| Konu: | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 29.06.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; bütçe üzerine konuşmadan önce, İsveç ve Finlandiya konusunda Hükûmetin dün imzalamış olduğu mutabakat metni üzerine birkaç şeyi arz etmem lazım.
Tenkitlerimizin yine hilafına, iktidar çok muazzam bir başarının altına imza atıldığı açıklamaları yaptı. İktidar kurmaylarının açıklamalarını dinledim. Biz "İsveç ve Finlandiya'nın teröre desteğini görmezden gelelim." demiyoruz lakin bu fırsat, Yunanistan'ın NATO'ya dönüşünü ıskaladığımız ve bu, Yunanistan'la münasebetlerimizde Yunanistan'ın şımarıklığına malzeme yapan diplomasi zafiyetini konuştuğumuz kırk yıldan sonra elimize geçmiş en kuvvetli kozdu. Altmış dokuz yıllık NATO hukukumuz vardı, hukukumuzu ABD'nin kendi menfaatleri lehine, Türk menfaatleri hilafına çiğnemiş olmasına, elimize geçirdiğimiz en kuvvetli kozu, Amerika'yı NATO hukukuna uymaya çekebileceğimiz kudreti... "Finlandiya'ya hassasiyetlerimizi izhar edip -bir metne- PKK'yı da terör listesine aldırdık." gibi bir teselliye "zafer" diyorsunuz. Biz şunu bekliyorduk: Bu fırsat kaçırılmamalıydı, ABD'nin şımarıklığını... Gırtlağından tuttuk ilk defa; PKK'ya verdikleri desteğin, FETÖ'cülere verdikleri desteğin, Yunanistan'a verdikleri cüretkârlık desteğinin, aşağıda PKK devleti kurulması için verilen silahlara itirazımızın bize sağladığı imkândı, gırtlağını tutmuştuk Amerika'nın. Şimdi onları hizaya getirip onlara "FETÖ'cüleri bize iade edeceksiniz." "PKK'ya verdiğiniz silahları vermekten vazgeçeceksiniz." "Yunanistan'a bu cüretkârlık için verdiğiniz destekten vazgeçecek, Ege'deki Türk menfaatlerine saygı duyacaksınız." diyecektik; sonra dönüp İsveç ve Finlandiya'ya "Bizim Türkiye olarak yaptığımız şeyler NATO hukukunu inşa etmek içindir. Amerika Birleşik Devletleri NATO hukukunu çiğneyip PKK'ya silah veriyor, yarın sizin de düşmanlarınıza silah verebilir. O yüzden, bizim size itirazımız Amerika'ya NATO hukukunu hatırlatmak içindir." dememiz lazımdı; vazgeçtik. Siz yaptınız, başardınız... (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Sözüm emanettir, kayıtlara girer, sonra da konuşursunuz, yaşayanlarınız duyar. Kırk yıl boyunca Amerika'nın bize yapmak istedikleri ya da Avrupa Birliği ülkelerinin bize yapmak istedikleri yahut "Mutabakat metnine attık imzaları." diye teselli bulduğunuz şeylerin bundan sonra yetmediğini göreceksiniz çünkü NATO hukukuna da imza attık biz; uymuyorlar, attıkları imzaya uymuyorlar, verdikleri sözleri duymuyorlar. Bize söz verdikleri hâlde bize vadettikleri silahları vermiyorlar, parasını verdiğimiz F-35'leri bile vermiyorlar. Sonra, utanmadan, bizim ülkemizde darbeye kalkıyor, darbecileri koruyorlar; sonra, utanmadan, sınır ihlallerini cüretlendirecek şekilde Yunanistan'a cüretkârlık yaptırıyorlar; sonra, NATO hukukunu çiğneyerek binlerce tır silahı PKK'ya veriyorlar. Biz, şimdi, elimize böyle bir fırsat geçmişken ne adına... Dün söyledim, dedim ki: Sonuna kadar arkanızda dururuz ama hazır elimize geçirmişiz, NATO'ya hukuk hatırlatmak, NATO hukuku üzerinden ABD'ye riayet etmesi gereken şeyleri hatırlatmak imkânımız var. Diplomasi bu sebattan ibarettir. Lozan'ı bize kazandıran şey, Lozan'a gönderdiğimiz devlet görevlilerinin insanları çıldırtacak kadar, muhataplarını çıldırtacak kadar sebat etmeleridir. Söke söke aldık ellerinden, Lozan'da yurdumuzu söke söke aldık ellerinden. Şimdi, Amerika'ya karşı şu anda yaptığımız şey, elimize geçmiş altın fırsatı altın tepsi içinde onlara vermektir. Makul bulmadığımızı, yeterli bulmadığımızı, eksik bulduğumuzu... Doğru, kazanımlarımız var ama bundan çok daha fazla kazanabileceğimizi söylüyorum partimiz adına, memlekete duyduğumuz sorumluluk adına.
Bütçeyle ilgili beş dakikam kaldı. Sayın Bakan burada. Sayın Bakanımız buraya keşke ekonominin patronu ve 2022 bütçesiyle ilgili bizim endişelerimizi boşa çıkarmış bir kurmay olarak gelebilseydi. Sayın Bakan burada. Sayın Bakan buraya keşke 2022 yılı bütçesi konuşulurken muhalefetin endişelerinin, muhalefetin bütçeyle ilgili öngörülerinin hilafına açıkladığı ekonomik programın, açıklamış olduğu hedefleri tutturmanın haklı gururuyla gelmiş olsaydı. Biz, bugün bütçe konuşulurken de 2022 bütçesi konuşulurken de iktidarı tenkit ederken üstüne birtakım umdelerle tenkitlerimizi anlamlı hâle getirmeye çalışıyoruz. Ne yapıyoruz mesela? Dindarlığın, dindarların iktidarıdır; dinî hassasiyeti olanların iktidarıdır. Sayın Cumhurbaşkanı yapmaya gayret ettiği her şeyin arkasında dinî birtakım vecibeleri imar hattında tutarak konuşmakta, bunları inancının da gereği olarak yaptığını ifade etmektedir ama dindarların, dindarlığın iktidarı yolsuzlukla tenkit edilmekte, yoksullukla eleştirilmekte, program hedeflerini tutturamamakla tenkit edilmekte; şatafata, lükse, israfa çok para harcadığı için muhalefetin eleştirilerinin odağı olmaktadır.
Efendim, bugün Sayın Nureddin Nebati Bey buradadır. Bugün buraya milletin gözünde fer sönmek üzereyken milletin ışığı olmayı başarabilmiş bir ekonomi kurmayı olarak gelebilseydi keşke.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Dinlemiyor, dinlemiyor.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) - Biz tenkitlerimizde, biz eleştirilerimizde devamlı milletin hakkına, hukukuna riayet edebilecek, milleti ayağa kaldırabilecek, üretimi güçlendirebilecek, satın alma gücümüzü artırabilecek, enflasyonu düşürebilecek, millî gelirimizi artırabilecek, faizi ve dövizi kontrol edebilecek, mali bir disiplini uygulayabilecek bir ekonomik program olsun istiyoruz, tenkitlerimizi böyle yapıyoruz. Tenkitlerimize mukabeleler şöyle: Efendim, bu ekonomik program, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin açıklamış olduğu 17'nci ekonomik programdır. "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi" adı altında tecrübe ettiğimiz, "Türk tipi" diye takdim ettiğiniz, "Türk tipi yönetim sistemidir." diye milleti ikna ettiğiniz bu sistemin 17'nci programıdır. 17'nci programda isabetsizlik vardır. 17 programın 17'sinde de vadettiğiniz hiçbir hedefi tutturamamış olmanıza rağmen yüzünüzde olması gereken şey sadece mahcubiyet ama sadece olmayan şey mahcubiyettir.
Bugün, burada, Sayın Bakan, attığı her adımın, planladığı her hedefin isabet etmiş olduğu duygusuyla, vakarla buraya gelmiş bir kumandan gibi davranmaktadır; hâlbuki, 2022 bütçesi namına tenkitlerimizin hepsinde biz isabet ettik. "Altı ay gözünüzü yumun, altı ay sonra ne olacağına inanamayacaksınız!" sözlerine rağmen, gözlerimizi açık geçirdiğimiz bu altı ayda olanlara inanamıyoruz biz! Efendim, Sayın Süleyman Soylu da katıldı koroya: "Temmuzda öyle bir şey olacak ki..." "Eylülde öyle bir şey olacak ki..." Sayın Bakan: "Ocakta düşecek!" "Şubatta düşecek!" "Şubatta düşmezse martta düşecek!" "Martta düşmezse yazın düşecek!" "Yazın düşmezse evelallah 2023'te düşecek!"
Şimdi, bu hedefler arasında sizi, bizim karşımıza o vakarla, milletin karşısına umutla çıkaracak olan şey, bizim tenkitlerimiz değildir aslında; bizim tenkitlerimizi zaten ciddiye almıyorsunuz, ciddiye almanıza da gerek yok ama milletinizi duymak zorundasınız. Madem Orhan Yegin Bakanımızın duasıyla bitti bu iş... Sizin iktidarınız dua kadrosu mudur? Millet dua edecek; siz, icabet edilmiş duanın gerçekleşmesini temsil edeceksiniz. Millet, bütçeniz için "İnşallah isabet eder." diyecek; siz, milletin "Âmin." dediği sonuçları göstereceksiniz. Buraya yürütme geliyor, buraya yürütme adına konuşanlar geliyorlar, diyorlar ki... Şimdi, Bakanım diyor ki: "Allah bütçemize isabet nasip etsin." Âmin, âmin! Bizimkiler iktidar ve bütçe hedeflerini tutturacaklar evelallah. İktidar ve bütçe hedeflerini tutturmak zorunda olanlar sizlersiniz. Bu hedeflerin hangi birini tutturdunuz ki milletten destek istiyorsunuz? Şimdi diyorsunuz ki: "Enflasyon tek haneli rakamlara düşecekti." Bunu demeye başladığı ve Tayyip Bey'in "Ekonomiyi ciddiye alıyoruz, enflasyondaki yükselişi gözlemliyoruz." demeye başladığı günden bugüne enflasyon 11,78'ten 73,5'e çıktı. Enflasyon hedefiniz tutmadı, faiz hedefiniz tutmadı, kur hedefiniz tutmadı, bütçe hedefiniz tutmadı, "bütçe hedefi" diye açıkladığınız programın detayları tutmadı, satın alma gücü tutmadı, 2023 vizyonunuz adına ortaya koyduğunuz hedefler tutmadı. Siz "2023" derken aslında hedefleri tutturabilen bir siyasi dili ve ritmi temsil ediyordunuz. Artık o disiplin kaybolduğu için bakanlarınız, ekonomi kurmaylarınız şöyle demeye başladılar: "Bugün değilse yarın." "Yarın değilse öbür gün." "Öbür gün değilse evelallah bu sefer son."
Şimdi, seçime giriyoruz, bu seçim bütçesi, sizin için seçim bütçesi. Seçim bütçesi şudur: Vadettiğiniz ekonomik programı uygulamamış, sonuçlarını alamamış, millete nefes aldırıp yüzünü güldürememişsiniz. Seçime girerken hedeflerin tutmamışlığından kaynaklanan yükün size menfi bir sonuç oluşturması...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) - Son bir dakika daha Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) - Milletin yüzünü güldürememiş olmanızdan kaynaklanan, milletin gözündeki fer sönmek üzereyken milletin gözünde ışıltı olamamanızdan kaynaklanan dezavantajı avantaja çevirmek için bütçe istiyorsunuz; insanları enflasyona ezdirmemek için, enflasyon farkını onlara ödeyebilmek için bizden kaynak istiyorsunuz. Bu kaynağı biz size vermesek de zaten kullanacaksınız. Size, 2023 yılındaki seçime kadar bu bütçeyi doğru kullanmanızı, millete verdiğiniz sözleri tutmanızı ve sözlerinizde durmuş olmanın başarısıyla milletin karşısına çıkmanızı tavsiye ederiz. Aksi hâlde, söz verip de tutmayanların iktidarı devretmesi, sözünde durma iddiası ve vaadi olanların iktidara gelmesi sürecidir seçim; harp değildir, kavga değildir, geçimsizlik değildir, hırs değildir, hizmet yarışıdır. Bu hizmet yarışında millete vadettiklerini yapmak zorunda olanlarla, hedefini gerçekleştirmek zorunda olanlar ile tutturamayanlar arasında bir seçim olacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (Devamla) - Vaki olanda hayır vardır, hayırlı uğurlu olsun. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)