| Konu: | Marmaris'teki orman yangınlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 108 |
| Tarih: | 28.06.2022 |
MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine aylardan haziran, yine 21 Haziran ve yangın, yine Marmaris, yine Muğla. Her ne sebeple ise yangın çıkmış veya çıkarılmış, bu yangında sabotaj ihtimalinin çok yüksek olduğu, yüzde 99 olduğu bilinmekte ve iddia edilmektedir. Yangın, nasıl çıkarsa çıksın arkadaşlar, iktidarın ve ormanlardan sorumlu olan Bakanın o yangınla mücadele etme ve en üst noktada mücadeleyi yerine getirme sorumluluğu vardır. 3 noktada çıkan yangına anında müdahale edilememiş ve o yangın çok büyük tahribat vererek çok büyük alanları yakmıştır. İddia ettiğimiz, soru önergeleriyle sorduğumuz Orman Bakanından ve -sonra eklendi- Savunma Bakanlığından, ülkemizdeki yangınla mücadeleyle ilgili kaç tane helikopterin olduğunun, kaç tane uçağın olduğunun cevabını bir türlü alamadık. "Bizim bölgemizin yüzde 68'i orman ve o bölgeye en yakın yangınla mücadele filosu nerededir? Gece yangına müdahale edebilen kaç tane helikopter, kaç tane uçak vardır?" diye sorduk ama bunların hiçbirine cevap alamadık. Geçen yıl Muğla'da 70 bin hektarlık alan yandı bakın, o yıldan ders çıkarılmamış ki bu yıl da yine, üç gün içerisinde yaklaşık 5.900 hektarlık alan yangın gördü, bunun 4.500 hektarlık alanı da ormandı ve tamamı yandı arkadaşlar.
Yangına uçakların ve helikopterlerin müdahale ettiğini iddia eden iktidarın yetkilileri, biz eksikleri bildirmeye, yangınla mücadele etmeye herkesi davet ederiz, sizin eksikleriniz varsa onu da dile getiririz, konuşuruz. İktidarın ve ormandan sorumlu Bakanlığın tek görevi vardır, o yangınları söndürmek ama ne yazık ki o yangınlar söndürülemedi ve o yangınlar sırasında -üzülerek söylüyorum- sayısal anlamda bizlerle polemiğe girdiler. İktidarın bakanlarının görevi yangınları söndürüp tek bir ağacın ve o ormandaki canlıların yanmamasını ve doğanın zarar görmemesini sağlamaktır. İlk gün yapılan açıklamalarda 14 uçak, 25 helikopterle yangına müdahale ettiklerini söylediler. Ya, biz sayı saymayı biliyoruz, yangının yerindeyiz, bütün havaya bakıyoruz; bu 25 helikopter neredeydi, 14 uçak neredeydi? Bu yangına nasıl müdahale edildi de üçüncü gün sonunda ancak kontrol altına alınabildi? İkinci gün tekrar yeni bir açıklama: "12 uçak, 45 helikopterle müdahale ediyoruz." Güzel, nerede bunlar? Yok ama olmayan uçağı, helikopteri varmış gibi anlatmak, kamuoyundan gerçekleri saklamak, kamuoyunu yanıltmak doğru bir şey değildir.
Biz, iktidardan şunu bekledik: Yangınlara anında müdahale edin ve söndürün. Neden temmuz ayında ihale sonuçlanacak veya uçaklar, helikopterler gelecek? Yangının saati mi var, yeri mi var? Bir şey daha sorayım: Niye bu ihale sonuçlanamadı? Yangınlar neden oldu, neden anında müdahale edilemedi? Efendim "Üçüncü gün çok sayıda helikopter vardı." Bakın, çok sayıda... Üçüncü gün vardı, bakın inkâr etmiyoruz, biz doğruları söylüyoruz. Eğer, üçüncü gün olan o helikopterler ilk gün veya ikinci gün de olsaydı o 4 bin 500 hektarlık alan yanmazdı. Geçen yılda aynı mantıkla, aynı politikayla yönettiğiniz orman yangınlarının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen yine bir sürü ağaç yandı. Bakın, ben bir açıklama yapmıştım, bu açıklama çok önemliydi arkadaşlar: Ormanları birileri yakıyor, birileri söndürmüyor, birileri de satıyor; geçen yıl ki yangında, bu yanan ormanların ağaçlarını yani tomruklarını kendi yandaş firmalarına metreküpünü 155 liradan ihale ettiler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun toparlayın.
MÜRSEL ALBAN (Devamla) - Bakın, bu yangında -1 kilo kıyma parasına ettiler bunu- o alan firma da çok uluslu şirketlere, Avrupa'ya onun metreküpünü 730 avroya sattı; aradaki farka bakın. Şimdi, "Orman yangınları niye çıkıyor?" buraya bir dikkat çekmek istiyorum. Eğer 155 liraya, bir kilo kıyma parasına alır, 700 euroya satarsanız, işte, Türkiye'deki orman yangınlarındaki ağaçlardan elde edilen ürünler, o tomruklar da Avrupa'nın MDF ihtiyacının yüzde 70'ni karşılar.
Değerli arkadaşlar, bakın, polemik istemiyoruz. Burada çıkıp sayısal verilere girip farklı alanlara çekmeye kimsenin hakkı yok. Tek şey istiyoruz: Artık ormanlar yanmasın, ormanlardaki canlılar yanmasın, ağaçlar yanmasın, doğa yok edilmesin, ormanlar emniyet şeritleriyle koruma altına alınsın, yollar açılsın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MÜRSEL ALBAN (Devamla) - Başkanım, bir dakika rica etsem.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Başkanım, ben bir dakika söz istemeyeceğim, hatibin sözünü bir dakika uzatın; ne olur, Allah rızası için, ormanlar yanmış.
BAŞKAN - Verdim, bir dakika ek süre verdim.
MÜRSEL ALBAN (Devamla) - Peki, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)