| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 108 |
| Tarih: | 28.06.2022 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, bütçeye ilişkin olan bu kanun teklifinin hukuksuz, kanuna aykırı ve Anayasa'ya aykırı olduğunu baştan belirtmek durumundayım, biraz sonra açıklamasını yapacağım.
Görüştüğümüz bu bütçe kanunu teklifi, Erdoğan Hükûmetine verilen ve tüyü bitmemiş yetimin, emekçinin, çalışanın, çocuğun, gencin istihkakından kesilip devletin idare edilmesi için verilen paranın bittiğine ilişkin olarak "Para bitti, bize yeniden kaynak verin, biz bu kaynak çerçevesinde yeniden toplumu soyacağız." şeklinde getirilen bir kanun teklifi.
Bu bütçe kanunu teklifinin, aynı zamanda, Anayasa'ya da çok açık bir şekilde aykırı olduğunu belirtmekte fayda var. Bu bütçeye ilişkin, tüm bakanlıkların ve bağlı bulundukları kurumların hiçbir tanesi ne Komisyonda ne de burada görüşlerini belirttiler ve buna ilişkin de kendi beyanları söz konusu değil. Dolayısıyla, bu mevcut bütçe kanunu teklifi Anayasa'nın birçok hükmüne aykırıdır, bunu bu şekilde söylemekte fayda var. İlk baştan söyleyelim ki halkın bütçesini çarçur eden iktidar... Aynı zamanda, bu kaçamak bütçe kanunu teklifi, Anayasa'nın 73'üncü maddesi, 89'uncu maddesi ve 161'inci maddesine çok açık bir şekilde aykırı olan bir teklif.
Bakın, ben size şunu söyleyeyim: Bu ek bütçe teklifiyle şu anda görüştüğümüz bu bütçe, 2021 yılı bütçesinin yüzde 80'ini oluşturan bir bütçe, 2022 yılının bütçesinin yüzde 65'ini teşkil eden bir bütçe. Bu, ek bütçe falan değil; başlı başına Anayasa'ya aykırı bir bütçe kanunu teklifini biz şu anda görüşüyoruz. 1 trilyon 80 milyar lira gibi bir harcamayı şu anda öngörüyor. Bu, mevcut olan 2022 yılına getirilen ek miktarla birlikte 2,8 trilyon olacak şekilde bir harcamayı aynı zamanda öngörüyor. Bu artışın hemen hemen hepsi vergi gelirleriyle sağlanacak yani halkın boğazına çökecek bu mevcut olan Hükûmet, halkın boğazına çökecek. Ek bütçe, öngörülmeyen bir durumun ortaya çıkması durumunda başvurulan bir yöntem olması gerekirken mevcut olan Hükûmet bunu da kabul etmiyor.
Bakın, gerekçesinde ne belirtiliyor? Gerekçesinde deniliyor ki: "Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik ve jeopolitik gelişmeler sonucunda genel fiyatlarda artış yaşanmış ve ek bütçe ihtiyacı doğmuştur." Böyle bir gerekçeyle şu anda bu mevcut olan kanun teklifi geliyor. Peki, jeopolitik nedir? Türk Dil Kurumunda mevcut olan tanımı şu: "Bir devletin saldırgan nitelikteki genişlemesini, ekonomik ve siyasi coğrafya açısından haklı kılmaya yönelik siyasi öğreti." Tam da işin özü aslında burası, tam da bu politikalar nedeniyle savunmaya ve çatışmaya harcanan halkın parasından biz bahsediyoruz. Savunma, savaş ve çatışma; işin özeti budur. Buna yolsuzluk politikaları ve kamudaki korkunç israflar da eklenince ülkeyi idare edemeyecek duruma gelen bir iktidardan bahsediyoruz. Para yetmedi yani kaynağı bitirdiler, yeniden kaynak talebinde bulunuyorlar.
Peki, bu Hükûmet neyi kabul ediyor, neyi kabul etmiyor? Bakın, ekonomik krizi kabul etmiyor ama ek bütçe talebinde bulunuyorlar, ekonomik kriz yok Türkiye'de fakat ek bütçe talebinde bulunuyorlar. Yanlış para politikalarını kabul etmiyorlar, çok baştan şekilde söylüyorlar fakat ek bütçe talebinde bulunuyorlar çünkü paraları bitti, paraları bitirdiler. Sürekli savaş hâli var, çatışma politikaları var, bunları kabul etmiyorlar ama "Para bitti." diye gelip Meclisten yine para talebinde bulunuyorlar. Meclisten para talebinde bulunurken de Anayasa'ya aykırı bir şekilde bu taleplerini yineliyorlar değerli arkadaşlar.
Bakın, Bakan Sayın Nebati ne dedi? "Kriz bitecek." dedi, "Hazine fazla miktarda para veriyor, yılın ilk beş ayında hazinede fazla para var." dedi. Biz şu anda, yılın 6'ncı ayının sonunda 1 trilyon 80 milyar Türk lirası değerinde ek bütçe talebinde bulunan bir Bakanlıktan bahsediyoruz. Bakın, şimdilik ek bütçe talebinde bulunuyor fakat ne oldu da yine milletvekillerine gelip de bu talepte bulunuyor bu mevcut olan Hükûmet? Bu bütçe savaş bütçesi olması nedeniyle, sadece savunmaya, sadece savunmaya yüzde 30 oranında bir para talepleri söz konusu değerli arkadaşlar. Bakın, Adalet Bakanlığı için talep ettikleri miktar yüzde 11,7; adalet ayaklar altında.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ABDULLAH KOÇ (Devamla) - Bakın, diğer husus, Sağlık Bakanlığı için talep etmiş oldukları miktar yüzde 31,5. İnsanlar artık kuyrukta sağlık hizmeti almak için ama savunmaya belirtmiş oldukları, savunmaya ayırmış oldukları miktar yüzde 40'a yakın oranda olan bir miktar.
Değerli milletvekilleri, bakın, petrol ve doğal gazdan yüzde 146 oranında bir gelir bekliyor bu Hükûmet. Bu; ekmeğe, çaya, nohuda, patatese, ete, süte, giyime zam demek, zam. Bütün gelirleri vergilerden elde edecekler. Üretim zamlanacak, taşıma zamlanacak, ısınma zamlanacak ve bu başka bir ekonomik çöküşü beraberinde getirecek; bütün halkımız bu şekilde bilsin bu meseleyi.
Ücretlilere yüzde 40 zam veriyorsunuz fakat bakın, çay kaşığıyla zam veriyorsunuz, kepçeyle geri alıyorsunuz. Yüzde 40'a karşı halka dayatmış olduğunuz miktar yüzde 146. Biz, bu şekilde bunu belirtiyoruz ve bunu asla ve asla kabul etmiyoruz.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)