| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 108 |
| Tarih: | 28.06.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, Parlamentomuzun seçkin mensupları; Sayın Erdoğan'ın, Sayın Cumhurbaşkanının Meclise sevk ettiği ek bütçe üzerine partimin görüşlerini aktarmak üzere karşınızdayım.
Sayın Bakanım, önce şunu söylemek istiyorum ki gerçekten konuşmamda yoktu ama sizin konuşmanız üzerine bir not aldım, "Enflasyonda hedefe ulaştık." sözünüz iki şey çıkartıyor: Ya siz millete söylemediğiniz bir hedefin sahibisiniz ya da on yıldır uyuyorsunuz da yeni uyandınız. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Gerçekten bu söz Teyo dayının "Mars'a gittim ve geldim." sözü kadar bile ciddi değil. Böyle bir söz gerçekten burada Parlamentoyu, Parlamento mensuplarını ve konuşmacıları bile ciddi olmaktan uzaklaştırır. Anlıyorum ki geldiğimiz noktada Türkiye fotoğrafına baktığımızda, siz de dâhil, Türk ekonomisini yönetenler ne bu coğrafyayı ne bu bölgeyi ne de bu zamanı anlama profiline sahip değilsiniz; gerçekten şaşılacak bir şey. Bakın, bu rakamları beraber konuşalım.
Saygıdeğer milletvekilleri, bütçe ciddi bir iştir, dünyanın her yerinde ciddi bir iştir. Bütçe, bir yol haritasıdır, bir plandır. Bütçe kamuya, devlete der ki: "Şunları yapmak zorundasın." Emredicidir; özel sektöre de yol göstericidir, bir yol haritasıdır, yola çıkmadır, otobüse yolcuları alıp hedefi koyma, zamanı belirleme, belli bir yakıt tüketimiyle yola çıkmadır. Bakın, biz 2021 yılında bu yola çıktık; Sayın Erdoğan bize 6 Eylülde orta vadeli planla bir bütçe açıklaması yaptı ve kasımın sonunda Sayın Oktay bir bütçeyle Komisyona geldi. Nasıl bir bütçe? 6 Eylülde Sayın Erdoğan'ın açıkladığı 2022 yılı bütçesi, değerli arkadaşlar, 211 milyar dolar; böyle bir büyüklükte bütçe.
Sayın Bakanım, ben sizi çok saygıyla dinledim, inanın, virgülünüzü kaçırmadan dinledim.
HAZİNE VE MALİYE BAKANI NUREDDİN NEBATİ - Estağfurullah.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Önemli işleri var Sayın Başkan.
İSMAİL TATLIOĞLU (Devamla) - Bu bütçe, 17 Aralıkta henüz Sayın Oktay sunarken 144 milyara düştü. Bütçe 17 Aralıkta onaylandığında burada bu bütçe 107 milyar dolarlık bir büyüklüğe kavuştu. Hani, ne oldu 211 milyar doların mal ve hizmet alımı, millete sunumu? Sayın Bakan, bunları konuşmak lazım. Dünyada bu kadar ne oldu üç ayda başka ülkelerde de bizde de veya ne olmadı da bizde oldu? Evet, her tarafa yağmur yağdı pandemide ama bizi sel götürüyor; neden biliyor musunuz? Daha önce alıp da yerine harcamadığınız harcama kaynakları yüzünden. Şimdi, henüz görüşülürken darmadağın olmuş bir bütçe. Bu bütçe yıllık; bakın, biz artık altı aylık bütçeye geldik. Bu, ek bütçe değil; bu, bir çift bütçe;1 trilyon 80 milyar liralık bir ilave söz konusu.
HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Bakan, dinlemek istiyoruz. Tören alanı mı burası? Konuşmacıyı dinlemek istiyorum.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Niye oradan müdahale ediyorsunuz?
İSMAİL TATLIOĞLU (Devamla) - Bakın, Sayın Başkan, bu Parlamentoyu iktidar yönetir, iktidar yok, anladık ama lütfen yönetim, Komisyon... Biz ciddiye alıyoruz Türkiye'yi ve her şeyi ciddiye alıyoruz; milletten aldığımız sorumluluk bu.
Şimdi, bugün itibarıyla 2,8 trilyonluk bir bütçe var ve 170 milyar dolarlık bir hacimle karşı karşıyayız. Şimdi, bu çift bütçe yani dünyada, ender olarak ülkelerde altı aylık bütçe olur; biri bizde oldu ve bu tür bir iz bırakmada üzerinize yok. Türkiye'yi anlatmak için başka bir fotoğrafa ihtiyaç yok.
Saygıdeğer milletvekilleri, Türkiye'de bir ekonomik kriz yok, Türkiye'de ekonomiyi de içine alan bir yönetim krizi var. Bu parlamenter sistem döneminde hükûmet krizi, yönetim krizi olarak vurgulanırdı ama partili Cumhurbaşkanlığı döneminde bu artık bir devlet krizi. Türkiye'de bir ekonomik kriz var, Türkiye'de bir yönetim krizi var ve Türkiye'de yönetememenin ortaya çıkardığı -devlet nezdinde- bir yönetememe krizi var. Buradan şunu söyleyeyim: Türkiye'nin ekonomisinin sebepleri belli, çok sır değil, geldiğimiz noktanın 2 tane ana nedeni var: Birincisi, güven yok. Sayın Genel Başkanımızın her daim söylediği bir husus var: "Ekonomiyi güven yönetir." Ekonomi, güven olduktan sonra siyaset ve bürokrasi daha efektif bir yönetim arayışındadır.
Şimdi, bakın, sizin döneminizle ilgili bir Onuncu Plan yaptık. Önce bir 2023 hedefleri vardı, 2019'da toz oldu Onuncu Plan. Burada diyorsunuz ki ve Sayın Erdoğan diyor ki -Değerli arkadaşlar, bu plan yapılırken Türkiye'nin millî geliri 950 milyar dolar, 75 milyon nüfusla 950 milyar dolar- "Bu 950 milyar 2018 yılında 1,2 trilyona çıkacak." ve 2013'ün başında "Bugün millî gelirimiz 9.600, 2018'de 10.900 dolara çıkacak." Sayın Bakan, ne oldu? 780 milyara geldi, düştü. Millî gelir o gün 12.500 dolarmış, 2018'de 9.600 dolara düştü. Ne oldu bu plan? Hani hedefleriniz? Şimdi, sizin bu hedeflerinizle ve planlarınızla yola çıkanlar neden size güvensin? Ve güvenmiyor.
Şimdi, On Birinci Plan... Bakın, bunu beraber yaptık, daha yeni, konuşmasını ben yaptım. Almışız 784 milyardan... Hani "1,5 trilyon olacak." dedik ya. Plan diyor ki: 2022'de 1 trilyon 80 milyar dolar olacak. Ne oldu? 755. Plan diyor ki: Bugün fert başına millî gelir 9.600 dolar, 2023'te 12.400 dolar olacak; bugün 8.800. Dolar 4,80'miş, 2023'te 6,90 olacak diyor. Bugün kaç lira olduğunu bilen yok Sayın Bakan; siz de dâhil bilen yok. Şimdi, bunlar 2018 öncesi sizlerin yaptığı planlar. Bakın, ben size burada tek tek sayabilirim.
Değerli milletvekilleri, partili Cumhurbaşkanlığı döneminden itibaren Sayın Erdoğan ve ekonomi ekibi tam 17 adet plan ve hedef açıklamış; 17 adet. Allah aşkına bunlardan bir tanesinin dövizi, faizi, enflasyonu tutmaz mı ya, bir tanesinin? 17 plan! 20 Eylül 2018'de birinci ekonomi planından 17 Şubat 2022'de Türkiye ekonomi modeline kadar. Bakın, 6 Eylül'de Sayın Cumhurbaşkanı açıklıyor, diyor ki: "Bu yıl sonu, 2021 sonu dolar 8,30, 2022'de 9,30, 2023'te 9,80, 2024'te 10,30." Bunu söyleyen yine Türkiye'yi yönetiyor. Peki, buna nasıl güvenecek insanlar? İnanın, AK PARTİ'ye oy verenlerin yüzde 48'i güvenmiyor. Şimdi, bu güvenin olmaması da tam bir fiyasko, bu bütçe ve ekonominin geldiği fotoğraf tam bir fiyasko. Neden olmasın ki?
Değerli arkadaşlar, bakın, aralıkta döviz ve faizin fırtına çıkardığı zaman Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanının Türkiye'ye açıklaması var, Türkiye'ye diyor ki: "Ocak ayında enflasyon beklentim negatif." Bunu İYİ Partili bir arkadaşımız açıklamadı, bunu Millet İttifakı'ndan Cumhuriyet Halk Partili bir arkadaşımız da açıklamadı; devletin en üst katında ve ekonominin en üst katından açıklıyor; Allah aşkına, eksi 11!
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Liyakat, liyakat...
İSMAİL TATLIOĞLU (Devamla) - Peki, size neden güvensin? Dolayısıyla, bugünkü temel sorun bu. Bu çerçevede, güvenin olmadığı bir yerde dünyada bir şey olmuyor.
İkinci önemli sorun: Türk lirasını ekonomiden kovdunuz Sayın Bakan. Türk lirası millî bayrağımızdır, maddi bayrağımızdır ve bunu Sayın Erdoğan'ın ekonomi yönetimi Türkiye'den kovmuştur ve bugün, Türk lirası tasarruf aracı olmaktan çıkmıştır ve de yakında değişim ve değer aracı olmaktan da çıkma sürecindedir. 19 Mayısta Samsun'da -Sayın Genel Başkanımızla beraberdik- partimizin bir etkinliği vardı, bir kuyumcuya geldi bir teyze, 1.100 liralık emekli bayram ikramiyesini getirdi ve kuyumcuya dedi ki: "Bununla bana 1 gram altın ver." Aldı, 890 lira, unutmuyorum. Kuyumcu dedi ki: "890." Dedi ki: "Evladım, bu 210 lirayla da bana dolar ver." Şimdi bu Samsunlu teyze, 210 lirayla dolar alarak yatırımını yapıp parasını mı değerlendiriyor? Hayır. Bir ay sonra o gün 3 lira olan ekmek 4 lira, 5 lira olacağından "Ekmeğim azalmasın." diye bunu yapıyor. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Peki, bunun yanında ne var Sayın Bakan?
Bankacılığın Nisan ayı kârı ne kadar değerli arkadaşlar, ne kadar? Saygıdeğer milletvekilleri, bankacılık sektörünün nisan ayı kârının yıllık oranı ne kadar? Yüzde 707. Teyzenin alamadığı nerelere gidiyor? Ve bu Türk lirasını bakın, ne yapıyoruz biliyor musunuz? Merkez Bankasının 128 milyar doları nerede? Bununla ilgili bir gram bilgi sahibi değil bu Parlamentodaki bütün milletvekilleri, buna AK PARTİ dâhil. Böyle bir...
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Bakan da bilmiyor, Bakan da!
İSMAİL TATLIOĞLU (Devamla) - Ve siz bir sürü rakam söylediniz. Artı 30 milyar dolarlardan eksi 55 milyar dolara getirdiniz Merkez Bankasını. Türkiye Cumhuriyeti'nin bugün özel bir şirketi olsa Ticaret Hukuku'na göre kapanması gereken bir şirket, müflis. Bunun yaralarını bütün millet olarak sarmaya çalışıyoruz. Neden enflasyon yüzde 70'de? İşte Merkez Bankasının arka kapıdan döviz satışı yüzünden. Neden millet fakruzaruret içerisinde? Türk lirasını kovduğunuz için elektrik satışlarını dolarla yaptınız, borçlanmayı dolarla yaptınız. 160 milyar dolara yakın KÖİ projelerini dolarla yaptınız.
Bakın, samimiyseniz benim size bir önerim var: Gelin, samimiyseniz, GES çıkarıyorsunuz ya, KKM'de şimdi bu 128 milyar dolarla beraber Merkez Bankası tükendi. Şimdi, kur korumalı mevduatla da hazinenin celladı olma durumundasınız; bak, çok net söylüyorum.
Şimdi, gelir endeksli senetler çıkarıyorsunuz, diyorsunuz ki millete: "Gelin, Türk lirasına güvenin." değil mi? Peki, siz neden aynı şeyi döviz garantili yandaş müteahhitlere söylemiyorsunuz? Neden siz bugün çıkıp "Türk lirasının güvene ihtiyacı var, bu döviz garantili ihaleleri Türk lirasına çevirdik." demiyorsunuz? Buyurun, deyin; samimiyetiniz varsa buyurun, cesaretiniz varsa buyurun. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Neden demiyorsunuz? Neden Osmangazi'nin müteahhitlerine, neden İstanbul Havalimanı'nın müteahhitlerine, neden Kuzey Marmara, neden Çanakkale Köprüsü, niçin bunlara demiyorsunuz? Biliyor musunuz, bu sene yaklaşık 10 milyar lira ödeme var Osmangazi'de, 7,5 milyar lirası hazineden; hem de geçişi de garantilenmiş, üzerine geçmesine rağmen. Hani bunlarda hazineden bir şey çıkmayacaktı? İşte, bu Samsunlu teyzenin elindeki ekmeğin parçasını veriyorsunuz.
Gelin, biz de destekleyelim. Biz bunu böyle yapacağız Allah'ın izniyle, seneye nasip olursa; bu millet bize bu krediyi verirse seneye yapacağız biz bunu, bu döviz garantili ihalelerin hepsini Türk lirasına çevireceğiz. (İYİ Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bunu yapın, size de destek olalım.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; şimdi, burada millete diyoruz "Türk lirası üzerinden buna güvenin." ama bunu diğer tarafa söylemiyoruz; diğer tarafa tutuyoruz, dövizle bu paraları ödüyoruz ve ortalıkta herkes kaptığını götüren oldu, bir ses yok. TMSF'ye çökülmüş ses yok, İstanbul Havalimanı'nın ödemeleri ertelenmiş bilen yok, ses yok; onun için de karşımızda bütçe bu, enflasyon bu. Yolsuzluğun olduğu her yerde yoksulluk ve yolsuzluğun olduğu her yerde enflasyon vardır. Allah aşkına ya, iş mi? İşte, yüzde 1'den 7'ye çıkmış, yüzde 700 artmış Almanya'daki enflasyon. Lütfen, bunu birisi söylesin "Siz susun." deyin, milletvekili olarak "Susun." deyin ya! Hans gidiyor, 100 euroya aldığı sepeti, 107 euroya alıyor. Hans 100 euroya alıyor bir sepet, yüzde 700 artmış; 107 euro veriyor, 7 euro fazla veriyor. Mehmet, Ayşe 100 liraya almış, 182 lira veriyor. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Böyle bir açıklama olmaz, ciddiyeti bozuyoruz. Ya, lütfen, yani iktidar partisi milletvekilleri bu tür şeyleri birisi söylediğinde gazeteci, trol, yandaş, bunları koymayın, bu ülkede ciddiyeti bari öldürmemek lazım. Şimdi, siz -çok net olarak söyleyeyim- gelin, bakalım bu döviz garantili ihaleleri Türk lirasına çevirin de biz sizin o Samsunlu emekli teyzeden yana olduğunuzu görelim, yanınızda olalım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Ama rantçıdan yana, yandaş müteahhitlerden yana olduğunuzu herkese ilan ettiğiniz bu süreçte böyle gitmeyin. Bir gazetecinin önerisi var, biliyorsunuz, dedi ki: "Bu GES'ler tutmuyorsa 6'lı müteahhidin gelirine endeksli bir senet çıkarın, bakın, kapış kapış gider." Yani dolayısıyla, ben sizin bu verilerinizi, sözlerinizi ve bu "Enflasyona ulaştık, hedefe ulaştık." sözünüzü, konuşmanızın nükte kısmına yazdım Sayın Bakan, nükte kısmına. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Ancak öyle kurtarabiliyorum yani ancak öyle kurtararak bu Parlamentoya o şekilde sığdırabiliyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, Türk ekonomisinin ve onun yansımalarının gerçekten bugün sonunda değiliz. Bakın, kur korumalı mevduat; yüzde 17'den mevduata para kabul ediyoruz. Mart ayından itibaren ödemelerin faizi yüzde 107. Üstünü kim ödüyor, kim ödüyor üstünü?
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Samsunlu teyze.
İSMAİL TATLIOĞLU (Devamla) - Döviz bozdurmuşsa Merkez Bankası, Türk lirası yatırmışsa hazine ödüyor. İşte, onun için de daha yıl başında asgari ücreti yüzde 50,4 artırıyoruz. 6 depo benzin, mazot alınıyor asgari ücretle. E, haziranda 2 depoya iniyor, 6 bin liraya çıkarırsak asgari ücretin alacağı depo sayısı 3 yani biz yüzde 40 daha artıracağız ama yılbaşındakinin yarısı kadar mazot alacak. Bu fakruzaruretin farkında değilsiniz. Ben biliyorum, biliyorsunuz; bu rakamları Sayın Erdoğan da AK PARTİ de biliyor ama hissetmek başka bir şey, hissetseniz bu Türk lirasını değerlemek için yapacağınız çok şey var. Türk lirasını taça atmış bir ekonominin, millî parasını taça atmış bir ekonominin geleceği olmaz. O nedenle ben şunu söylemek istiyorum, bakın, acil çözüm şudur: Sayın Erdoğan buraya bütçe sevk etmiş, bununla beraber istifa talebini de sevk etseydi gerçekten Türkiye'de ekonominin nasıl canlandığını bu koridorlardan, bu salonlardan çıkmadan görürdük. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL TATLIOĞLU (Devamla) - Bir dakika alabilir miyim?
BAŞKAN - Buyurun.
İSMAİL TATLIOĞLU (Devamla) - Bir hükûmetin, bir yönetimin demokratik ülkede istifa etmesi için -siyasi sorumluluğu alarak, başarısızlıktan dolayı- hangi şartlar gerekiyor yazalım ve hangisi yok, bir bakalım. Ve vicdanlarımızla konuşalım, menfaatlerimizle değil vicdanlarımızla konuşalım. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar) Eşimizin, çoluğumuzun çocuğumuzun varlıklarıyla değil, banka işlemleriyle değil, vicdanlarımızla konuşalım, o, garip gurebanın, işçinin, asgari ücretlinin yaşamıyla konuşalım, öbür türlü konuşmak kolay. Banka işlemleriyle, o tür usullerle dünyada dengini döndürüp buralardan da konuşmak çok kolay.
Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)