| Konu: | İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 106 |
| Tarih: | 22.06.2022 |
MAHİR POLAT (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi'nin 10'uncu maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle 2 konuya değinmeden geçmek istemiyorum. Birincisi: Bu ülkenin kanunlarıyla kurulan, bu ülkenin kaynaklarıyla, kamu kaynakları kullanılarak kurulacak şirketlerin Sayıştay denetimine tabi tutulmamasını kabul etmek mümkün değil.
İkinci husussa: 31 Mart 2019'dan bugüne yapılan her kanunda mutlaka, belediyelerin yetkilerini ya da gelirlerini gasbedecek bir kanun maddesiyle karşılaşıyoruz; burada da böyle. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin uhdesinde olması gereken yetkilerin kırpılarak, gasbedilerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devredilmesi kabul edilebilir bir durum değil.
İstanbul Finans Merkezi açısından bakacak olursak; İstanbul, tarihsel geçmişi, coğrafi konumu, iklimi, kültürel mirası itibarıyla dünyada uluslararası finans merkezi olmaya en layık kentlerden bir tanesi. Birçok pozitif parametre bu konuda varken bir tane negatif parametre var, o da bütün bu pozitif durumu yok eden bir parametre; yirmi yıllık AK PARTİ iktidarı.
Küresel Finans Merkezleri Endeksi ölçülürken 5 temel faktöre ve alt faktörlere bakmak gerekiyor. Şimdi, İstanbul açısından bunlara bakacak olursak, iş çevresiyle ilgili alt aktörlere yani "siyasi istikrar" ve "hukukun üstünlüğü" kavramları açısından ele alacak olursak; ülkemiz dünyada benzeri görülmeyen tek adam rejimiyle, demokrasi dışı despotik tüm uygulamalara sahip bir yönetimle yönetiliyor. Mesela, İstanbul seçimlerinin iptal edilmesi, tekrarlanması, hatta kamuoyu baskısı olmasa bir daha tekrarlanma ihtimallerinin olması siyasi istikrarsızlığın en somut kaynaklarından bir tanesi. Hukukun üstünlüğü olarak baktığımızda, Dünya Adalet Projesi Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 2017-2018'de 101'inci sıradayken 2021 yılında 139 ülke içerisinde 117'nci sıraya gerilemiş hukuksuz bir ülkeyle karşı karşıyayız.
Değerli arkadaşlar, para güvenli limanını sever. Eğer uluslararası bir finans kurumu kuracaksanız güvenli liman olmak zorundasınız; para gelir ve güvenli bir şekilde gitmek ister. Mahkemeleriniz hukuka dayalı kararlar vermiyorsa, talimatla ve taraflı kararlar veriyorsa para buradan ürker ve gelmez.
Bir de finansal sektörlerin gelişimi bakımından konuyu incelemekte fayda var. Bugün 3 haneli enflasyon rakamlarına ulaşmış bir Türkiye gerçeğiyle karşı karşıyayız. Yine, her gün Türk lirasının değer kaybedişi, yine, 2022'nin birinci çeyreğinde 11,4 işsizlik oranının oluşu uluslararası sermaye açısından, finans sektörü açısından ürkütücü bir noktadır. (CHP sıralarından alkışlar) Bir ülkenin doğrudan yatırım alma potansiyeline bakmak gerekiyor finans çekebilmesi için. Türkiye, 2015'te 18 milyar dolar civarı doğrudan yatırım alırken bugün, aldığı, 14,2 milyar dolar seviyesine gerilemiş durumda.
Bir de nitelikli ihracat verilerine bakmak gerekiyor. Türkiye'de maalesef kaynak ve ham madde ihracatının yoğun olduğu teknoloji, ileri teknolojinin ihracatımızdaki payının yetersiz olduğunu göz önüne alırsak bu da önemli bir eksi parametredir. Altyapı faktörlerinin ilerleyişi de maalesef yeterli değildir.
Bir de insan kaynağı yönünden incelemek gerekiyor. İyi ya, böyle bir finans merkezi kuruyorsunuz kimi çalıştıracaksınız? Ülkemizde çok fazla yükseköğrenim kurumu var, bir sürü gencimiz buralarda eğitim görüyor fakat uluslararası gelişmiş ülkelerdeki eğitim kalitesiyle, niteliğiyle bizdeki nitelik aynı değil. Sırf barış bildirgesine imza attı diye barış akademisyenlerini üniversitelerimizden kovduk biz. Sırf siyasi saiklerle ODTÜ'ye yaptıklarımız, Boğaziçine rektör atamalarımız ve üniversite öğrencilerimize, parlak beyinlere gösterdiğimiz cezaevi sopasıyla nitelikli eğitimden uzak durumdayız. Hasbelkader nitelikli olan öğrencilerimiz de maalesef Türkiye'de durmuyor, ülkemizi terk ediyor.
Bazı verileri istediğimiz kadar saklayalım, yanlış yönetelim, algı yönetelim fakat istatistik bilimi gerçekleri saklamaz. Mesela, 2014 yılında Küresel Finans Merkezleri Endeksi'nde -eylül raporuna göre- İstanbul Finans Merkezi dünyada 42'nci sıradaymış, 2022'de 64'üncü sıraya gerilemişiz değerli milletvekilleri. Dolayısıyla önümüze hangi kanunu getirirseniz getirin hukukunuza, ekonominize, insan kaynağınıza, demokrasinize güven duyulmuyorsa para da finans da gelmez, kalkınma da olmaz değerli milletvekilleri.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
MAHİR POLAT (Devamla) - Kalkınma için her şeyden önce iyi bir hukuka, özgürlüğe, adalete, evrensel kurallara göre işleyen asgari bir ekonomik yapıya ihtiyaç duyulur ve iyi bir demokrasiye ihtiyacımız var. Bunu da gerçekleştirecek olan maalesef sizler değilsiniz, yirmi yıllık tecrübenizle sabit. Sandıktan korkmayın, sandık bütün sorunları çözer.
Geliyor gelmekte olan diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)