GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:107
Tarih:23.06.2022

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Kanun teklifinin başlığı farklı olsa da kamuoyunda yer alan şekliyle altıncı yargı paketini görüşüyoruz. Çok ilginçtir, AK PARTİ'si paket paket getirdiği bu kanun teklifleri serisini "yargıda reform" olarak nitelemektedir. Beşinci yargı paketini geride bıraktık, bugün altıncısı önümüzde. İktidar, bu paketlerin güven veren adalet hedeflerine katkı sağlanması için çıkarıldığını söylese de ne yazık ki hiçbir pakette adalet terazisi dengede duramamıştır. Her yargı paketi, vatandaşın adalet duygusunu güçlendirmek yerine, AK PARTİ'si iktidarına gelmesi muhtemel her tehdidi bertaraf etmek üzere kurgulanmıştır. "İnsan hakları" denildiğinde daha çok kısıtlama, "özgürlük" denildiğinde daha çok yasak, "demokrasi" denildiğinde daha çok baskı vatandaşın üzerine balyoz gibi indirilmiştir.

Altıncı paketin ana konusu, 2019 yılı Mayıs ayında Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde insan kaynaklarının nitelik ve niceliğinin artırılmasıdır. Burada insan kaynakları bahsine konu olan insanlar hâkim ve savcılardır. Bu pakette hedef ise bu insanların mesleğe giriş usulünün değiştirilmesi ve mesleğe hazırlık döneminin daha etkin hâle getirilmesidir.

Teklifle hâkim adaylığı statüsü kaldırılacak, yerine üç yıl sürecek hâkim ve savcı yardımcılığı getirilecektir. Hâkim ve savcı yardımcılarının iyi şekilde yetişmesi amacıyla Türkiye Adalet Akademisinde ders verilecektir. Türkiye Adalet Akademisinin sicili ortada; Akademi hâkim ve savcıları eğitmek, yargıda bağımsız kararların hâkim olmasını sağlamak amacıyla 2003 yılında kurulmuş, darbe girişiminden sonra "Gülen yapılanmasının hizmetinde." denilerek 2018 yılında kapatılmış, 2019 yılında ise Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yeniden kurulmuştur. Cemaat yapılanmasının hizmetinde olduğu gerekçesiyle kapatılan kurum, yeniden açıldığında siyasi iktidarın hizmetine girmiş ve Akademiden kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle verilen görevleri yapması istenmiştir; üstüne de her türlü yardım, bağış ve vasiyeti gelir olarak kaydedebilme yetkisi verilmiştir. Kabul ettiği yardım ve bağışlar bir kurumu ne kadar bağımsız kılabilir?

Teklifte mevcut hâkimler ve savcılar için ne yapılacaktır? Eğer birinci sınıfa ayrılma gibi hedefleri varsa kanunun ilgili maddesinde sayılan şartlarla birlikte en az 3 meslek içi eğitim programına katılma şartını da yerine getireceklerdir. Yargıda eğitim eksikliği de sizin döneminizde başladı, aynı şekilde yargıda siyasallaşma da sizin döneminizde başladı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaklaşık 4 bin yargı mensubu meslekten ihraç edildi. 2016'dan sonra 14 bin hâkim ve savcı staj bile yapmadan mesleğe başlatıldı. Yazılı sınavda aranan en az 70 puan alma şartı kaldırıldı, liyakat gözetilmedi, başarılı adaylar mülakatta elendi. Alımları doğrudan yapan Adalet Bakanlığı, oluşan boşluğu gidermek amacıyla avukatlara da kontenjan ayırdı. Bu isimler arasında AK PARTİ'si teşkilatlarında görev yapan çok sayıda avukatın da yer alması kimse için sürpriz olmadı.

AK PARTİ'si, güven veren adalet için yola çıktıysa hâkim ve savcıların eğitimini içeren teklif serisini 6'ncı sıraya alarak çok geç kalmıştır. Bugün 14 bin savcı ve hâkimin kıdemi beş yıl civarında, 28 ilimizde birinci sınıf hâkim yok. Bu durum, ülkede ne kadar kıdemsiz hâkimin olduğunu açıkça göstermektedir. Birçok şehrimizde ağır ceza mahkemelerinde birinci derece hâkim yok. Konu birinci derece hâkimlerden açılmışken, Milletvekili Seçimi Kanunu'nda geçtiğimiz ay bir düzenleme yapıldı. Kanun teklifi görüşülürken üzerinde en fazla tartışma yaşanan maddelerden biri, il ve ilçe seçim kurulu başkan ve üyelerinin bölgedeki en kıdemli hâkim yerine, kuraya dâhil olmak isteyen birinci sınıfa ayrılmış hâkimler arasından çekilecek kurayla belirlenmesi düzenlemesiydi. Oyun planınıza göre, haziran ayında Hâkimler ve Savcılar Kurulu yaz kararnamesini açıklayacaktınız ve 5 binin üzerinde hâkim ve savcının yerini değiştirerek seçim kurullarında görev almasını istemediğiniz hâkimleri saf dışı edecektiniz ya da istediklerinizi getirecektiniz. Ve beklenen oldu, yaz kararnamesi açıklandı, 5.426 hâkim ve savcının görev yeri değişti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Arada, bir de Gezi davasında verilen karara şerh düşen hâkimi İstanbul'dan Turhal'a, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin dava dosyasının Suudi Arabistan'a gönderilmesine şerh düşen Ağır Ceza Mahkemesi Başkanını da Maraş'a sürdünüz. Bu kanun teklifini hazırlarken keşke hâkimlere, savcılara bir sorsaydınız, ne istiyorlar? Mesela, hâkim ve savcılar özlük haklarında "Adaleti sağlamak adına hangi kararı verirsen ver, başına bir şey gelmeyecek." garantisinin verilmesini istiyorlar. Mesela, hâkim ve savcılar vicdanlarına göre karar vermelerini sağlayacak coğrafi güvencenin teminat altına alınmasını istiyorlar yani sürülmek istemiyorlar. Yargı mensupları, geçen beş yargı paketinde de bu teminatı istediler, altıncı yargı paketinin ana konusu olurken de bu taleplerini dile getirdiler. Seslerini duydunuz mu? Duyamazsınız çünkü işinize gelmez. Bu paket, yargı bağımsızlığını sağlamadan sadece yargı içindeki örgütlenme şemasını değiştirecek bir düzenlemedir. Adaletin temelinde iyi ve cesur olmak vardır. İyi ve cesur insanlar ülkenin ihtiyaç duyduğu adaleti de tesis edecektir; az kaldı. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)