| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 108 |
| Tarih: | 28.06.2022 |
MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Saygıdeğer Başkan, Sayın Bakan, kıymetli vatandaşlarım, değerli milletvekilleri; öncelikle sizleri saygıyla selamlıyorum.
2022 ek bütçesini görüşüyoruz. Öncelikle, bu ek bütçenin milletimiz için, ülkemiz için, vatandaşlarımız için hayırlı olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum. Hazırlayanlara, emeği geçenlere şahsım ve camiam adına teşekkür ediyorum.
Kıymetli milletvekilleri, ülkemizde ve tüm dünyada pandemiyle birlikte ve pandemi sonrasında özellikle tedarik zincirlerinde ve başta enerji olmak üzere emtia fiyatlarında ciddi sıkıntıların olduğunu, tüm dünyada on yıllardır görülmeyen hayat pahalılığının ve enflasyonun yaşandığını, bu gelişmelerden ülkemizin de ciddi olarak etkilendiğini biliyoruz ve yaşıyoruz. Bu şartlarda kamu gelirleri ve harcamalarıyla ilgili ek düzenlemelerin yapılmasının zaruri hâle geldiğini biliyoruz. Yine, söz konusu olağanüstü şartlara karşı başta dar gelirli, sabit ücretli ve dezavantajlı kesimlerimiz olmak üzere vatandaşlarımızı koruyacak tedbirlerin alınması gerekiyordu. İşte, ek bütçe gerekçesi -kanun teklifinde- ek ödenek ihtiyacı; başta doğal gaz ve elektrik fiyatlarında yaşanan maliyet artışlarının vatandaşlarımıza yansıtılmaması noktasında BOTAŞ'a yapılan kaynak transferleri, enflasyon nedeniyle kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinde yapılan artışlar, emekli maaşlarında yapılan artışlar, sosyal güvenliği olmayan vatandaşların sağlık prim ödemeleri, kamu idarelerinin birtakım ödemeleri, savunma ve güvenlik kurumlarımızın ödenekleri, memur aylık katsayısındaki artışa bağlı olarak aile hekimliği hizmetlerine ilişkin giderler; engelli, evde bakım destekleri ve 65 yaş üstü bakıma muhtaç yaşlıların ve engelli vatandaşlarımızın aylıklarındaki artışlar; ilk ve ortaöğretim öğrencilerimize verilen burs ve harçlıklar; sosyal yardım giderlerindeki artışlar, özellikle hububat üretimi yapan çiftçilerimize verilen destekler ve diğer artışlar. Şimdi, bütün bunların karşılanmasıyla ilgili bir ek bütçe yapılıyor, elbette yapılması gerekiyor. Yani ek bütçe yapılmasın da şu anda zorda olan bu vatandaşlarımıza destek verilmesin mi, yeni kaynaklar aktarılmasın mı? Yani bu bütçeyi elbette ki eleştirebilir muhalefet partilerimiz, görüşlerini ifade edebilir ama bu eleştirileri yaparken dünyadaki gelişmeleri görmemiz ve özellikle de alt gelir grubundaki vatandaşları bizim düşünmemiz gerekiyor.
Bakın, ben son on ayda 74 vilayete gittim, bu hafta başında da iki gün Van'daydım, Rize'deydim, Uşak'taydım ve ondan önceki hafta da Niğde, Nevşehir, Kayseri vilayetlerimizi gezdim. Üreticilerimizin, hemen hemen her alanda üreticilerimizin özellikle ihracatın artmasıyla birlikte işlerini yürüttüklerini görüyoruz; sanayicilerimiz buna dâhil, imalatçılarımız buna dâhil. Açıklanan taban fiyatlar -kısmen de çiftçilik yapan birisi olarak söylüyorum- çiftçilerimizi memnun etmiştir. Destekler daha da artırılmalı mıdır? Elbette ki artırılmalıdır ama var olan imkânlar içerisinde en iyisinin verildiğini biliyoruz. Peki, burada sıkıntıda olan vatandaşlarımız kimdir diye baktığımızda; düşük maaş alan emeklilerimiz, asgari ücretlilerimiz, küçük esnafımız, küçük çiftçimiz, emeklilikte yaşa takılanlar, ücretli öğretmenlerimiz gibi kesimlerimiz. İşte bu bütçede de büyük oranda bu kesimlerin aylıklarında, ücretlerinde, maaşlarında, sosyal haklarında bir artış öngörülüyor. Bu artışın bir kısmı temmuz ayında yapılacak ve daha büyük bir kısmı, inşallah, Ocak 2023 yılında yapılacak.
Şimdi, ben rakamlara girmek istemiyorum; bütçenin ne kadar artırıldığı, gelir kalemleri, gider kalemleri, bunların nereden temin edildiği hem Sayın Bakan tarafından hem de grupları olan bütün partilerimizin sözcüleri tarafından ifade edildi. Zamanımı -kıymetli- iyi kullanma adına bu rakamları burada tekrarlamak istemiyorum. Tabii, burada dile getireceğimiz... Sonuç olarak şuna bakmamız lazım: Sonuçta bu ek bütçe ne getiriyor ne götürüyor? Baktığımız zaman, tarımsal amaçlı ödemelere 46,4 milyar lira kaynak ayrılıyor. Tarıma tahsis edilen ödeneklerin ek bütçeyle 2022 bütçe ödeneğine göre yüzde 80 oranında artırıldığı görüyoruz; bunu da olumlu bulduğumuzu ifade ediyorum. Yine, Sayın Bakanımız 2022 yılı bütçesinde ayrılan 57,6 milyar lira kaynağa ek olarak 46,4 milyar lira ödenek öngörüldüğü ifade etti. Bu kapsamda, 2022 yılında tarıma ayrılan toplam kaynak 104 milyar liraya yükseltilmiş oluyor. Elbette ki daha da artırılmalıdır ama eldeki imkânların zorlandığını burada görüyoruz. Bu çerçevede, ek bütçeyle, hububat alımları ilave prim desteği için 4 milyar lira, alan bazlı girdi desteği için 3,2 milyar lira, tarımsal sulama ve elektrik desteği için de 2,8 milyar lira, ayrıca çiğ süt desteği için 1,9 milyar lira öngörülüyor.
Şimdi, bütçe gelirlerinin artmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor ve bütün vatandaşlarımıza daha fazla yansıtılmasını yani daha adil bir şekilde dağıtılmasını arzu ediyoruz ve bu hassasiyetin gözetildiğini görüyoruz. Vergi gelirlerinin ihracat artışı ve enflasyon kaynaklı fiyat artışı ve bu kârların vergilendirilmesinden kaynaklanacağını düşünüyoruz. İlave vergilerin olmamasını, ihtiyaç sahibi kesimlere kaynak aktarılmasını ve özellikle enflasyonist bir dönemde piyasa koşullarının bozulmasını bir nebze düzeltecek olan ek bütçeyi, özellikle alt gelir gruplarına desteklerinden ötürü biz de olumlu buluyoruz.
Asgari ücretin artmasının gündeme geldiği bir dönemde asgari ücret artışının devlet imkânlarıyla desteklenmesini, bütün maliyetin işverenlere yüklenmemesini işin devamı ve istihdam açısından da önemli gördüğümüzü de burada ifade ediyorum.
Bütçe açığında bir artış olmamasının da önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu performansın herhangi bir ek vergi konulmadan veya vergi oranları arttırılmadan sağlanmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.
Tabii, asgari ücretle ilgili konuşmaya çıkan milletvekillerimizden bazıları: "Niye yılda bir değil, altı ayda bir..." Arkadaşlar, geçmiş yıllarda da, bu, Türkiye'de yapıldı. Eğer enflasyon yüksekse elbette ki altı ayda bir tespit edilir. Biz bunu ocak ayında söyledik ve nasıl memurumuz, emeklimiz, enflasyona ezdirilmiyorsa elbette ki asgari ücretlimiz de enflasyona ezdirilmemelidir ve asgari ücrete en az enflasyon farkı kadar bir artış yapılmalıdır.
Tabii, burada 3600'le ilgili düzenleme var; bu da sevindiricidir, bu da olumludur. İlçe müdürlerimiz ile şube müdürlerimizin de bu kanun kapsamına alınacağını ümit ediyorum ve onların da beklentilerinin karşılanmasının doğru olacağını düşünüyorum.
Ek öğretmen ataması, 20 bin öğretmen ataması olumludur. İsteriz ki daha fazla atansın; öğretmen birisi olarak bunu söylüyorum, öğretmen emeklisi olan birisi olarak söylüyorum. Tabii, burada ücretli öğretmenlerimizin büyük mağduriyeti var. Düşünün ki aylık 2.500-3.000 lira civarında bir ücretle bir ay öğretmenlik yapıyorlar ve yaz aylarında da ücret alamıyorlar, on beş tatilde ücret alamıyorlar. Aynı şey, fahri Kur'an kursu öğreticilerimiz için de geçerli; bunun da düzeltilmesi lazım.
Tabii, kamu harcamaları konusunda hepimiz hassasiyet göstermeliyiz çünkü devlet malı yetim malı. Tüm siyasi partilerimizden, Mecliste grubu bulunan siyasi partilerden siyasi partilere yapılan hazine yardımıyla ilgili de aynı hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz.
"Sayın Cumhurbaşkanımız devletin arabasına bindi." diyenler kendisi de devletin arabasına biniyor, devletin parasıyla en lüks otellerde kalıyorlar, devletin parasıyla, hazinenin parasıyla en iyi şeyleri yiyorlar, altlarında en iyi arabalar var; gidin, o siyasi partilerin garajlarına bakın göreceksiniz.
MÜRSEL ALBAN (Muğla) - 13 tane uçağı var mesela.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Siz kendinizden başlayın, önce kendinizi düzeltin, daha sonra başkasına laf söyleyin. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Nasıl düzeltelim? Nasıl yapalım onu?
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Kendinizden başlayın, önce kendinizi düzenleyin, önce kendinizi düzeltin, evinizin önünü süpürün.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Ya, bütçe konuşuyoruz, sen kiminle ne konuşuyorsun? Bütçeden bahset, bütçeden. Açlık sınırından bahset.
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Devletten aldığınız yüzlerce trilyonu, hadi bir delikanlılık yapın, emekliye, esnafa bağışlayın. Bunu ben pandemi başladığında da söyledim; sadece size söylemiyorum, hazine yardımı alan bütün partilere söylüyorum.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Arkadaşa hazine yardımı verin.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Eğer karşınızdakine laf söylüyorsanız, siz aynısını yapacaksınız yani fedakârlığı önce siz kendiniz yapacaksınız.
ALİ KEVEN (Yozgat) - Hükûmet ortağısın sen, söyle Genel Başkanınıza.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Bunu yapmıyorsanız, kendiniz lüks içinde yaşamaya devam ediyorsanız, siz eğer...
ALİ KEVEN (Yozgat) - Ortağına söyle, ortağına.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Herkese söylüyorum, herkese söylüyorum, hazine yardımı...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Ortağın orada, orada.
ALİ KEVEN (Yozgat) - Hayır, ortağına söyle.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Ama siz bunu söylüyorsanız, siz önce kendiniz yapacaksınız, kendinizden başlayacaksınız. Devletin parasıyla... Ben gidiyorum, polisevinde kalıyorum, öğretmenevinde kalıyorum.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Onlara söyle, oraya.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - "Dinime küfreden Müslüman olsa." diye bir laf var, sen onu mu ispatlamaya çalışıyorsun?
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Sizler gidiyorsunuz, en lüks otellerde kalıyorsunuz, en lüks arabalara biniyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ KEVEN (Yozgat) - Saraya söyle, saraya.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Partinin bütün harcamalarını hazinenin verdiği paradan yapıyorsunuz. Biz, kendi aidatlarımızla yapıyoruz, kendi arkadaşlarımızın bağışlarıyla yapıyoruz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Aidatlar gelmiyor bu ara anlaşılan, yardım edin arkadaşa!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Siz hepsini hazineden yapıyorsunuz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yalan söylüyorsun yalan, yalan söylüyorsun.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Neyi yalan söylüyorum?