| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 103 |
| Tarih: | 15.06.2022 |
HDP GRUBU ADINA OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Evet, bugün araştırma önergemizin konusu burası arkadaşlar, lütfen buna, bu fotoğrafa iyi bakın. Saros Körfezi, dünyada kendini temizleyen 3 körfezden 1'i bu körfez; canım körfez. Yunusların yatağı, içerisinde kırmızı listede koruma altına alınması gereken balık türlerinin olduğu, 114 çeşit balık türünün, nesli tükenmekte olan Akdeniz fokunun yaşam alanı, yunusların yatağı, kuş türlerinin üreme ve kışlama alanı aynı zamanda. Saros'ta yıl boyunca 96'sı su kuşu olmak üzere 222 kuş yaşıyor ve şimdi, Kaptan Cousteau'nun gelip de görüp Saros Körfezi'nde oraya "Kızıldeniz'in kuzey versiyonu" dediği körfez, bir doğal gaz aktarma limanı için talan ediliyor. Ne için peki? Neden böyle bir körfez talan edilmeye çalışılıyor, kimin için, kimin yararına? Katar'ın petrolünü Avrupa'ya satmak için. Peki, projeyi kim yapıyor? Her zaman bildiğimiz bir şirket; Limak. Evet, Limak, Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi, Saros Körfezi'nde de kıyıları tahrip etmeye ve denizi betona gömmeye devam ediyor. Bu liman ve boru hattı projesi ne zaman başladı? 31 Mayıs 2018'de, ilk, Belediyenin, Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün internet sitesinde "ÇED süreci başlatılmıştır." diye bir duyuru yapıldı. Bunun üzerine ÇED raporu hazırlandı. Halk buna karşı örgütlendi. Saros gönüllüleri oluştu. Bu gönüllüler bu rapora itiraz etti, davalar açtı. Edirne İdare Mahkemesi bu raporu iptal etti. Ama süreç Danıştaydayken, bu bile beklenmeden -çünkü aceleniz vardı- 2'nci bir "ÇED Olumlu" raporu çıkarıldı ortaya ve Saros Körfezi telafisi mümkün olmayan bir sürece girmeye başladı. Evet, telafisi mümkün değil çünkü şu an o güzelim körfezin durumu bu ve şu ana kadar 17 kilometrelik boru hattı boyunca bölgedeki tüm araziler talana açıldı ve tam 10 bin tane ağaç kesildi. Evet, durum bu. Sadece denize değil, sadece denizin içine değil, aynı zamanda etrafındaki ekolojik sisteme de ciddi bir zarar var. Nerede bir yeşil görse beton gömen iktidarınız Saros'ta denizin dibini de betona gömüyor ve deniz tabanına liman için kazıklar çakıldı. Şimdi, deniz tabanına tonlarca beton döküldü. Bu betonunun doğadan temizlenmesi mümkün mü? Hayır, değil.
Dünyadaki oksijenin yüzde 70'ini sağlayan deniz çayırları yerlerinden söküldü ve yine aynı şeyi dediniz: "Taşıyoruz, yeniden yerine geri getireceğiz. Tekrar ekilmek üzere taşıyoruz." Şimdi, o deniz çayırlarının nerede olduğu belli değil. Deniz çayırlarının yok edilmesinin sonucu ne? Bunların yok edilmesi demek; balıkların yumurtlama alanının yok edilmesi demek, denizdeki oksijen kaynağının kesilmesi demek yani deniz canlılarının ölmesi, balıkların ölmesi demek. Daha şimdiden balık türleri eksilmeye başladı ve yunuslar kirlilikten ve sesten Saros Körfezi'nden ayrılmaya başladılar. Bir kısım yunus karaya vurdu ve halk tarafından yeniden kurtarılmaya çalışıldı, öldü yani.
Şimdi, boru hattının döşeneceği 17 kilometrelik alanda bitki örtüsü tahrip edilip ağaçlar kesilince, aynı zamanda, nesli küresel ölçekte tükenmekte olan küçük sakarca ve Sibirya kazı da başta olmak üzere kuş türleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldı.
Şimdi, proje alanının karada kalan kısmının büyük çoğunluğu tarım alanlarından oluşuyor. Hani gıda krizinden bahsediyoruz ya, o tarım alanlarını da yağmaya açtınız. Evet, tekrar ediyorum: Saros Körfezi, dünyada kendini yenilemeyi beceren 3 körfezden 1'i ve bu ülkede, Edirne Keşan'da. Siz bu projeyle Saros Körfezi'ni yok ediyorsunuz.
Proje yaşama geçirildiğinde Saros'a gemiler gelecek ve bu gemilerle getirilecek olan sıvı petrol hem orman alanını hem de denizi bir daha temizlenemez hâlde kirletecek. Aynı zamanda bu proje birinci derecede deprem alanında, söylemeye bile gerek yok, sonuçlarının ne olacağını bilirsiniz. Liman faaliyete başladığında gaz nakli sırasında yaşanacak olası bir depremde yalnızca o bölge değil, tüm Trakya ve Gelibolu Yarımadası da haritadan silinebilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
OYA ERSOY (Devamla) - Saros Körfezi'ne yapılacak bu doğal gaz aktarma limanıyla o körfezin sanayileşmeye ve ranta açılması, bu eşsiz körfezin âdeta bataklığa dönmesi demek. Bunu biz gördük, değil mi? Elimizde İzmit var, Aliağa var, Bandırma örnekleri var; biz bunları gördük, bunlara birini daha eklemeyin. Bu proje kamu yararına değil, Limak ve Katarlı şirketlerin yararınadır.
Saros gönüllüleri geldi, Meclise geldi, bütün partilere kendi hazırladıkları dosyayı sundu. Bu dosyanın içinde sürece dair her türlü bilgi mevcut. Sizden talebimiz, doğal akvaryum olan Saros'u, bu güzelim körfezi şirketlerin kârı ve rantı uğruna katletmeyin, yağmayı durdurun. Biz, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Saros gönüllüleriyle beraber mücadeleye devam edeceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)