GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:107
Tarih:23.06.2022

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

1512 sayılı Noterlik Kanunu'ndaki en önemli düzenlemelerden bir tanesi bu. Bütün noterleri ilgilendiren, noterlerin şahsi sorumluluğunu, bir anlamda noterlik mesleğini tehlikeye düşüren bir düzenleme. Bu nedir? Burada şöyle bir düzenleme getiriliyor: Bunun olumlu tarafı şu: Noterlere tapuda satış ve satış sözleşmesine ilişkin yetki veriliyor, bir anlamda bir problem yok gibi gözüküyor ama esas problem bunun arkasından geliyor. Burada şöyle bir durum var: Tapuda işlem yapan tapu memurlarına ilişkin düzenleme yapılıyorken, çok açık bir şekilde onları herhangi bir sıkıntıya sokmadan bir kusur sorumluluğu mevcut iken ne yazık ki noterlerle alakalı bu düzenleme göz ardı ediliyor değerli arkadaşlarım. 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 162'nci maddesinde noterlerin kusursuz sorumluluğuna ilişkin açık hükümler var. Hüküm aynen şöyle ifade ediyor: "Noterler, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar." Bu, hukukta açık bir şekilde kusursuz sorumluluğu ifade ediyor, genel bir hüküm; 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nda böyle bir hüküm var. Bunun yanında, Medeni Kanun'un 1007'nci maddesinde, tapu sicil memurlarının yaptığı işlemlerden doğan zararın kusurları oranında onlara rücu edeceğine, onların hakkında sorumluluk doğuracağına ilişkin açık hüküm var. Şimdi şöyle düşünün değerli arkadaşlarım: 2 tane kurum var, siz 2 kuruma da aynı işlemi yapmaya ilişkin bir yetki veriyorsunuz; bir tarafta tapu sicil müdürlükleri, bir tarafta noterlikler. Anayasa'nın 10'uncu maddesi gayet açık bir hüküm içeriyor. O da nedir? Eşitlik ilkesi. Yani bir anlamda, noter de kamu görevlisi, tapu sicil memuru da kamu görevlisi; bunlar açısından, bunların içinde bulundukları statü açısından hiçbir eksiklik yok ama kanun koyucuyu, buraya bu düzenlemeyi getirenler hangi saikle hareket ederek, bu teklifi buraya getiriyorken hangi amaçla hareket ederek bunu getirmişler? "Tapu sicil memurları bu hususta düzenleme yapıyorken herhangi bir eksiklik çıkarsa sorumluluklarının gereği olarak sorumlulukları ölçüsünde cezalandırırlar." denilmesine rağmen "Bunu tazminle yükümlü olmalıdırlar." denilmesine rağmen ne yazık ki aynı düzenleme noterlerle alakalı değil. Noterlerle alakalı düzenleme aynen şöyle: "Taşınmaz satış sözleşmesinden dolayı oluşan zararlardan noterler sorumludur." diyor. Bunun Türkçesi şu değerli arkadaşlarım: "Kusursuz sorumluluktur, noterler bütün işlemlerden dolayı sorumludurlar." Bu konuya uzak olanlar, bu mesleği bilmeyenler belki anlamayabilirler; bu, şu demek değerli arkadaşlarım... Şimdi şu var: Özellikle büyükşehirlerde büyük işlemler yapılıyor. Küçük işlemler için belki bu çok hayati önem taşıyor olmayabilir ama gayrimenkul satışlarının yoğun olduğu İstanbul, Ankara, İzmir gibi inanılmaz miktarların olduğu yerlerde, -Allah göstermesin- bir noter eksik işlem yaptığı zaman, değerli arkadaşlarım, bunun altından bunun yedi göbeği bile bunu kurtaramaz; hiçbir şekilde bunun kurtulması mümkün değildir. O nedenle diyorlar ki: "Kusur varsa sorumluluk da olmalıdır." Ama noterin kusursuz bir şekilde sorumlu olmasını anlatmak, onlara, bu mesleğe bunu anlatmak mümkün değil. Yani 2 ayrı meslek grubu; biraz önce de ifade ettiğim gibi bir yerde noterler var, bir yerde tapu sicil memurları var. Kanun koyucu bu düzenlemeyi getiriyorken neye göre yapmış?

Şimdi, bir tartışma var aramızda; bir bölüm arkadaşlarımız diyorlar ki: "Efendim, bu kusursuz sorumluluk değildir. Noterler kusurları oranında yargılanırlar." Ben bu istifhamı ortadan kaldırmak açısından, gerekirse Sayın Komisyon Başkanının bir açıklama yapmasını istiyorum. Eğer kanun koyucu "Biz burada 'kusursuz sorumluluk' bağlamından hareket etmiyoruz, sadece kusur varsa buradan hareket ediyoruz." diyorsa söyleyecek bir lafımız yoktur; olması gereken de budur. Yani siz kamu görevlisini... İki ayağını düşünün; bir ayağındaki tapu sicil memurunun yaptığı işlemde kusur varken yargılıyorsunuz, orada kusursuz sorumluluk yok ama öbür taraftaki notere diyorsunuz ki: "Hayır efendim, ben sana çifte standart uygulayacağım. Anayasa'nın 10'uncu maddesini çöpe atıyorum." Böyle bir anlayış Anayasa'nın 10'uncu maddesindeki eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır değerli arkadaşlarım. Bu şu demektir: Devlet kendi noterine yani en çok güvenmiş olduğu, mührünü vermiş olduğu "Benim en güvendiğim memurum." dediği notere güvenmiyor değerli arkadaşlarım. Tapu sicil memuruna güveniyor ama notere güvenmiyor. Bu nasıl anlayıştır, ben bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Bütün noterlere -bakın, Türkiye'de şu anda 2 bine yakın noter var- hepsine tek tek sorun, deyin ki: "Bu uygulama doğru mudur?" Bir Allah'ın kulu "Evet." derse benim bu konuşmamı unutun, çöpe atın değerli arkadaşlarım.

Bakın, böyle bir infial var. Bu düzenleme niye gelmiştir, kim getirmiştir, hangi saikle getirmiştir, hangi kamu yararı vardır, bu kamu yararına göre niye bu düzenleme buraya getirilmiştir; anlamak mümkün değildir. Burada noterlerin görevlerini yapmalarını ciddi anlamda engelleyecek bir mağduriyet durumu söz konusudur, Türkiye'deki bütün noterler bu hatanın düzeltilmesini istiyorlar. Bu, yanlıştır; bu teklifin içerisindeki en büyük saatli bombalardan bir tanesi de budur değerli arkadaşlarım. Şunu diyebilirsiniz: "Efendim, noterlere biz satış yetkisini vermeyelim." O kolaycılık, onu zaten vermemişsiniz ama veriyorken bari kamunun bütün kurallarını, kamudaki bütün görevlilere eşit şekilde uygulayın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.

Tapu sicil memuruna ne diyorsanız notere de aynısını deyin, tapu sicil memuruna hangi işlemi yapıyorsanız notere de aynısını yapın veya tam tersi noter hakkında hangi işlemi yapıyorsanız tapu sicil memuruna da aynısını yapın; eşitlik ilkesinin gereği bu değil midir değerli arkadaşlarım? Devlet 2 memuru hakkında, devlet 2 kamu görevlisi hakkında hangi saikle böyle bir yol ayrımında, böyle bir ayrım içerisinde hareket ediyor? Bunu kabul etmek mümkün değildir.

Biraz önce de ifade ettiğim gibi Sayın Başkan veya Komisyon üyeleri, teklifi getirenler "Bu konuda kusursuz sorumluluk değil, kusura dayanan bir sorumluluk var." diyorlarsa da açıkça ifade etsinler. Yoksa yarın bir gün uygulamada, tekrar tekrar söylüyorum, görev yapacak noter bulamayacaksınız, noterler yaşları geldiği zaman emekli olacaklardır. Eğer bu düzenlemeyle bunu amaçlıyorsanız başarılı olacaksınızdır. Hiçbir noter bu şekildeki bir mali yükümlülüğün altına girmez, bu şekildeki bir tehlikede görev yapmayı da sürdürmez diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)