GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:107
Tarih:23.06.2022

CHP GRUBU ADINA UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Geçen yıl on beş gün süren, 66 bin hektar alanın yanmış olduğu Muğla yangınından bir ders çıkartırdık diye umuyorduk ama ne yazık ki böyle bir dersi çıkaramadık.

Bakın, Sayın Bakan Kirişci dün yaptığı açıklamada şöyle diyor: "Çok korkutucu ve vahim bir tablo yok." Dün yaptığı açıklamaya fazla şaşırmadım ama bugün yaptığı açıklama daha ilginç, açıklama aynen şöyle: "Kontrolsüzlük yok, kontrol altına alınmış bir durum da yok." diyor. Bundan ne anladı burada, Parlamentodaki milletvekilleri? Yani bu şekildeki bir demeç bile, yangın karşısında çaresiz kalan bir hükûmetin Bakanının acziyetini ortaya koyan fiilî bir durum değerli arkadaşlarım. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Böyle bir tabloyla karşı karşıyayız.

Sözü uzatmaya gerek yok; bu Hükûmet, yangın söndürmüyor, köz söndürüyor köz yani geride kalan közleri söndürüyor değerli arkadaşlarım. Niye böyle? Bakın, şimdi, sizin Türk Hava Kurumuna karşı bir alerjiniz var. Türk Hava Kurumu kimin kurumu? Mustafa Kemal'in emaneti. Ne yaptınız? "Efendim, uçakların motorlarında kuşlar yuva yapıyor." dediniz. Ne yapıyorlardı? Bunların uçakları amfibi uçaklardı; zamanında, gidiyorlardı, denize iniyorlardı, çok kısa saniyeler içerisinde, yedi dakikada, on dakikada suyu alıyorlardı, geliyorlardı, söndürüyorlardı.

Bakın, biraz önce, bu kürsüye çıkmadan evvel yangın bölgesinden TARIM ORMAN-İŞ'in Başkanı Şükrü Durmuş'la görüştüm, dedi ki: "Yeterli ekipman var, yeterli ekipman olmasına rağmen yeterli kadro yok." Bir belirsizlik var, kadrolarda bir eksiklik var." diye ifade etti.

Değerli arkadaşlarım, bir şirket var, "CMC" diye bir şirket var. Bu CMC şirketine demişsiniz ki: "Helikopter kirala." Beyefendi, 1962 ve 63 model, 60 yaşına gelmiş helikopterleri kiralamış değerli arkadaşlarım; böyle bir tablo olabilir mi?

Bakın, geçtiğimiz dönemde, Pakdemirli döneminde bazı uçaklar almışsınız. Bu uçaklar "Air Tractor" denilen, İspanya'dan alınan uçaklar. Bunlara hayır diyemezsiniz. Bu uçaklar 3-3,5 ton alıyor; bu uçaklar gidip havaalanından, sabit yerden su alabiliyorlar yani gidip de başka bir yerden alamıyor, gidip denizden su alamıyor değerli arkadaşlarım. Bu yanlışlık zamanında uyarılmış; bu uçaklar bir buçuk saatte, iki saatte 3 ton su alıyor, geliyor, yangın yerine suları döküyor. Bununla yangının sönmesi mümkün değil. Yani buna ilişkin ne yapmanız gerekiyor ama Hükûmet ne yapıyor? Biz kıyamet kopartıyoruz. Cumhurbaşkanlığı sarayına, Cumhurbaşkanına 8 tane uçak alan bu devlet ne yazık ki yangın söndürme uçağı alamıyor değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar) Gidip yangın söndürme alanlarında, onların başında hamaset yapmakla, yukarıdan aşağı doğru bakıp da "Bunu söndürüyoruz." demekle olmuyor. Ben bugün Sayın Soylu'yu dinledim, beyefendiyi dinliyorken "Devlet, bu; bu ölürse devlet de ölür." dedim; kendisini devletle özdeşleştirmiş. Böyle bir devlet yok değerli arkadaşlarım. Bu devlet hepimizin, bu devlet hepimizin. Geçen yıl bundan niye ders çıkartmadınız? Bakın, üç gündür yanıyor arka arkaya, üç gündür Muğla'da insanlar feryat ediyor ve çaresizlik içerisinde. Bugün gördük ki Cumhurbaşkanının yazlık sarayına doğru gitmeye başladı yangın; müdahalenin arttığı söyleniyor. Bunlara inanmak istemiyorum ama buna ilişkin iddialar var değerli arkadaşlarım. Bu tablonun bir an önce ortadan kaldırılması gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Başkan.

Ne yapılması gerekiyor? Bilime inanan, pozitif bilime inanan bir insan bu yangınlardan, uğramış olduğu bu zararlardan kendisine ders çıkartır. Siz ders çıkartmadınız, sınıfta kaldınız. Yangının sorumlusu sizlersiniz; sarayda kendisine 8 tane uçak alandır yangının sorumlusu, buna zamanında müdahale etmeyendir, 1962 model helikopterleri kiralayarak getirip de onlardan rant elde edilenlerdir bu yangının sorumlusu. (CHP sıralarından alkışlar) Ama gün gelecek, devran dönecek, bir gün hepiniz bunun hesabını vereceksiniz diyorum.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)