GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:106
Tarih:22.06.2022

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine İYİ Parti adına söz aldım. Selamlarımı sunarım.

Teklifin 4'üncü maddesi İstanbul Finans Merkezi'ndeki katılımcıların faaliyetlerine ilişkin işlemlerin yürütülmesine yönelik "tek durak büro" ismi verilen büronun kuruluşuyla ilgili olup 3 fıkradan ibarettir. (1)'inci fıkrada tek durak büronun yapacağı işler; (2)'nci fıkrada tek durak büroda yer alacak kamu kurum ve kuruluşları belirlenmekte; (3)'üncü fıkrada ise koordinasyonu sağlama görevinin Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi tarafından sevk ve idare edilmesi sağlanmakta ve tek durak büronun işleyişine dair yönetmelik çıkarılacağı belirlenmektedir.

Değerli milletvekilleri, iktidar mensupları söylediklerimize aldırış etmese de biz görevimizi hakkıyla yapar, eleştirilerimizi ve önerilerimizi dile getiririz. Gerek Komisyonda gerekse burada verilen her önergeyi reddederken önergelerin neleri kapsadığına bile bakılmamaktadır. Kanun teklifinin genelinde ve maddede gösterilen gerekçelerin gerçeklerle örtüşmediği çok açıktır. Türkiye'nin finansal rekabet gücünü arttırmak, firmalarımızın ucuz finansmana erişimini kolaylaştırmak, kaliteli istihdam artışına ve ekonominin büyümesine katkıda bulunmak elbette olumlu düşüncelerdir; ne var ki küresel ölçekte bir finans merkezi olmak için belirleyici faktörler vardır, bu faktörler şu anda ülkemizde yoktur. Siyasi ve ekonomik istikrar çok bozuktur ve istikrarın sağlanması seçimlerden önce mümkün görülmemektedir. Hukukun üstünlüğü tartışılmaktadır. Kurumsal ve düzenleyici otoriteler kapasite olarak son derece zafiyet içerisindedir. Ülkemiz, uluslararası kuruluşların rapor ve endekslerinde çok alt sıralarda yer almakta ve kötü bir tablo ortaya çıkmaktadır. Yapılan analizlerde, itibarı ve güveni olmayan, finansal istikrarı sağlayamayan bir ekonomi görünümündeyiz. Ne yazık ki bu analiz ve raporları haklı çıkaracak her şey pervasızca yapılmaya devam edilmektedir.

Üzülerek ifade etmek istiyorum, bu kanun teklifi çok basitçe hazırlanmış, sadece emlakçılık ve gayrimenkul hedefleri görünümünden ibarettir. Tek durak büroda yer alacak Çalışma ve Sosyal Güvenlik; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, Hazine ve Maliye, İçişleri ve Ticaret Bakanlıkları temsilcileri ile bu bakanlıklarca gerekli görülmesi hâlinde bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlar veya bu bakanlıkların denetiminde olan kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile ilçe belediyesi temsilcisi sayılmaktadır, İstanbul Büyükşehir Belediyesi temsilcisiyse yoktur.

Değerli milletvekilleri, böyle bir anlayışın devlet ciddiyetiyle bağdaşır hâli yoktur. İstanbul'da kurulacak, adı "İstanbul Finans Merkezi" olacak, Büyükşehir Belediyesi temsilcisi olmayacak. İstanbul Finans Merkezi, herkes biliyor ki Ataşehir'de kurulacak. Ataşehir İlçe Belediyesi var mı? Var. Onun temsilcisi mi katılacak? Hayır. Çünkü merkezin kurulacağı alan Ataşehir ilçesinden resen ayrılarak Ümraniye ilçesine bağlanmıştır. Niçin? Çünkü Ümraniye Belediyesinin Adalet ve Kalkınma Partili temsilcisi tek durak büroda bulunacak. Bu büro sadece bir ilçeyi değil, ülkemizin tamamını ilgilendirmektedir. Yapılan bu işe, devlet ciddiyetinden uzak demek bile hafif kalmaktadır. Bu, çocukça, çok basit bir düşüncenin ürünüdür ve bence yakışıksızdır.

Diğer taraftan, İstanbul Finans Merkezi'nde gerçekleştirilecek iş ve işlemlerin takibini yapmak ve büroda yer alan kamu kurum ve kuruluşları arasındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla sevk ve idare Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisine verilmektedir. Bu görev niçin Hazine ve Maliye Bakanlığına değil de Cumhurbaşkanlığına verilmektedir? Cumhurbaşkanlığının artık tıkandığının, yürüyemediğinin, bütün yetkilerin orada toplanmasının yanlış olduğunun iktidar mensupları tarafından da anlaşılmasını ve kabul edilmesini beklediğimizi ifade etmek istiyorum.

Maddenin (3)'üncü fıkrasında da "Tek durak büronun işleyişine dair usul ve esaslar uygulama yönetmeliğinde düzenlenir." denilmektedir ama hangi mercinin bu yönetmeliği düzenleyeceği belirtilmemiştir. Anayasa'mızın 124'üncü maddesi yönetmelik düzenleme ve çıkarma yetkisine sahip kurum ve kuruluşları saymıştır. Burada yönetmelik çıkarma yetkilisinin belirlenmemesi Anayasa'ya aykırılık teşkil etmeyecek mi?

Değerli milletvekilleri, gerekçesinde belirtilen amaca hizmet edebilecek kapsam ve yetkinlikte olmayan bu kanun teklifine, 4'üncü maddesinde çelişkilerin, eksikliklerin ve yanlışlıkların olduğunu da göz önüne alarak kabul oyu vermeyeceğimizi beyan eder, saygılar sunarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)