınız, metrekaresi 120 bin liradan inşaatları satıyorsunuz. Siz onun için rantın yanındasınız, onun için rantla birlikte, müteahhitlerle birliktesiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - Bir başka önemli nokta şu: Söz almayacaktım ama buradan ifade edeyim: 25'inci maddede... Arkadaşlar, ya, sizin döneminizde Darlık Barajı yapılırken Darlık ve Esenceli Mahallelerinde kamulaştırılmış alanlar var. İstanbul'un su meselesi İstanbul'daki hiçbir imar hareketine yer vermeyecek kadar değerlidir. Suyu havzadan toplamak zorundayız. Havza içinde bulunan kimi alanlar İSKİ'nin kamulaştırma planı içinde kamulaştırılmış ve buralarla ilgili İSKİ, gerekli bedelleri ödemiş. Darlık köyüyle ilgili, bu teklifle ilgili herhangi bir görüşümüz yok ama Esenceli Mahallesi doğrudan doğruya İSKİ'nin Darlık Barajı'ndaki havzanın içinde kalmaktadır. Havzanın içinde kalan bir yeri havzanın dışına çıkarıyorsunuz, kamulaştırma bedelini ödenmiş olan yerle ilgili düzenleme yapıyorsunuz. Peki, İstanbul'un suyunu temin eden İSKİ'nin bu konudaki görüşü ne? Olumsuz. Peki, o zaman biz bu yasayı kimin için yapıyoruz? Rant yoksa AKP yok! (CHP sıralarından alkışlar)