GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:108
Tarih:28.06.2022

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 344 sıra sayılı ek bütçe teklifi üzerinde şahsım adına söz aldım.

Bildiğiniz gibi kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları Anayasa gereği yıllık bütçelerle yapılmaktadır; Anayasa'mızın 161'inci maddesi bu konuda amir hüküm içermektedir. Yine, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu da bu konuyu düzenlemektedir. Dolayısıyla, ek bütçeler de Anayasa'nın bir gereğidir.

Değerli milletvekilleri, tabii, ek bütçe ekstrem bir olay, durup dururken gelmedi. En son 2004 yılında ek bütçe yapılmış, aradan geçen on sekiz yıl içinde ek bütçe yok. Tabii, bu noktaya niye geldik? Biliyorsunuz, 2021 yılı bütçesi 15 Ekimde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunuldu ve tartışılarak, görüşülerek 17 Aralık tarihinde de kanunlaştı. Tabii, o günden bugüne geçen sürede dünyada çok büyük gelişmeler oldu ki dünyada meydana gelen bu ekonomik, siyasi ve doğal gelişmeler sonucunda küresel enflasyon düzeyi hızla yükseldi, tedarik zinciri bozuldu, emtia fiyatlarında rekor artışlar meydana geldi; kuraklık, sel gibi doğal afetler yanında bir de yakın komşularımız Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş bütün dengeleri bozdu. Tabii, maalesef, bu olaylardan biz de Türkiye olarak payımıza düşeni aldık. Ancak, takdir edersiniz ki ek bütçe sadece Türkiye için değil; başta Almanya, onun yanında Finlandiya, Japonya, Güney Kore ve Pakistan gibi ülkeler de şu ana kadar ek bütçe kabul ettiler; önümüzdeki süreçte de muhtemeldir ki bazı ülkeler yine ek bütçeler geliştirecekler, onlar da ek bütçe yapacaklar.

Tabii, bu ek bütçe özü itibarıyla çalışanların ve emeklilerin yani dar ve sabit gelirlilerin gelirlerini enflasyona karşı koruma amacı taşımaktadır. Tabii ki Türkiye'de enflasyon yükseldi mi? Evet, yükseldi; TÜİK'e göre aralık ayı sonu itibarıyla bizim TÜFE enflasyonumuz yüzde 36 civarındaydı, şu anda geldiğimiz noktada yüzde 73,5 yani 2 kat yükselmiş. Ama sadece Türkiye'de değil; kıyaslayacak olursak, Amerika'da 6,14 kat -yani 6 katın üzerinde- İngiltere'de 13 kat, İspanya'da 17,5 kat, Rusya'da -enerji ihracatçısı bir ülke olmasına rağmen- 4,6 kat enflasyon yükselmiş. Bazı arkadaşlarımız diyor ki: "Bunu niye kıyaslıyorsunuz?" E, kıyaslamak zorundayız. Elbette Türkiye de payına düşeni almıştır, enflasyon 2 kat yükselmiştir. Tabii, bu enflasyon oranındaki artış hem gelir beklentilerini hem de harcama büyüklüklerini etkilemiştir. Hükûmet de bu değişimleri dikkate alarak vatandaşımızın mevcut konjonktürden etkilenmelerini en aza indirmek için ek bütçe hazırlayıp Türkiye Büyük Millet Meclisine sunmuştur.

Tabii, ek bütçeyi biz Plan ve Bütçe Komisyonunda etraflıca tartıştık, muhalefetten arkadaşlarımız güzel katkılarda bulundular ama bütçe olmadan bu gelirleri toplamak, giderleri yapmak mümkün değil. Hem gelirleri hem giderleri bütçe teklifinin A ve B cetvellerinde teklif sahipleri, teklif sahibi Sayın Cumhurbaşkanımız belirtmişlerdir. Bize düşen, bunu müzakere edip kanunlaştırmaktır. Ek bütçenin kanunlaşmadan yürürlüğe girmesi, dar gelirliye, çiftçiye, işçiye maaşın ödenmesi, paranın ödenmesi mümkün değildir.

Dolayısıyla, ben şahsım adına söz almış bulunuyorum; şahıs olarak bu ek bütçeye "evet" oyu kullanacağımı ifade ederek hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)