| Konu: | İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 106 |
| Tarih: | 22.06.2022 |
HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi'nin 9'uncu maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, önce usul üzerinde bir değerlendirmede bulunmak istiyorum. Kanuni bir zorunluluk olmasına rağmen ve hatta çok kısa bir süre önce, bu hususta, 4 Haziran 2022 tarihli Resmî Gazete'de düzenleyici etki analizi uygulamasına ilişkin usul ve esaslar hakkında Cumhurbaşkanı kararı yayımlanmış olmasına rağmen, öncelikle, birçok kanun teklifinde olduğu gibi bu teklif üzerine de bir etki analizi yapılmadığını görüyoruz.
Değerli arkadaşlar, küresel finans merkezleri yer aldıkları ülke ekonomileri ile diğer ülke ekonomileri arasında finansal akışı sağlayan ve diğer ülke ekonomilerinde var olan uluslararası yetkinlik ve kapasiteye sahip uzmanlaşmış kurumların yer aldığı şehir bölgeleri olarak tanımlanmaktadır. Küresel ölçekte bir finans merkezi olma yolunda belirleyici faktörleri ise siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması, hukukun üstünlüğü ile evrensel hukuk ilkelerinin en üst düzeyde uygulanması, kurumsal ve düzenleyici otoritelerin kapasitesi, insan kaynağı ve beşerî sermayede gelişmişlik olarak sıralayabiliriz. Ülkemiz son yıllarda bu faktörlerdeki varlığı ve kapasitesi giderek kötü hâl alan bir profile doğru sürüklenmektedir maalesef.
Değerli arkadaşlar, güçlü bir finans merkezi olma yolunda belirleyici bir faktör olarak ekonomik ve siyasal istikrarı da saymamız gerekir. Türkiye hem ekonomik hem de siyasi istikrar açısından maalesef iyi bir manzara arz etmemektedir. Ülkelerin ekonomik ve siyasi istikrarını not eden kuruluşların raporlarında alt sıralarda kendimize yer bulabildiğimizi üzülerek ifade etmek isterim.
Yine, saygın bir finans merkezi olabilmenin en önemli koşullarından biri de güçlü bir hukuk sisteminin olmasıdır. Yatırımcıların yaşaması muhtemel anlaşmazlıkların etkin ve adil bir çözümü için gerekli yapıların tesis edilmesi gerekir. Kuvvetler ayrılığı, bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü, fikrî mülkiyet haklarının korunması hem yerli hem de yabancı yatırımcıların ülkeye olan güvenlerinin temelini teşkil etmektedir. Unutmayalım ki hukuk sistemi sağlam, diğer ülkelerle ticari ilişkileri iyi olan bir ülke profili, politik olarak da dengeli ve güvenilir bir ortam sağlar.
Hazine ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati Bey yabancı yatırımcıları Türkiye'ye çekebilmek için "Bir problem mi yaşadınız? Rahat olun. Bürokrasiyi alaşağı ederiz, mevzuatı da değiştiririz." ifadelerini kullanmıştı, hatırlayın. Acaba yatırımcılar bu ifadeyi nasıl yorumladı? Gerçekten ben de merak ediyorum. Sayın Bakana şunu hatırlatırım ki yatırımcılar bir ülkede önce hukukun üstünlüğüne bakıyorlar; bunu da kendisine hatırlatırım. Türkiye ise global Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde en hızlı gerileyen ülkelerden biri olarak dikkatleri çekiyor. 139 ülke içinde endeksin ilk hazırlandığı tarih olan 2015'te 80'inci olan Türkiye, 2021 sıralamasında, arkadaşlar, 117'nci sıraya kadar gerilemiş durumdadır.
Değerli arkadaşlar, teklifteki ana sorun İstanbul'un bir finans merkezi değil, İstanbul içinde bir sitenin finans merkezi yapılma zorlamasıdır. Bu, eşyanın tabiatına aykırıdır. Finans merkezi kanunla olmaz, oluşmuş finans merkezinin altyapısı kanunla desteklenir. İstanbul coğrafi, siyasi, jeopolitik avantajlarıyla yüzyıllardır bir finans merkezidir. Aslolan buna kanunla çekici ve sağlam altyapı kazandırmaktır diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)