GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:107
Tarih:23.06.2022

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Noterlik Kanunu üzerinde yapılan düzenlemelere ilişkin bir tereddüt var ne yazık ki. Buna ilişkin bir konuşma yapmak zorunda kaldım.

Öncelikle şunu belirteyim: Noterler Birliği ve Türkiye'deki bütün noterler bu konuda bir çekince içerisinde. Ne yazık ki bu konuda bir görüş birliği yok, bir görüş ayrılığı var Hükûmet ile Noterler Birliği ve noterler arasında.

Değerli arkadaşlar, burada 2 maddede sorun var. Bunlardan bir tanesi 9'uncu madde, bir tanesi de 14'üncü madde. 9'uncu maddedeki düzenleme şu: Şu ana kadar bütün yapılan şeylerde, ta 1972'den bugüne kadar, elli yıllık süre içerisinde noterlere ilişkin atamalarda gerçekten bir hakkaniyet var. Türkiye'de birçok kurum çürümüş olmasına rağmen, birçok kurumda sadakat ile liyakat aradaki ince çizgide ne yazık ki atama yönetmeliklerinde, atamalarda subjektif değerlendirmeler olmasına rağmen noterler bugüne kadar, bu elli yıllık süreç içerisinde kendi atamalarına ilişkin olarak bütün meslek gruplarının da hepsinin saygı duymuş olduğu bir atama sistemini getirdiler. O da nedir? Mesela, üçüncü sınıf bir noter göreve başladığı andan itibaren dört yıllık görev süresini doldurmadan ikinci sınıfa geçemiyor. İkinci sınıfta dört yıl yıllık görev süresini tamamlıyor, bütün o diğer yasal dayanakları da şeyleri de oluşturduktan sonra birinci sınıf notere geçiyor. Şimdi, biz burada, noterliklerde birtakım gerekçeleri ileri sürerek değerli arkadaşlarım... Bu da nedir? 178 tane muhdes noterliğin olduğunu, bu noterliklerin dolmadığını ileri sürerek bu noterleri doldurma anlamında yeni bir sınıflandırma yapmaya çalışıyoruz. Yani üçüncü sınıftaki bir kişiyi ikinci sınıf noterliğe getirmeye çalışıyoruz belirli sürelerle. Burada bir yıllık, iki yıllık birtakım süreler var, bu konuda içeride görüşmeler yaptık, Sayın Bakanı ve Bakanlığı ne yazık ki ikna edemiyoruz değerli arkadaşlarım.

Şimdi, bir ülke düşünün. Bir ülkede... Bugün İstanbul'da, Ankara'da birinci sınıf noterliklerde 2 bin işlem yapan noterler var. Bugüne kadar Bakanlık bu atamaları yapıyorken ne yazık ki Noterler Birliğinin görüşünü almadan, noter odalarının görüşünü almadan subjektif işlem tesis etti; noter odalarına sordu, onları dinlemedi, kendisine göre noter açtı. Herhangi bir şekilde herhangi bir noterlik boş olmamasına, muhdes noterlik olmaması rağmen 2017 yılından bugüne kadar ciddi şekilde bir patlama oldu değerli arkadaşlarım. Bu nereden kaynaklandı? Demek ki burada Adalet Bakanlığının yapmış olduğu yanlış bir işlem var. Adalet Bakanlığı -yapmış olduğu yanlış işlem- bugüne kadar noterlerin liyakat sistemini, hakkaniyetle yürütmüş oldukları bütün atama sistemini çöpe atarak "Ben sizde liyakati bir kenara koyarak, noterliğin bugüne kadar aralarında olan o meslek dayanışmasını yok ederek üçüncü sınıftaki bir noterliği hiç hak etmediği şekilde, süreyi doldurmadan ikinci sınıf noterliğe getirip atamak istiyorum." diyor değerli arkadaşlarım. Bu konuda noterler, noter odaları ciddi çekince içindeler. Türkiye'de 2 bine yakın noter var değerli arkadaşlarım. Aslında Adalet Bakanlığı bu konuda duyarlılık gösteriyorsa...Sayın Başkan beni dinliyor mu bilmiyorum! 1.800 notere yeşil pasaport vermeyen Adalet Bakanlığı bu konuda kendisini noterlerin yerine koyup, kanun koyucu gelip "Ben sizin yerinize karar alırım, irademi koyarım." diyor değerli arkadaşlarım. Bunu yapmayın; bu, bir yanlıştır, bu yanlıştan dönmeniz gerekiyor, bu yanlışlığın acilen düzeltilmesi gerekiyor değerli arkadaşlarım. Neden düzeltilmesi gerekiyor? Çünkü, bu atama yönetmeliğine ilişkin olarak, hukuk fakültesini bitiren bir kişi noterlik belgesini alınca kendinin bugüne kadar görev süresinin nasıl alındığını, ne zaman geleceğini biliyordu. Eğer bunu bir denersek, Noterlik Kanunu'ndaki atamalara ilişkin bir yanlış işlem yaparsak muhtemelen bundan sonra gelecek olan bir yasada da torba yasanın içerisine başka bir düzenlemeyi koyarız ve noterlerin bu atama yönetmeliğindeki hakkaniyeti ortadan kaldırırız. Bu konuda, komisyonlarda Bakanlık yetkilileriyle, Bakanla, Bakan Yardımcılarıyla noterler ilgili görüşmeleri yaptılar, uyarılarını söylediler ama ne yazık ki duvara konuştular değerli arkadaşlarım.

Bakın, bu saatte -Parlamentoda ne yazık ki televizyon saatini geçtik- bizi kimse dinlemiyor ama 2 bine yakın noter bu konudaki çığlığını, haykırışını ileri sürüyor. Bunu yapmayın, bundaki hukuki yarar nedir değerli arkadaşlarım? Kanun koyucu, bunun hukuki yararı yokken neye göre bu işlemi yapıyor değerli arkadaşlarım? Neden yapıyor? Bir bakan, bir Bakanlık bir yerde noter açıyorken hangi kriterlere dayanarak, objektif kriterlere dayanarak noter açar? Bir bakan gider de karşısında siyasi olarak topluluk varken onlara şunu diyebilir mi? Birisi kalkıp oradan "Efendim, şurada noter açın, Bakanlığa talimat verin, şurada noter açın." diyebilir mi değerli arkadaşlarım? Bugün, bu noterliklerin işlem yapmamasının, bu noterliklere birilerinin başvuru yapmamasının o noterliklerin muhdes kalmasının nedeni Bakanlığın yaptığı yanlış işlemlerdir değerli arkadaşlarım, Bakanlığın siyasi saikle hareket etmesi ve oradaki ortamı, durumu, ekonomik durumu ve o koşulları göz önüne almayarak almış olduğu kişisel tavırlarla noterlik açmasıdır. Bu yanlışı Bakanlık yapıyor, gömleğin ilk düğmesini Bakanlık yanlış ilikliyor, şimdi noterlere diyor ki: "Ben, sizin yıllardan beri yapmış olduğunuz, elli yıllık bu sistemi çöpe atıyorum."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Bu konuda ne yazık ki yanlış bir işlem içerisindesiniz, bu yanlışın düzeltilmesi gerekiyor. Tekrar tekrar söylüyorum değerli arkadaşlarım: Bakın, noterliğe ilişkin bugüne kadar, o elli yıl içerisindeki yapılmış olan bütün kural ve atamaların hepsi hakkaniyet içerisindedir. Hiçbir Allah'ın kulu, hiçbir noter, yapılan atamalara ilişkin bir soru işareti içerisinde olmamıştır ama bunu yaptığınız zaman, bu düzenlemeyi buradan geçirirseniz -ki sayısal çoğunluğunuz var, geçireceksiniz- bunun düzelmeyeceğini, kafalarda istifham oluşacağını, soru işaretleri olacağını ve noterlerin bunu kabul etmeyeceğini buradan açıkça ifade ediyorum.

Bu siyasal iklim değişecektir, bu siyasal iklim değiştiği zaman da bu yasayı çöpe atmak bizim onur ve namus görevimiz olacaktır değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar) Bunu, buradan, açıkça bütün Türkiye'ye ve Türkiye'nin her tarafında onuruyla görev yapan noterlere saygıyla bildiriyorum.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyor, saygılarımı arz ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)