| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 108 |
| Tarih: | 28.06.2022 |
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 344 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin geneli üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle, sizleri ve aziz milletimizi hürmetle selamlıyorum.
Kanun teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile bağlı cetvellerinde değişiklikleri içeren bir ek bütçe düzenlemesidir.
Dünya ekonomisi, olağanüstü gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçmektedir. Küresel ekonomide arz talep dengesizliklerine, belirsizliklere ve emtia fiyatlarının yükselmesine yol açan salgının olumsuz etkileri giderilmeye çalışılırken bu yıl şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna savaşıyla tedarik zincirlerinde yeni darboğazlar oluşmuş, ham madde fiyatlarında büyük artışlar meydana gelmiştir. Özellikle doğal gaz, petrol ve kömür fiyatları anormal düzeyde artmış, enerji kaynaklarında meydana gelen yüksek artışlar her alanda maliyetleri yükseltmiş, emtia fiyatlarının daha da artmasına neden olmuştur. Enflasyon, birçok ülkede son otuz kırk yılın zirvesine çıkmıştır. Tüm dünyada hem tüketici hem de üretici yüksek enflasyon nedeniyle ekonomik zorluklar yaşamaktadır; başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkede ekonomik faaliyetler önemli ölçüde yavaşlamış olup resesyon endişesi duyulmaktadır. OECD, küresel ekonominin 2022 yılı büyüme tahminini yüzde 4,5'tan yüzde 3'e düşürmüş; diğer uluslararası kuruluşların genel beklentisi de önümüzdeki süreçte dünyada daha düşük bir büyüme ve daha yüksek bir enflasyonun olacağı yönündedir. Küresel belirsizliklerin ve risklerin devam ettiği bu makroekonomik ve jeopolitik ortamda ülkemizde mevcut bütçe ödeneklerini artırma, dolayısıyla kamu hizmetlerinde herhangi bir aksaklık oluşmaması amacıyla 2022 yılı bütçesinde revizyona gitme ihtiyacı hasıl olmuştur.
Cumhurbaşkanımız tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan ek bütçeye dair kanun teklifi, Anayasa'nın 161'inci ve Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 19'uncu maddesi hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır. Bilindiği üzere, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'yla bütçe ödenekleri 1 trilyon 751 milyar lira, bütçe gelirleri 1 trilyon 472,6 milyar lira, bütçe açığı ise 278,4 milyar lira olarak öngörülmüştür. Bu kanun teklifiyle başlangıç ödeneklerine 1 trilyon 80,5 milyar lira ödenek eklenmekte, bütçe gelir tahmini de aynı tutarda artırılmaktadır. Bütçe açığı değişmemekte ancak bütçe açığının millî gelire oranı azalmaktadır.
Ek bütçenin tercihinin milletimiz olmadığı, patronlar ve faiz lobisi için yapıldığı, vatandaşa ciddi anlamda vergi yükü geleceği gibi gerçek dışı ve tutarsız eleştiriler yapılmaktadır. Bir defa, ek bütçede faiz ödemelerinin toplam harcamalar içindeki payı yüzde 8,3 seviyesindedir. Ek bütçenin 217 milyar lirası kamu çalışanlarımızın aylıkları, 154 milyar lirası başta emekli aylıkları olmak üzere, Sosyal Güvenlik Kurumuna transferler, 45 milyar lirası 65 yaş ve engelli aylıkları ile evde bakım destekleri ve muhtaç ailelere yapılacak sosyal yardımlar, 135 milyar lirası konutlarda tüketilen elektrik ve doğal gazın piyasa fiyatlarının daha altında kullanılabilmesini sağlamak amacıyla BOTAŞ ve Elektrik Üretim AŞ'ye yapılacak aktarmalar, 105 milyar lirası tarımsal sulama projeleri, OSB ve küçük sanayi sitesi yatırımları ile kara yolları ve demir yolları başta olmak üzere diğer yatırımlar, 103 milyar lirası mahalli idarelerimize aktarılacak kaynaklar, 37 milyar lirası tarıma ayrılan destek ödemeleri ile diğer giderler, 89 milyar lirası faiz giderleri, 40 milyar lirası kur korumalı mevduat ve katılma hesaplarına ilişkin giderler, 156 milyar lirası da diğer zorunlu harcamalara ilişkindir.
Görüldüğü üzere, ek bütçeyle, başta emeklilere ve kamu çalışanlarına, dezavantajlı kesimlere, çiftçilere, mahalli idarelere ve yatırımlara ek kaynak tahsis edilmektedir. Emeklilerin ve kamu çalışanlarının aylıkları önümüzdeki ay yaklaşık yüzde 40 artırılacaktır.
Ek gösterge düzenlemesi, lisans, yüksek lisans, doktora eğitimlerini çeşitli sebeplerle bırakmak zorunda kalanlara okullarına dönüş imkânı tanıyan düzenleme ve yoklama kaçağı, saklı veya bakaya olanların bedelli askerlik hizmetinden faydalanmasını öngören düzenleme de bugünlerde görüşülecektir. Asgari ücret artışının hafta sonuna kadar belirlenmesi için çalışma başlatılmıştır. 20 bin yeni öğretmen atamasıyla ilgili süreç önümüzdeki günlerde başlayacaktır. Ayrıca, emeklilikte yaşa takılanlar ve sözleşmeli çalışanlarla ilgili konular da Hükûmetimizin gündemindedir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak vatandaşlarımızın ekonomik yararını gözetecek, gelir ve ücret artışını sağlayacak, enflasyona karşı koruyacak bu düzenlemeleri destekliyoruz. Bu düzenlemeler hem sevindirici bir gelişme hem de geçim standartlarını yükseltici hamlelerdir. Nihayetinde, verilen sözler de tutulmaktadır.
Değerli milletvekilleri, ek bütçenin kaynağının olmadığını söyleyenler samimi ve iyi niyetli değildir. Yatırım, üretim ve ihracata dayalı büyüme politikasıyla sağlanan yüksek performans bütçe gelirlerine de yansımaktadır. Nitekim, ocak-mayıs dönemi bütçe gerçekleşmelerine göre, geçen yıl 7,5 milyar lira bütçe açığı verilmişken bu yıl 124,6 milyar lira bütçe fazlası elde edilmiştir. Bütçe giderlerindeki artış yüzde 74,5 düzeyindeyken bütçe gelirleri, yapılan onca vergi indirimlerine ve istisnalarına rağmen yüzde 100 oranında artarak 2'ye katlanmıştır. Kurumlar vergisinde gerçekleşen artışta imalat sanayi kuruluşları yüzde 174 artış oranıyla çok önemli bir rol oynamıştır. 2021 yılında 154,2 milyar lira vergi gelirinden vazgeçilmiş, 2022 yılında ise 241,3 milyar lira vergi gelirinden vazgeçilmesi öngörülmektedir.
Makroekonomik veriler dikkate alındığında, küresel ölçekteki gelişmeler ve mukayeseli değerlendirmeler Türkiye ekonomisinin giderek güçlendiğini ve değişen şartlara büyük bir hızla uyum sağlayabildiğini ortaya koymaktadır. 2020 yılında dünya ekonomisi daralırken Türkiye pozitif büyümeyi başarmıştır. Ülkemiz, 2021 yılında yüzde 11, 2022 yılının birinci çeyreğinde yüzde 7,3 büyüme oranlarıyla dünyada en yüksek büyüme kaydeden birkaç ülke arasında yer almıştır. 2022 yılının ikinci çeyreğine dair öncü göstergeler de olumlu yöndedir. OECD, Türkiye'nin 2022 yılı büyüme tahminini yüzde 3,3'ten yüzde 3,7'ye, Fitch Ratings yüzde 2,4'ten yüzde 4,5'e yükseltmiştir. Küresel rekabette Türkiye'yi üst sıralara taşımaya katkı sağlayacak makine, teçhizat yatırımları 2019 yılının son çeyreğinden itibaren on çeyrektir kesintisiz büyümektedir. 2022 yılı ilk çeyreğindeki artış yüzde 10,5 düzeyindedir.
Türkiye tüm güçlüklere rağmen üretmektedir. Geçen yıl yüzde 16,6 artan sanayi üretimi 2022 yılı birinci çeyreğinde yıllık yüzde 10,3; Nisan ayında ise yıllık yüzde 10,8 oranında artış kaydetmiştir. Sanayi üretimi uzun süredir devam eden arz kısıtlarına rağmen esnek ve dayanıklı yapısıyla büyümeyi ve iş gücü piyasasını desteklemektedir. 2022 yılı Nisan ayı itibarıyla istihdam bir yılda 2 milyon 161 bin kişi artarak tarihî seviye olan 30 milyon 371 bin kişiye ulaşmıştır. Türkiye OECD üyeleri arasında en fazla istihdam sağlayan ülke olmuştur. Salgın döneminde artan işsizlik ve azalan istihdam artık geride kalmış, istihdam ve işsizlik oranı salgın öncesi 2019 yılı Nisan ayı seviyesinden daha iyi bir duruma gelmiştir.
Ekonomik büyümede ihracat odaklı bir dönüşüm yaşanmaktadır. İhracatımız son yirmi bir ayın on dokuzunda rekor kırmıştır. 2022 yılı Mayıs ayında Türkiye'nin ihracat artışı devam etmiş ve yıllık 242,6 milyar dolarla cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Bugün Türkiye 228 ülke ve bölgeye ihracat yapan ve dünya ihracatından aldığı payı yüzde 1'in üzerine çıkaran güçlü bir ülke konumundadır. 2022 yılı birinci çeyreğinde elde edilen 5,5 milyar dolarlık turizm gelirimiz, tarihî rekorlar kırdığımız 2019 yılının birinci çeyreği rakamlarını aşmış ve geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 122,4 oranında artmıştır. İnşallah, turizm gelirimiz bu yıl hedeflenen 35 milyar doları aşacaktır.
2022 yılında cari işlemler açığı başta enerji olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle artış göstermiş ve nisan ayı itibarıyla yıllık 25,7 milyar dolar olmuştur. Enerji hariç değerlendirildiğinde, cari işlemler dengesi yıllık 35,2 milyar dolar fazla vermektedir. Yerli ve millî enerji atılımı kapsamında çok önemli yatırımlar yapılmaktadır. Yapılan bir çalışmaya göre, rüzgâr ve güneş enerjisinden elektrik üretimi bir yılda 7 milyar dolarlık fosil yakıt ithalatını önlemiştir. Bugünlerde Adana'da 1 milyar dolarlık petrol rezervi bulunmuştur. 2023 yılında nükleer enerji üretimine başlanacak ve Karadeniz'de keşfettiğimiz 540 milyar metreküp doğal gaz da sisteme bağlanacaktır; böylelikle, enerjide dışa bağımlılığımız iyice azalacaktır. İhracattaki ve turizm gelirlerindeki yüksek artış ve enerji ithalatındaki azalmayla birlikte, ödemeler dengesinde sürekli fazla verir hâle gelecek olmamız da makroekonomik istikrar ve sürdürülebilir yüksek büyüme açısından önemlidir.
Türkiye, kamu borçluluğu, reel sektör borçluluğu ve hane halkı borçluluğu bakımından en az borçlu ülkeler arasında yer almaktadır ve düşük bir riskliliğe sahiptir. AB tanımlı borçluluk oranı ülkemizde yüzde 42 iken AB üyesi ülkelerde ortalama yüzde 88 düzeyindedir. Bankacılık sektörümüz sağlam bir bünyeye sahip olup sermaye yeterliliği standart oranı yüzde 20'ye çıkmış, kredilerin takibe dönüşme oranı ise yüzde 2,7 düzeyine kadar inmiştir.
Değerli milletvekilleri, tarım ve hayvancılığın ekonomiler için ne derece kritik olduğunu, gıda güvenliği ve tarımın stratejik önemini, yaşadığımız süreç bir kez daha ortaya koymuştur. Girdi maliyetleri artan çiftçilerimize destek vermek amacıyla, 2022 yılı için 25,8 milyar lira olarak planlanan tarımsal destekleme bütçesi ek bütçeyle 39,2 milyar liraya, tarıma ayrılan toplam kaynak da 46,4 milyar lira artırılarak 104 milyar liraya yükseltilmektedir. Ek bütçe kapsamında, hububat alımları ilave prim desteği için 4 milyar lira, alan bazlı girdi desteği için 3,2 milyar lira, tarımsal sulama elektrik desteği için 2,8 milyar lira, çiğ süt desteği için 1,9 milyar lira, tarım sigortası devlet prim desteği için 1,3 milyar lira, et regülasyonu desteği için 175 milyon lira olmak üzere tarımsal destekler için ilave 13,4 milyar lira kaynak ayrılmaktadır. Ayrıca, tarım sektörü yatırım ödenekleri için ilave 8,8 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları ve tarımsal KİT'ler için 24,2 milyar lira ilave kaynak tahsis edilmektedir. Tarımsal desteklerden gelir vergisi kesintisi kaldırılmış, geçmiş beş yıllık kesintiler de çiftçilerimize iade edilmiştir. Haziran ayları itibarıyla 2020 yılında 40 dolar, 2021 yılında 73 dolar olan petrol varil fiyatı geçtiğimiz aylarda 130 doları görmüş olup bugün 117 dolar düzeyindedir. Üre gübresi de 2020 yılında 202 dolar iken geçen ay 925 dolara kadar çıkmış ve bu ay 707 dolar düzeyindedir. Uluslararası fiyatlar ve döviz kurlarına bağlı olarak artan akaryakıt ve gübre fiyatları, yapılan vergi indirimlerine rağmen yüksek seviyelere çıkmıştır. Artan fiyatların tümüyle yansıtılmaması için akaryakıt vergi yükü indirilmiş, örneğin mazot bedelinde daha önce yüzde 50'nin üzerinde olan vergi yükü bugün yüzde 22,1'e düşmüş durumdadır. Vergi yükü hâlen İtalya'da yüzde 38,2, Fransa'da yüzde 49,6 seviyesindedir. Bunlara rağmen çiftçimiz ve nakliyeci esnafımız için akaryakıt vergi yükünün daha da indirilmesi hatta vergisiz mazot verilmesinin uygun olacağını değerlendirmekteyiz.
Tarımsal sulamada kullanılan elektrik tesliminde KDV oranı yüzde 18'den yüzde 8'e indirilip, TRT payı ve enerji fonu kaldırılmasına rağmen, artan fiyatların etkisiyle çiftçimizin elektrik maliyeti yüksek seviyeye çıkmıştır. Çiftçimiz, tarımda kullanılan elektrik fiyatlarında indirime gidilmesini ya da elektrik desteği verilmesini ve elektrik faturalarının hasat sonrası fatura edilmesini talep etmektedir.
Ek bütçeyle tarımsal sulama yatırımları için önemli tutarda kaynak ayrılmaktadır. Ayrıca, geçen ay alınan kararla sulama projelerinin TOKİ kanalıyla hızla tamamlanması öngörülmüştür, çeşitli illerde 143 sulama projesi bu kapsamdadır. Bugün Konya'mızın hemen hemen her ilçesinde gölet ve sulama yatırımı yapılması talebi bulunmaktadır. KOP projesi çerçevesinde devasa yatırımlar yapılmış ve yapılmaya devam edilmekle birlikte, yatırımların hızla tamamlanması için gerekli tedbirler devam ettirilmelidir. Ayrıca, Konya Ovası'na dış havzalardan su getirecek yeni proje çalışmaları hızla sonuçlandırılmalıdır. Bugün, başta Kulu, Cihanbeyli ve Altınekin ilçelerimizde verimli topraklara rağmen yeterince sulu tarım yapılamamaktadır. Bölgeye bir an önce su getirilmesi hâlinde verimde ve ürün rekoltesinde sağlanacak artış, yapılacak yatırımı kısa sürede amorti edecektir.
Diğer taraftan, Konya Ovası'nda, ruhsatsız ya da depo ve başka adlarla izin alınmış çok sayıda yer altı su kuyusu bulunmaktadır; bu kuyular yıllardır kullanılmakta, elektrik faturaları ödenmektedir. Çiftçimiz, kuyu barışı yapılarak ruhsat verilmesini, bu suretle desteklerden ve elektrikte tarımsal sulama tarifesinden yararlanmayı istemektedir. Ayrıca, kuyu açılması serbest olan komşu illere yakın ilçelerimizdeki kuyu açma yasağı gözden geçirilmelidir. Dünyanın gıda krizi felaketine doğru gittiği de dikkate alınarak ülkemizin gerekli tedbirleri alması zorunludur.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak tarım sektöründe üretim planlaması yapılması; desteklerin, üretici refahını artıran, verimliliği yükselten, üretim maliyeti ve ürün fiyatı dengesini gözeten bir anlayışla ve üretime başlanmadan önce belirlenmesi görüşündeyiz. Ayrıca, tarım sektörünün üretim, işletme ve pazarlama boyutlarıyla bütüncül bir yapıya kavuşturulmasını, katma değerli üretim için tarım sanayisinin geliştirilmesini, gençlerin ve kadınların tarım sektörüne yönelmelerinin teşvik edilmesini gerekli görmekteyiz.
Değerli milletvekilleri, Türkiye, bir yandan pandemi ve savaş kaynaklı ekonomik sorunlarla, bir yandan terörle başarılı bir mücadele verirken diğer yandan da maruz kaldığı bölgesel ve küresel dayatmaları, ekonomik ve siyasi baskıları Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sağladığı imkânlarla alınan etkili tedbirler sayesinde boşa çıkarmaktadır. Cumhur İttifakı, Türkiye'yi, kem gözlerden, kötü sözlerden, karanlık emellerden fedakârca koruyarak milletimizle bir ve bütün hâlinde geleceği inşa etmektedir. Bilinmelidir ki Cumhur İttifakı ülkemiz üzerinde hesap yapanların oyunlarını bozmaya devam edecektir. Türkiye, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüme politikası ve millî teknoloji hamlesiyle; Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin güçlü yönetim yapısıyla; çok yönlü, insani, dengeli ve etkin dış politika anlayışıyla millî birlik ve dayanışma ruhu içinde lider ülke Türkiye'ye doğru kutlu yürüyüşünü kararlılıkla sürdürmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak destek verdiğimiz ek bütçe kanun teklifinin ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini diliyor, hepinizi tekrar saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)