GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Beykoz Tokatköy'deki kentsel dönüşüm mağdurlarının sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:5
Birleşim:105
Tarih:21.06.2022

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul'un Beykoz ilçesine bağlı Tokatköy'deki kentsel dönüşüm mağdurlarının sorunlarını dile getirmek üzere gündem dışı söz aldım. Selamlarımı sunarım.

Yakın zamanlara kadar mutlu insanların yaşadığı Beykoz; İstanbul'un Anadolu yakasında, İstanbul Boğazı ile Karadeniz'in kesiştiği bölgede çok güzel bir ilçemizdir. Önceleri göç alarak büyüyen bir ilçe iken son yıllarda dışarıya göç veren; işsizlerin, dertlilerin, geçim sıkıntısı çekenlerin ve gelecek endişesi taşıyanların yaşadığı bir ilçe durumuna gelmiştir.

Özellikle, son yirmi yıldır iktidar yetkilileri tarafından defalarca söz verildiği hâlde çözülemeyen mülkiyet sorunları sebebiyle halkın çoğunluğu ekonomik ömrünü tüketmiş konutlarda yaşamaktadır. Mülkiyet ve imar sorunlarının çözümü için çıkarılan birçok kanun çare olamamış ve bugünlere gelinmiştir. Esasen, İstanbul'da kentsel dönüşüm açısından yapılan neredeyse olumlu hiçbir şey yoktur ama ranta dönük çok şey vardır. Kentsel dönüşüm projesi adına halkın nasıl istismar edilerek sömürülmek istendiğini, âdeta eziyet edildiğini Anlat İstanbul programı kapsamında mahallelerdeki inceleme gezilerimizde görmekteyiz.

İstanbul'un birçok ilçesinde olduğu gibi, evvelki hafta Beyoğlu ilçesi Fetihtepe Mahallesi'nde, daha önce Güngören ilçesinin Tozkoparan ve Küba Mahallelerinde ve diğer pek çok yerde yaşanan üzücü olaylar şimdilerde Tokatköy'de yaşanmaktadır. 662 hak sahibinden evlerini boşaltmaları için muvafakatname imzalamaları istenmiş, imzalamayanlar ise Belediye yetkilileri ve kentsel dönüşüm ofisi çalışanları tarafından tehdit edilmiştir. Baskıya rağmen, imza verenlerin bir kısmı imzalarını geri çekmiş ve yeterli çoğunluk sağlanamamıştır.

Dün sabah oradaydım. Halk uyumadan, gece gündüz demeden sokaklarda bekliyor. Ben mağdur edilen hak sahipleriyle konuştum. Kimse kentsel dönüşüme karşı değil, herkes daha güvenli konutlarda yaşamak istiyor; sadece adil sözleşme istiyorlar, haklarını güvence altına almak istiyorlar, yarın sürprizlerle karşılaşmak istemiyorlar. Toplanan kalabalık, kendilerine bir sözcü seçmiş, çok bilinçli ve anlaşılır bir şekilde isteklerini maddeler hâlinde ifade ettiler. Onların ifade ettiklerinin aynısını maddeler hâlinde sıralayarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanına ve diğer bütün yetkililere duyurmak istiyorum:

1) Hak sahipleri olarak sözleşmelerin resmî olarak Bakanlıkça yetkilendirilmiş kişilerle noter huzurunda yapılmasını istiyorlar. "Devlete güvenmiyor musunuz?" diyen Beykoz Belediyesi yetkililerine "Biz devletimize güveniyoruz ama burada devletle muhatap edilmiyoruz, iktidara da artık güvenmiyoruz." diyorlar.

2) "Muvafakatnamede yazılan esnek fiyat ve ödeme politikası netleştirilmeli, ne kadar ödeme yapacağımız belirlenmelidir. Uygulanacak borçlanma faizinin astronomik oranlarla değil ödenebilecek makul oranlarla hesaplanmasını istiyoruz." diyorlar.

3) "Bölge halkından arsa üzerinde binası olmadığı için haksızlığa uğrayanlar ile binası olduğu hâlde arsa payı olmayanların uğradığı haksızlıklar giderilmelidir." diyorlar.

4) Dükkân sahibi olanların mevcut dükkânlarından çok daha küçük dükkân teklif edilerek kabul etmeye zorlanmalarından vazgeçilmesini, hakkaniyete uygun sözleşmeler yapılmasını istiyorlar.

5) "Beykoz'un genelinde yirmi yıldan beri beklediğimiz tapu sorunu verilen sözler yerine getirilerek çözülmelidir." diyorlar.

Değerli milletvekilleri, Beykoz'un mülkiyet ve imar sorunlarıyla birlikte kentsel dönüşümün gerçekleştirilmesi gerçekten isteniyorsa eğer, sorunların hakkaniyet içerisinde ve kalıcı olarak çözüme kavuşturulması gereklidir. Hak sahibi olan bölgedeki yerleşik halk kentsel dönüşüme karşı değil -tekrarlamakta fayda görüyorum- yapılan haksızlığa karşıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Aslında yapılması gereken zor bir iş değildir; sözleşmeler kesinlikle adil olmalıdır yani hak sahiplerinin kabul edeceği bir sözleşme olmalıdır. Onun için hak sahiplerinin insan yerine konularak muhatap alınması ve ikna edilmesi şarttır. Gizli kapaklı yürütülen uygulamaların arkasında mutlaka hile vardır, şaibe vardır, haksızlık vardır. Bunun örneğini İstanbul'un birçok yerinde gördük. Üzülerek ifade etmek istiyorum ki sadece yandaş firmaların menfaatleri gözetilmektedir. Kentsel dönüşüm projeleri uygulanırken hak sahipleri, onların oluşturduğu platformlar veya sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çözüm aranmalıdır. Yapılacak kentsel dönüşümün bilimsel yaklaşımla, gerçekçi çözüm önerileriyle, sosyal anlayışa uygun, açık, dürüst ve vatandaşların aldatılmadıklarından emin olacakları bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtir, saygılar sunarım. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)